Gündem

Rize'de her şey Erdoğan’ın gölgesinde

Çoğunluk AK parti diyor ama işsizlikten, HES’lerden, medyaya baskıdan şikayet de var

05 Haziran 2015 16:37

Seçmenin nabzı tutmak için, P24 otobüsüyle çıktığımız Karadeniz turuna Rize’de çarpıcı bir başlangıç yapıyoruz. Şehirdeki genel havaya bakılırsa, Rizeliler 7 Haziran’da sandığa sanki Meclis’e vekil göndermek için değil de hemşerileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlılıklarını bir kez daha göstermek için gidecek.

Nitekim AK Parti il başkanlğının camları Erdoğan fotoğraflarıyla donatılmış, şehirdeki tüm seçim afişleri, “Haydi Rize, Başkan’ına sahip çık” yazan Erdoğan’ın dev posterlerinin gölgesinde.

Kendisi de AK Parti mitinglerine giden 19 yaşındaki Hilal Öztürk, Rizelilerin Erdoğan’a ilişkin hissiyatını “hayranlıktan da öte” diye tanımlıyor. AK Parti üyesi ev hanımı Ayşe Güner ise “Erdoğan fakir fukaranın babası, ülke onun sayesinde nereden nereye geldi” diyor.

Ancak sohbetler uzayınca şikayetleri duymak da mümkün, Ayşe Güner “Sağlık politikası iyi ama HES’lere ben de karşıyım” diyor. Hilal’in arkadaşı Ebru Demirel ise “AK Parti’nin iyi yapmadığı şeyler de var. Mesela çay fiyatları” diyor. “Ama ülkeyi AK Parti’den daha iyi yönetecek kimse yok” diye de ekliyor.

 

‘CHP değişti’

 

Kuru temizleme mağazası sahibi Enver Ak ise yıllarca AK Parti’ye verdikten sonra oyunu şimdi CHP’ye atacak. “Tayyip bey işi sert halletmeye çalışıyor ama artık insanlar eskisi gibi sertlikten hoşlanmıyor. Bazı insanlar ötekileştirildiklerini hissediyor” diyor. Gülen cemaatine sempati duyduğunu söyleyen Ak’a göre dine yaklaşım konusunda eskiden hatalar yapmış olsa da CHP şimdi değişmiş durumda.

Enver Bey’i ikna etmeyi başarmış olan CHP’nin Rize’deki yeni yönetimi 20 yıllık eski yönetimin ardından Mart ayında gelmiş. Milletvekili adayı olarak gösterilen Kenan Bıyık halk tarafından sevilen bir isim. Öte yandan, aslında ilde ciddi bir tabanı olan, Milli Görüş geleneğinden gelen Mehmet Bekaroğlu’nun CHP’ye katılması Rize’de pek iyi karşılanmamış.

Netice itibariyle, geçen genel seçimde yüzde 69 olan AK Parti Rize oyları biraz düşebilir,  yüzde 17 olan CHP oyları biraz artabilir. Ancak, Rize’den çıkacak 3 milletvekilinin de AK Parti’den olması kesin gibi.

 

Trabzon: MHP iddialı

 

Bir sonraki durağımız olan Trabzon’da ise tablo değişime daha açık.  AK Parti’nin birinci sıra adayı Süleyman Soylu’nun karşısında CHP’den Haluk Pekşen var. Genel merkezin kontenjanla aday belirleme kararına karşı gençler parti binasını işgal edince ön seçim yapılmış. Pekşen, bu seçim sonucu aday olmuş.

Ama Trabzon’da asıl, eski bakan Koray Aydın’ı birinci sıradan aday olarak gösteren MHP’nin mitingine yoğun ve coşkulu katılımdan ve MHP’nin ikinci parti olma ihtimalinden çokça bahsediliyor. Şu anda AK Parti yüzde 59 oyla 3 milletvekili MHP ve CHP’nin ise yüzde 18 ve yüzde 15 oyla birer milletvekili var Trabzon’dan.

Trabzon’da da Rize gibi vatandaşın birinci şikayet konusu işsizlik ve hükümetin buraya istihdam yaratacak yatırım sağlamamış olması. Süleyman Soylu’nun Fenerbahçe üyesi olması da Trabzonspor konusunda hassas vatandaşlar için mühim bir başka mesele.

 

Can Dündar’ın yanında

 

Ekonomik meselelerin yansıra, AK Parti’nin baskıları Karadeniz’de muhalif seçmenler tarafından dile getiriliyor. Trabzon’da bir öğretmen “İnsanlar arasında ‘siz’ ve ‘biz’ olayını getirdiler. ‘Benim adamıma var, sana yok’ diyorlar, sana üstten bakıyorlar. 8 haziran sabahı oylarında ciddi bir düşüş olmazsa iyice kuduracaklar” diyor.

Aynı masada bulunan Kamu-sen yöneticisi Kemal Özşeker “MHP’ye faşist diyorlardı, şimdi faşist nedir görüyorlar" diye ekliyor. Erdoğan’ın gazeteci Can Dündar’a ilişkin “Bedelini ağır ödeyecek” sözlerine pek çok muhalif gibi Özşeker de tepkili. Gerçekten de ifade özgürlüğünü bir MHP’linin savunduğunu duymak ilginç geliyor.

