Gündem

Prof. Sina Akşin: Erdoğan'a 'gazi' unvanı verilmek istenmesi, karşı devrimci adımlardan biri

"Bunun son adımı medeni kanunun kaldırılıp şeriat yasalarının uygulanması"

26 Ocak 2018 17:50

AKP Milletvekili Metin Külünk’ün, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Gazilik’ unvanı verilmesi için hazırladığı yasa teklifine MHP’nin de “Meclis’e gelsin değerlendiririz” sözleriyle destek vermesinin ardından Muhalefet partileri ve toplumun büyük bir kesiminden “Gazi’lik teklifi”ne tepki geldi. Tarihçi Prof. Dr. Sina Akşin, "Karşı devrim Türkiye’de şeriat diktatörlüğü kurmaya doğru gidiyor. Bu tarz adımları da karşı devrime hazırlık diye okunabilir" dedi.

Birgün'den Can Uğur'a değerlendirme yapan Prof. Dr. Sina Akşin, unvan tartışmasının içinde bulunduğumuz siyasal süreçle ilgili olduğunu ifade ederek, “Karşı devrim Türkiye’de şeriat diktatörlüğü kurmaya doğru gidiyor. Bu tarz adımları da karşı devrime hazırlık diye okunabilir. Türkiye 1950’den beri yavaş ama kararlı adımlarla şeriat diktatörlüğüne doğru gidiyoruz. Bunun son adımı medeni kanunun kaldırılıp şeriat yasalarının uygulanması, kadınların örtünmeden sokağa çıkamamaları gibi resmi adımlar olacaktır. Böyle bir duruma doğru gidildiğini söyleyebiliriz” dedi.


2023 yılının sürekli vurgulanmasının yeni bir kuruculuğa işaret ettiğini vurgulayan Akşin “Rivayete göre Tayyip Bey’in kendisini Atatürk’le karşılaştırıyormuş. Atatürk nasıl devrimi yaptıysa o da devrimi yıkan ve karşı devrimi hakim kılan bir kişi olarak tarihe geçmek istiyormuş. Tabii bunun işaretleri de yok değil. 2023 yılının sürekli vurgulanması yeni bir kuruculuğa işaret ediliyor ya da şeriat diktatörlüğünün başlangıcı olarak okunabilir. 1923’ün yıkımı olarak tanımlanıyor 2023 aslında” ifadelerini kullandı.

Çok alametler belirdi


‘Karşı devrim sürecinin bir adımı’ diye yorumladığı ‘Gazi’lik tartışmasını Ortaçağ benzetmesi ile tanımlayan Akşin şöyle konuştu: “Gazilik adımını karşı devrimci adımlardan bir tanesi diye yorumluyorum. Çünkü birçok adım var. Örneğin Ortaçağ’ın en temel özelliği kadının insan sayılmaması ve bugüne baktığımızda kadın cinayetlerinin arttığını görebiliyoruz. Yine okuyan, eğitimli kesimlere karşı ciddi bir önyargı var iktidar kanadında. Şunu söyleyip noktalayayım: Şeriat diktatörlüğü için adımlar atılmak isteniyor, bunun için çok alametler belirdi.”