Robert Biedron Polonya'nın genç ve yükselen siyasi yıldızlarından. Üstelik Avrupa'nın belki de en Katolik muhafazakar ülkesinde açıkça ateist ve eşcinsel olduğunu açıklamış da bir politikacı. Ve şimdi birçokları tarafından Polonya cumhurbaşkanlığı için güçlü bir aday olarak görülüyor.
Slupsk şehrinin belediye başkanı olan Robert Biedron, "Ben bir hayalciyim. Polonya'nın son derece muhafazakar bir bölgesinde dünyaya geldim. Ateist ve eşcinsel olmak kolay değildi" diye anlatıyor.
42 yaşındaki politikacı, ülkede yeni gelişen ilerici siyasi hareketin önde gelen isimlerinden biri.
Eski Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski, 2020 yılında yapılacak seçimlere katılması için onu teşvik ediyor. Yapılan kamuoyu araştırmaları, onu, görevdeki Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ve Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk'ın ardından üçüncü konumda gösteriyor.
Robert Biedron'ın siyasi kariyeri milletvekilliğine kadar sürpriz şekilde kolay gelişti. Geçmişte eşcinsel hakları konusunda aktif olarak çalışan solcu politikacı, 42 yaşında Polonya'nın açıkça eşcinsel olduğunu açıklamış ilk milletvekili oldu.
"Milletvekili olduğum sırada dört ya da beş kere dayak yedim" diyen Biedron, "Ama şimdi sokakta bana gülüyor ve selam veriyorlar" diye anlatmaya devam ediyor.
Milletvekilliği sonrası Slupsk kentinin belediye başkanı olan Biedron, geçen birkaç yılda Polonya toplumunda yaşanan değişime dikkat çekiyor.
"Geçmişte muhtemelen bana 'seni homo' der ve muhtemelen suratıma tükürürlerdi. Ama bugün beni yolda gördüklerinde 'Günaydın Sayın Belediye Başkanı diyorlar ki bu da değişimin göstergesi.
Polonya'da eşcinselliğe bakış değişse de Avrupa'daki birçok ülkenin aksine eşcinsel evlilikler halen yasadışı. Bu yasak, belediye başkanı olarak birçok çifti evlendiren Biedron için üzüntü verici bir durum:
"Evlendiklerinde mutluluklarını görüyorum ve onları çok kıskanıyorum. Ben 15 yıldır sevgilimle bir aradayım ama evlilik bizim için halen bir rüya. 2018 yılında birbirini seven ve birbirlerine bağlı olan bir çiftin halen evlenemiyor olması adil değil."
Polonya'da Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), 2015 yılındaki seçimlerde iktidar olurken aynı zamanda, komünizmin sonlandığı 1989 yılından bu yana ilk kez salt çoğunluğu elde eden parti de oldu. Ve o seçimlerde ilk kez sol partiler Meclis dışında kaldı.
Polonya'da önemli ağırlığa sahip Katolik Kilisesi'ne yakın olan Hukuk ve Adalet Partisi, sosyal yardımları artırma ve vergi indirimleri vaadinde bulunmuştu.
O dönemden bu yana hükümet, medya, kamu hizmetleri ve savcılar üzerinde kontrolü artırarak liberal Polonyalıların tepkisini topluyor.
Polonya'da yargı alanında yapılan bir düzenleme sonrasında ise Avrupa Komisyonu o güne dek hiç yaşanmadık şekilde Polonya hakkında "hukukun üstünlüğü" soruşturması başlattı ve demokrasinin tehdit altında olduğu endişeleri dile getirildi.
Yapılan düzenleme ülkenin adalet bakanı ve cumhurbaşkanına hakimlerin atamasında daha fazla yetki sağlıyordu.
Robert Biedron'un belediye başkanı olduğu 90 bin nüfuslu Slupsk'ta ise durum biraz daha farklı.
"Polonya'da yalnızca muhafazakar, popülist ve otoriter siyasi anlayışın taraftarları yer almıyor" diyen Biedron, belediye başkanlığı maaşını azaltarak, kentin borçlarını indirerek ve eğitim ve barınma alanındaki çalışmaları ile ismini siyasi arenada duyurdu.
Robert Biedron'un karşıtları, onun bir programı olmadığını ve yalnızca halkla ilişkiler numaraları çevirdiğini söylüyor.
Newsweek dergisinin Polonya sürümünde çalışan gazeteci Renata Kim ise, Biedron'un yereldeki popülaritesini ülke geneline yaymakta zorlanacağı görüşünde:
"Bence açıkça eşcinsel olduğunu söylemiş bir siyasinin, politik arenada önemli bir figür haline gelmesi için daha erken. Biz çok muhafazakar bir toplumuz. İnsanlar böyle bir kimliği, cumhurbaşkanı veya başbakan olarak görmeye henüz hazır değil.
"Onu bir müzik festivali sırasında gençlere konuşurken dinledim ve tam anlamıyla bir yıldızdı. Gençler onu bir peygamber gibi dinliyordu ki bu da eşcinselliğin Polonya'da normal bir şey haline gelmeye başladığının işareti"