RTÜK üyeleri İlhan Taşcı ve Tuncay Keser; Üst Kurul’un, 14 Mayıs seçimleri öncesinde televizyon kanallarının seçim yayınlarının denetimi ile ilgili hiçbir adım atmadığını belirledi. RTÜK Başkanlığı’na başvuran Taşcı ve Keser, "Tek başına TRT Haber’in canlı yayınları dikkate alındığında bile, yayınlarda Cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partiler açısından ‘tarafsızlık’ ve ‘fırsat eşitliği’ ilkelerinin çiğnendiği, adaletsiz bir yayın politikası izlendiği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla gerekli incelemelerin yapılarak, sonuçlarının en kısa sürede Yüksek Seçim Kuruluna iletilmesi, hukuk devleti ve demokrasi ilkesi açısından bir görev olması yanı sıra, yasal açıdan da zorunluluktur" çağrısı yaptı.
RTÜK’ün CHP kontenjanından seçilen üyeleri İlhan Taşcı ve Tuncay Keser, üst kurul başkanlığına televizyon kanallarının seçim yayınlarının denetlenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu ile ilgili çağrı yaptı.
Üst kurul üyeleri, dilekçelerinde; 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’a göre, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını YSK kararları doğrultusunda izlemesi, denetlemesi ve değerlendirmenin RTÜK’ün görevleri arasında olduğu anımsatıldı.
"Hiçbir rapor Üst Kurul gündeminde yer almamıştır"
Taşcı ve Keser, dilekçelerinde şu değerlendirmeleri yaptı: "Ancak 18 Mart 2023 tarihinde başlayan seçim döneminde, bugüne kadar Üst Kurul tarafından radyo ve televizyon yayınlarının, YSK kararlarına uygunluğu açısından denetimine ilişkin hiçbir rapor Üst Kurul gündeminde yer almamıştır. İlgili Kanun’da geçen ‘denetim’ ve ‘değerlendirme’ye ilişkin bir adım atılmamıştır. Üst Kurulun geçmiş dönem uygulamalarına bakıldığında; belirli tarihler saptanarak ulusal ölçekte yayın yapan kuruluşların tüm yayınlarının, YSK Kararlarına uygunluk açısından denetimlerinin yapıldığı görülmektedir.
Örneğin; Türkiye'deki yerel yönetimlerin belirlenmesi amacıyla, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Yerel Seçimler öncesinde, aralarında TRT1 ve TRT HABER’in de bulunduğu 28 medya hizmet sağlayıcı kuruluşun, 03.03.2019 - 09.03.2019 tarihleri arasını kapsayan tüm gün yayınları, YSK’nın 24.12.2018 tarih ve 2018/1123 sayılı kararı doğrultusunda incelenerek raporlaştırılmış ve Üst Kurulun 14 Mart 2019 tarih ve 2019/12 sayılı Gündemi’nde yer alarak, YSK’ya sunulmuştur.
Tüm siyasi partilere fırsat eşitliği tanınmalı
Dolayısıyla Üst Kurulun, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak TBMM Genel Seçimi ile Cumhurbaşkanlığı Seçimine yönelik olarak, YSK’nın ilgide belirtilen kararları doğrultusunda, seçime katılan tüm siyasi partilere fırsat eşitliği tanınması, tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun davranılması hususlarında incelemelerin ve değerlendirmelerin yapılarak, YSK’ya sunulması gerekmektedir.
"Tarafsızlık ve fırsat eşitliği ilkeleri çiğneniyor"
Kaldı ki; seçim döneminde medya hizmet sağlayıcı kuruluşların tek yönlü ve taraf tutan yayınlarına ilişkin şikayetler de dikkate alındığında, 6112 sayılı Kanun ve ilgide belirtilen Yüksek Seçim Kurulu kararlarında yer alan hükümler kapsamında gerekli ‘denetleme’ ve ‘değerlendirme’nin yapılması kamuoyunun öncelikli beklentisidir. Ayrıca tek başına TRT Haber’in canlı yayınları dikkate alındığında bile, yayınlarda Cumhurbaşkanı adayları ve siyasi partiler açısından ‘tarafsızlık’ ve ‘fırsat eşitliği’ ilkelerinin çiğnendiği, adaletsiz bir yayın politikası izlendiği açıkça görülmektedir.
Dolayısıyla gerekli incelemelerin yapılarak, sonuçlarının en kısa sürede Yüksek Seçim Kuruluna iletilmesi, hukuk devleti ve demokrasi ilkesi açısından bir görev olması yanı sıra, yasal açıdan da zorunluluktur. Bu çerçevede; Yüksek Seçim Kurulunun 15.03.2023 tarih ve 2023/126-127-128 nolu kararlarının gereklerinin; başta TRT olmak üzere tüm yayıncı kuruluşlar tarafından yerine getirilip getirilmediğinin bir yayın taraması ile incelenmesi, gerekli değerlendirmenin yapılabilmesi için de izleme-değerlendirme sonuçlarının 6112 sayılı Yasa doğrultusunda Üst Kurul gündemine alınması konusunda gereğini arz ederiz."