Rusya lideri Vladimir Putin, Batı'nın ülkesine karşı uyguladığı ambargoların "herkesin zararına" olduğunu ve ambargoları kaldırmanın herkesin çıkarına olacağını söyledi.
Avusturya ziyaretinde konuşan Putin, ülkesinin Kırım'ı ilhak etmesinin ardından ilk olarak 2014'te konulan AB ve ABD ambargolarına karşın, Rusya'nın istikrarlı ekonomik büyümeyi yakaladığını belirtti.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ise, ülkesinin Moskova ve Batı arasında bir köprü görevi yapmak istediğini vurguladı.
Ancak Kurz, ambargolar konusunda AB'deki müttefiklerinden farklı bir tutum takınmayacaklarını söyledi.
Avusturya gezisi, Putin'in neredeyse bir yıldır Batı Avrupa'ya yaptığı ilk ziyaret.
Putin geziden önce yaptığı açıklamada, AB'yi bölmek gibi bir niyetinin olmadığını söylemişti.
Bazı Avrupalı libareller Putin yanlısı Birleşik Rusya Partisi ve AB'deki aşırı sağcılar arasındaki yakın bağlardan kaygı duyduklarını söylüyor.
İtalya'da iktidara gelen iki popülist parti de Moskova'yla daha yakın ilişkilerden yana ve AB'ye şüpheyle bakıyorlar.
İtalya'nın yeni hükümeti de açıkça AB'nin Rusya ambargolarının gözden geçirilmesini istemiş ve öncelikle "Rusya'daki sivil toplumu tehdit eden" ambargoların kalkması gerektiğini söylemişti.
Rus lider Batı'nın ambargoları konusunda "Bu hamleler herkes için zararlı, hem bunu başlatanlar hem de hedef aldıkları için. Ambargoların kalkmasında herkesin çıkarı var, bizim de" dedi.
Putin, Rusya'nın ambargolardan kaynaklanan bütün zorlukları aştığını da vurguladı.
Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesiyle başlatılan ambargolar, Moskova'nın Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçılara destek vermesiyle daha da yoğunlaştırılmıştı.
Rusya da gıda ve hammade alanında karşı ambargolarla misillemede bulunmuştu.
Doğu Ukrayna'daki çatışmaların başlamasından bu yana 10 binden fazla kişi öldü.
Bu arada, Avusturya Başbakanı Kurz da 1 Temmuz'da AB dönem başkanlığını devralacak Viyana'nın "ambargolar da dahil AB'nin kararlarına bağlı kalacağını" söyledi.
Kurz ambargoların kalkmasından önce Doğu Ukrayna'daki durumun iyileşmesi gerektiğini vurguladı.
Bazılarının "yeni soğuk savaş" diye nitelendirdiği Rusya-Batı geriliminde Moskova'nın Suriye Savaşı'nda oynadığ rol ve eski ajan Sergey Skripal ve kızının İngiltere'de zehirlenmesi de rol oynadı.
İngiltere suikast girişimden Rusya'yı sorumlu tutarken, Moskova bu suçlamayı reddediyor.
Avusturya'nın koalisyon hükümeti, olayın ardından Rusya'daki büyükelçisini geri çekmeyen birkaç AB hükümetinden biriydi.
Başbakan Kurz'a Rusya'nın Avusturyalı aşırı sağcı partilerle ilişkisi sorulduğunda ülkesinin "biriyle siyasi işbirliği yapmaya pragmatik açıdan karar vereceğini" söylemişti.
Kurz "Açıkça bizimle çalışmak istediğini söyleyen herkesle çalışmayı deneriz" demişti.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte'de Rusya'yla açılımdan yana olduklarını belirtmişti.
Avusturya, İtalya ve çok sayıda diğer AB ülkesi doğalgaz tedarikinde büyük ölçüde veya tamamen Rusya'ya bağımlı.
