Giresun'un Eynesil ilçesinde evinin önünde yaralı bulunduktan sonra kaldırıldığı hastanede şüpheli şekilde hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın dosyasında çarpıcı bir detay ortaya çıktı. Trabzon Adli Tıp’ın hazırladığı raporda, Rabia Naz’ın tırnaklarından erkek DNA’sı çıktığı belirtildi.
BirGün'den Uğur Şahin'in haberine göre Şaban Vatan, kızı Rabia Naz’a dair Trabzon Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 12 Ekim 2018 tarihli raporunda bir detay fark etti. Buna göre, Rabia Naz’ın tırnaklarından erkek DNA’sı çıktı.
Söz konusu raporda, şu ifadelere yer verildi: “Rabia Naz Vatan’a ait olduğu bildirilen sağ el 3 adet tırnak örneği ve sol el 1 adet tırnak örneğinden; örneklerin içerdiği DNA miktarının azlığı, oransızlığı veya bütünlüğünü kaybetmiş olmasından kaynaklanabilecek sebeplerden dolayı yalnızca yüksek oranda DNA içeren Rabia Naz Vatan’a ait DNA profili tespit edildi. Rabia Naz Vatan’a ait olduğu bildirilen aşağıdaki örneklerden en az biri erkek birden fazla şahsa ait olabilecek DNA profili bir arada karışık elde edildi. Söz konusu karışık DNA profilinin Rabia Naz Vatan’a ait DNA profilini içerdiği tespit edildi.”
"Mücadele vermeye çalışmış"
Konuya dair Rabia Naz’ın babası Şaban Vatan, şunları söyledi: “Bugün avukatlarımızın ofisinde, evraklarda genel olarak inceleme yapıyordum. Bu evrakı inceleyince Avukat Ufuk Bey’e sordum, ‘Bu DNA nedir’ diye… O da, Tırnak incelemesinde erkek DNA’sı çıkmış, biz bunu savcıya sunduk, bizim sunduğumuz hiçbir şeyi dikkate almadı’ dedi. Tırnak arasından DNA çıkması, bir mücadele vermeye çalışmış olduğunu gösteriyor. Avukatımız da aynı tespiti yaptı. Bugün akşamüzeri şok oldum, kesin delil varken neden üzerine gidilmedi? Bu kabul edilemez.”
"Savcılık durumu örtbas etme niyetinde"
Baba Vatan, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Rabia Naz hakkındaki soruşturmaya ilişkin, "Olayı aydınlatacak olan yegane merci savcılık makamıdır; güveniyoruz” açıklamasını hatırlatarak, sözlerini sonlandırdı: “Bu kabul edilemez, savcılığın durumu tamamen örtbas etme niyetinde olduğunu bir yıl önce çıkan sonucun üzerine gidilmemesi gösteriyor. Bu duruma rağmen bana akıl sağlığı yargılaması yapmışlar. Yapılan insanlık suçudur.”
