Rize Valiliği, bir süredir taş ocağı madeni projesine karşı eylemlerin yapıldığı İkizdere ilçesinde eylem ve basın açıklaması yasağı getirdi.
Valiliğin aldığı yasak kararı bölgede yaşayan köylülerin bir süredir İşkencedere (Eskencidere) Vadisi'nde düzenlendikleri eylemlerin ardından geldi.
17 Mayıs itibarıyla başlayacak yasak, 15 gün sürecek.
Yasak kapsamında, "meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma açık tüm alanlarda; yürüyüş, protesto eylemi, oturma eylemi, açlık grevi, stant açma, çadır kurma, açık ve kapalı yer toplantısı yapma, yüksek sesli yayın yapan araçlar ile konvoy düzenleme, imza kampanyası, konser, şenlik ve miting düzenleme, el ilanı, bildiri ve broşür dağıtma, afiş ve poster asma, toplu karşılama ve uğurlama, basın açıklaması yapmak" yasaklandı.
Öte yandan parti, sendika ve dernekler, basın açıklamalarını yalnızca binalarının içerisinde yapabilecek.
Valilik yasağa ilişkin gerekçeleri de şöyle sıraladı:
"Farklı kesimler arasında gerilim yaşanmasının önlemek, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçmek, kamu düzeni ve güvenliğini sağlamak, koronavirüs salgınına karşı halk sağlığını korumak, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerini ve genel asayişi korumak, genel trafik ve yolcu güvenliğinin sağlamak, şiddet olaylarına mahal vermemek ve yaygınlaşmasının önlemek."
Protesto edilen taş ocağı projesi nedir?
İkizdere, Rize'de nehir tipi hidroelektrik santrallerin (HES) yapıldığı ya da yapılmak istenen ilçeler arasında yer alıyor.
İlçede bu yüzden geçtiğimiz yıllarda HES protestoları düzenlenmişti.
Bu kez de Gürdere ve Cevizlik köyleri yakınlarındaki taş ocağı projesi protesto ediliyor.
Bu taş ocağının İyidere ilçesindeki lojistik merkez ve liman projesinin taş ihtiyacı için kullanılacağı öne sürülüyor.
Rize'nin sahil ilçelerinden İyidere'deki bu projenin ihalesi, Eylül ayında, 1 milyar 370 milyon TL ile Cengiz İnşaat ile Yapı ve Yapı İnşaat İş Ortaklığı'na verilmişti.
Köylülerin avukatı Yakup Okumuşoğlu BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, taş ocağıyla ilgili Rize İdare Mahkemesi'nde açılan davanın sürdüğünü söyledi.
Okumuşoğlu mahkemeden hem projeyle ilgili yürütme durdurma hem de "ÇED gerekli değildir" kararının iptalini talep ettiklerini belirtiyor.
Köylüler projeye hangi gerekçelerle karşı çıkıyor?
Eylemlerde projenin hem bölgedeki köylülerin yaşam alanlarına hem de vadinin ekolojik sistemine zarar vereceği belirtiliyor.
Protestolarda önemli bir rol üstlenen İkizdere Dernekler Federasyonu'nun açıklamalarında, "Proje sonucu vadide su kaybolacak, kalan sular kirlenecek, tarım ve hayvancılık tehlike altında kalacaktır. Projenin yaratacağı tahribat, Cevizlik ve Gürdere köylülerini bölgede yaşayamayacak hale getirecektir" ifadeleri yer alıyor.
Geçim kaynakları arasındaki çay tarımı ve arıcılığın zarar göreceğini belirten yöre sakinleri, uzun süre devam edecek dinamit kullanımının yaratacağı sarsıntılar ve sesten de olumsuz etkileneceklerini belirtiyor.
Eylemlerde öne çıkan dövizler şöyle: "Taş Ocağı Değil Çay Fabrikası İstiyoruz", "Bal mı Taş mı?", "Çay mı Taş mı?", "Sular Özgür Aksın", "Dinamit Sesi Değil Kuş Sesi", "Tarih ve Kültürüme Dokunma", "Bizi Diri Diri Gömmeyin", "Başka İkizdere Yok".
https://www.youtube.com/watch?v=Zlyu7XYips4
Eylemlerde neler oluyor?
Eylemler, bölgede yaşayan köylüler öncülüğünde gerçekleştiriliyor.
Köylülerin tepkileri yeni değil.
Bununla birlikte geçtiğimiz günlerde iş makinelerinin bölgeye girmesinden bu yana köylüler, çalışmanın yapıldığı alana girmeye ve makineleri durdurmaya çalışıyor.
Eylemlerde kadınların en ön saflarda yer aldığı görülüyor.
Yer yer, jandarma ile eylemciler arasında gerginlik yaşanıyor ve jandarma eyleme müdahale ediyor.
Eylemlerde bugüne kadar bazı köylülerin gözaltına alındığı ve biber gazı kullanıldığı da oldu.
Bazı kişilere sokağa çıkma yasağını ihlal gerekçesiyle para cezası da kesildi.
Köylüler eylemleri kapsamında bir gece orman yollarını kullanıp, iş makinelerinin yoluna arı kovanları bırakarak yollarını kesmek istedi.