Kara para aklama, banka dolandırıcılığı ve İran ambargosunu delme suçlarından 19 marttan beri ABD'de tutuklu bulunan İranlı işadamı Reza Zarrab'ın ön duruşmasına günler kala davanın düşmesi için çaba gösteren avukatlarından yeni bir hamle geldi. Hâkim Richard Berman'ın moderatörlük yaptığı bir paneli de içeren İstanbul'daki sempozyumu düzenleyen YKK (Yüksel, Kargın, Küçük) adlı avukatlık şirketinin ortaklarından ikisinin, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminden sonra Türk hükümetince FETÖ üyesi terörist kişiler olarak ilan edildiği ve haklarında tutuklanma kararı çıkarıldığı hatırlatılarak bu durumun sempozyumu şaibeli hale getirdiği iddia edildi, reddi hâkim istendi
Zarrab'ın avukatları tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, hakim Richard Berman'ın, davanın başında çıkar çatışmasına mahal vermemek için yaptığı açıklamada 14 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul'da bir konferansa katıldığını söylediği belirtildi. Savunma tarafının, bu açıklamanın, hakimin tarafsızlığını etkilemeyeceğini düşündüğü için ilk başta bir engel taşımadığını kabul ettiği, ancak Türkiye'de yaşanan son olaylardan sonra düşüncelerinin değiştiği ifadesine yer verildi.
Adalet ve Hukukun Üstünlüğü adlı uluslararası sempozyumdaki konuşmasında hakim Berman'ın, Türkiye'de hukukun ciddi boyutta baskı altında olduğu, yargının yürütmeye tabi hale getirildiği, sürmekte olan 17 Aralık yolsuzluk davalarını soruşturan savcıların, yargıçların ve polislerin görevden alınmasının hukukun üstünlüğü ile bağdaşmadığı şeklinde görüş bildirdiğine değinilerek kendisinin, politikacıların yargının bağımsızlığını etkileyecek şekilde müdahale etmesinin doğru olmadığı anlamında söylediği "Oyun sırasında oyuncu veya kurallar değiştirilmez" sözlerine yer verildi.
Sempozyumun bir başka katılımcısı olan Avrupa Birliği büyükelçisi Stefano Manservisi'nin konuşmasında sarf ettiğine benzer şekilde Türkiye'de hukukun bağımsız olmadığı biçiminde görüş bildiren hakim Berman'ın, bu şekliyle konferansa konu olan 17-25 Aralık soruşturması ve bu soruşturmanın baş şüphelisi Zarrab hakkında "önceden oluşmuş kanaatlere sahip olduğu" ve bu nedenle de tarafsız bir yargılama yapamayacağı için duruşmadan azad edilmesi gerektiği savunuldu.
Berman'ın moderatörlük yaptığı bir paneli de içeren İstanbul'daki sempozyumu düzenleyen YKK (Yüksel, Kargın, Küçük) adlı avukatlık şirketinin ortaklarından ikisinin, 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminden sonra Türk hükümetince FETÖ üyesi terörist kişiler olarak ilan edildiği ve haklarında tutuklanma kararı çıkarıldığı hatırlatılarak bu durumun sempozyumu şaibeli hale getirdiği iddia edildi.
Sempozyuma diğer katkıda bulunanlardan yerel Birleşmiş Milletler mercisinin bu etkinliğe sponsor olduğu iddialarını yalanladığına da vurgu yapıldı.
Avukatları, Zarrab'ın 17-25 Aralık soruşturmasında "uydurma delillerle" Türk hükümetinden dört bakana rüşvet vermekle suçlandığını ancak eskisinin yerine atanan yeni mahkeme tarafından bütün suçlamalardan aklandığını savundu.
Preet Bharara başkanlığındaki savcılık makamı, 17 Aralık soruşturmasını mahkemeye delil olarak sunmuş ve Zarrab'ın Türk hükümetiyle olan yakın ilişkileri sayesinde hakkındaki yolsuzluk iddialarından kurtulduğunu iddia etmişti.
Zarrab'ın avukatlarının sunduğu dilekçede bir başka ilgi çeken ayrıntı ise Zarrab aklandıktan yedi ay sonra 23 Eylül 2014 tarihinde FBI'ın, Zarrab'ın Türk hükümet yetkililerine rüşvet verip vermediği ile ilgili potansiyel bir suçlama için bir önce yapılan, ama sonra geri çekilen bir arama başvurusundan bahsedilmesiydi.
Amerikan adalet sistemine göre davalının avukatları davaya bakan hakimin bağımsızlığına gölge düştüğünü düşündükleri hallerde hakimin davadan el çektirilmesini isteyebiliyorlar. Son kararı hakimin kendisi veya Güney Bölge baş hakimi veriyor.