 

AK Parti tek kelime söylemedi

 

Bu arada şunu da belirtmeli: Bu yazıda CHP, MHP ve HDP’li adaylarla yapılan görüşmelerden yapılan çıkarımlar var. Ama AK Partililerle yapılan görüşmelerden yapılan çıkarımlar yok çünkü onlar bizimle görüşmedi. Turu organize eden P24’ün randevu taleplerine üç ilde hiçbir AK Partili olumlu yanıt vermedi. Nedeninin, belli gruplara konuşma belli gruplara konuşmama politikası olduğu tahmin ediliyor. Nitekim biz de Trabzon’da Ortahisar ilçe seçim koordinasyon bürosuna gittiğimizde İlçe Başkan Yardımcısı “seçim çalışmaları nasıl gidiyor” sorusuna bile karşılık vermedi. Büroda bulunan insanlarla konuşma ya da fotoğraf çekme isteğimiz de reddedildi.

 

Giresun: CHP-MHP işbirliği

 

Seçim izlenimlerine dönecek olursak, Karadeniz turunda son durağımız Giresun’du. Giresun, merkezde ciddi bir sosyal demokrat tabanın bulunduğu, belediyeyi bir CHP’linin yönettiği kent. Ancak, burada eğer ki muhalefet partileri vekil sayısını bir artıracaksa bunun MHP’nin vekil çıkarmasıyla olacağı söyleniyor. Şu anda AK Parti’nin yüzde 60, CHP’nin 24  oyla sırasıyla 3 ve 1 milletvekili var. MHP’nin oy oranı ise yüzde 12.

MHP’li vekil adayı Orhan Erzurum’un Piraziz ilçesindeki mitingine gittiğimizde miting alanında destek için gelmiş çok sayıda CHP’li görüyoruz.  Sebebini sorduğumuzda bir CHP’li “Çaremiz yok, vatan elden gidiyor, böyle giderse belki 10 yıl sonra sen böyle giyinemeyeceksin” diyor. Trabzon’da bir çay bahçesinde hararetle siyaset tartışan yarısı CHP’li yarısı MHP’li bir grup vatandaş da benzer bir şey söylemişti.  “Bak burada çok iyi anlaşıyoruz. Yarın koalisyonda da anlaşırız.” CHP-MHP koalisyonun Karadeniz tabanında hazır görünüyor.

 

HDP’liler kararlı

 

Karadeniz’in nabzına ilişkin son not ise bölgedeki seçim sonuçları açısından küçük ama ülkede siyasetin gidişatı açısından büyük önemi olan HDP çalışmalarıyla ilgili. Bayrakları, şarkılarıyla pek çok siyasi parti şehir meydanlarını doldurmuşken HDP adayları seçim çalışmalarını saldırılar ve ölüm tehditleri arasında yürütüyor. Giresun’da ise hiçbir seçim çalışması yapılamıyor.

Rize adayı Selda Karafazlı seçim çalışmalarını sahildeki kafesinde yürütüyor, sokağa çıkmıyor. Kadir Has Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Karafazlı Gezi eylemlerine katıldıktan sonra ‘Neden kendi toprağımıza sahip çıkmıyoruz’ diyerek Rize’ye gelmiş.

Sol siyasetin içindeki bir aileden gelen, Atatürkçü Düşünce Dernekleri’yle büyüdüğünü söyleyen Karafazlı Kürtlerin yaşadığı baskı ve şiddete ilk olarak, çocukluğunun geçtiği Fethiye’de tanıklık etmiş. “Ankara’ya gidemeyeceğimi biliyorum ama şuramda tıkanan bir şey var, onu haykırmak istiyorum” diyor, seçimden sonra da HDP’de siyasete devam edeceğini söylüyor.

Trabzon adayı Hüseyin Taka da yıllarca sendikacılık yapmış, sol siyasetten gelen birisi. HDP’ye kimse ofis kiralamak istemediği için “seyyar ofis”te, yani çeşitli sol paritelerin bürolarında yürütüyor seçim çalışmalarını. Sadece, güvenli buldukları evleri ve esnafları ziyaret ediyor. “Bir Diyarbakırlı genç Trabzon’da, bir Trabzonlu genç de Diyarbakır’da başı dik gezmeli. Bunu sağlarsak barış olur” diyen Taka tüm baskılara rağmen Trabzon’da varolmaya devam edeceklerini söylüyor.

 

‘MHP’ye vereceğim ama Demirtaş’ı beğeniyorum’

 

HDP’nin siyasetinin halkta yankısı konusunda ise şunu söylemek mümkün: Saldırılarıyla aşırı sağcılar çok görünür ancak Karadeniz’de de Kürt hareketine farklı bakmaya meyleden ve HDP’nin barajı aşmasını isteyen ciddi bir kitle var.

Örneğin Giresun’da konuştuğum MHP’ye oy vermeyi düşünen bir erkek seçmen, Demirtaş’ın ailesini -eşinin öğretmenliğinden kardeşinin başörtüsüne- tüm ayrıntılarıyla anlatıyor, Demirtaş’ı kendisine yakın bulduğunu söylüyor ve “son derece cazip” diyor.

Demirtaş’ın kendisini Kürt meselesi konusunda yumuşattığını da ekliyor. Eşi ise “Demirtaş’ı çok beğeniyorum. Onun dışında da cazip gelen muhalefet lideri yok zaten” diyor. Demirtaş, Öcalan’a “sayın” dediği için oyunu ona vermeyecek ama HDP’nin barajı geçmesini istiyor.