Artuklu Üniversitesi Rektörü Ahmet Ağırakça'nın çevirdiği "El-Kamil fi’t-Tarih" kitabında tahrifat yaparak ‘Kürtler’ olarak geçen ifadeleri ‘Türkler’ olarak değiştirdiği iddia edildi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Lezgin Akdeniz’in haberine göre, Cizre doğumlu İbnu’l-Esir’in 1230-31 tarihinde Musul’da Arapça kaleme aldığı ve İslam dünyasında bir başvuru kaynağı olarak görülen 10 ciltlik “El-Kamil fi’t-Tarih” isimli kitabı, 2016 yılında, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Dr. Abdülkerim Özaydın, M. Beşir Eryarsoy, Abdullah Köşe, Prof. Dr. Hacı Yunus Apaydın ve Zülfikar Tüccar tarafından Türkçe'ye çevrildi.
Haberde, 3, 7 ve 8’inci ciltlerinin çevirisini yapan Prof. Dr. Ağırakça’nın, 8’inci cildin bazı bölümlerinde “Kürtler” olarak geçen ifadeleri “Türkler” olarak değiştirdiği ve bu konuda açıklama yapmak istemediği belirtildi.
Tahrifata ilişkin konuşan Kürt yazar, çevirmen ve dilbilimci Zana Farqînî, tahrifatın ilk olmadığını söyledi. Farqînî, “Kürtlerle ilgili yapılan tahrifatlar yeni değil, kökü ta Osmanlı’nın son demlerine kadar uzanıyor. Tabii Cumhuriyetin kuruluşundan sonra bu tutum sistematik bir hal alıyor. Resmi ideolojiye göre Kürt diye bir kavim, Kürtçe diye bir dil ve dolayısıyla Kürdistan diye bir coğrafya da tarih de hiç olmamıştır“ dedi.
El-Kamil fi't-Tarih kitabının 8'inci cildinde değiştirildiği belirtilen bölüm şöyle:
“Bu yıl içinde zenciler giriştikleri bir savaşta mağlup olmuşlardı. Aralarında akdettikleri barıştan sonra Muhammed b. Ubeydullah Ali b. Eban’a mektup yazıp Türklere karşı kendisine yardım etmesini istemiş ve elde edecekleri ganimeti aralarında paylaşacaklarını söylemişti. Ali efendisine mektup yazıp ondan bu husus hakkında izin istemiş, o da ona, ‘Oraya bir ordu gönder ve sen kendin olduğun yerde kal, ayrıca ondan rehineler almadıkça ve ona tam güvenmedikçe oraya da hiç kimseyi gönderme. Belki o senden intikam almak isteyecektir’ şeklinde mektup yazmıştı. Ali b. Eban Muhammed’e mektup yazıp ondan yemin etmesini ve kendisine rehineler göndermesini istemişti. Muhammed ona bir sürü yeminler ettiği halde rehine gönderme hususunda bir hayli oyalanmıştı. Ancak Ali’nin ganimet elde etmek hırsından dolayı duramamış ve Muhammed’in yanına ordu göndermişti. Muhammed’de bu gelen zencilere bir grup askerini katmış ve Türkler üzerine göndermişti. Ancak Türkler (Kürtler) karşısına çıkıpta çarpışmaya girince, aralarında şiddetli bir savaş meydana gelmiş, Muhammed b. Ubeydullah’ın adamları zencileri yalnız bırakıp geri çekilmişlerdi. Böylece onlar büyük bir hezimete uğraşmışlar, Türkler de onlardan büyük bir kitleyi öldürmüşlerdi.”