Sözcü yazarı Ruhat Mengi, “sokak hayvanlarıyla ilgili bilinçsizce konuşan ilgisiz kişilerin, sokak hayvanlarını kısırlaştırıp rehabilite etme görevini yerine getirmeyen belediyelerin köpekleri topluca zehirleme olaylarını hızlandırdığını” savundu.
“Onlarca köpeği zehirleyip kıvranarak acılar içinde ölmesine neden olan belediyelere ve kişilere gereken cezaların verilmemesi bu feci eylemlerini her geçen gün artırarak sürdürmelerine neden oluyor” diyerek isyan eden Mengi, şöyle devam etti:
“Sokak hayvanları barınaklara konsun” diyenler bu barınakların çoğunun bir ölüm kampından farksız olduğunu, hayvanların dayanamayacakları şartlarda yaşatıldığını, bazılarında açlıktan birbirlerini yediklerini, balık istifi gibi üst üste bölmelere doldurulduklarını bilmiyorlar. Bayramlarda, tatillerde bu barınakların çoğu sahipsiz kalıyor, yaralı ve hasta hayvanlar için tek bir veteriner hekim bile bulunmuyor. Aşılama ve kısırlaştırma yapılmadığı için hayvanlar ya yavruyken hastalıktan ölüyor veya hızla çoğalıyorlar.”
"Linç kampanyası açanları Beykoz Ormanları'na götürmeye hazırım"
İki ayrı günde Beykoz Ormanları'na gittiğini söyleyen Mengi, “Sokak hayvanları insanlara saldırır diyen ve hepsine linç kampanyası açanları da götürmeye ve onların nasıl insan dostu olduklarını göstermeye hazırım” dedi.
“Kısırlaştırılan ve doyurulan köpek saldırmaz Eğer bir köpek veya grup halindeki köpekler saldırıyorsa mutlaka ya şiddet görmüş ve bu şekilde vahşileşmiştir veya o bölgenin belediyesi tarafından haftalarca tamamen bakımsız, aç, susuz bırakılmış, kısırlaştırma yapılmadığı için çoğalmışlardır. Kısırlaştırılan ve doyurulan hayvan saldırmaz” diyen Mengi, sosyal medyada son zamanlarda bazı kişilerin “sokak köpeklerine şiddet uygulayıp insanlara saldırmalarını sağlayalım ki toplatılsınlar” mesajlarına tepki gösterdi.
"Suçlanacak olan hayvanlar mıdır, yoksa insanlıktan çıkmış bu şahıslar mıdır?”
Mengi, “Bu durumda suçlanacak olan -gerçekte insan dostu olan, sevgi gördüğü insanları canı pahasına koruyan, depremlerde hayat kurtarsın diye köşe bucak aradığımız- dili olmadığı için şiddet gördüğünde ‘yapmayın, benim de canım var, yavrularım var’ diyemeyen hayvanlar mıdır, yoksa insanlıktan çıkmış bu şahıslar mıdır?” diye sordu.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
