Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, KKTC’ye doğrudan uçuşların gerçekleştirilmesine imkân sağlayacak karşılıklı kabul edilebilir bir formülün bulunmasının mümkün olabileceğini açıkladı.
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayınlanan Alithia gazetesinin haberinde, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in Rum Devlet Televizyonu’nda (RİK) yayımlanan bir programa katılarak soruları yanıtladığını ve KKTC’ye doğrudan uçuşların gerçekleştirebilmesine imkan sağlayacak bir formülün bulunabileceğini söylediğini yazdı.
Habere göre Kasulidis, konuyla ilgili bazı formüller üzerinde çalışılmış olduğunu ve uluslararası hukuk çiğnenmeden ve KKTC tanınmadan havaalanının faaliyete geçmesinin yollarının bulunduğunu iddia etti.
KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Mustafa Akıncı’nın kapalı bölge Maraş paketinde doğrudan uçuşların da yer almasının sorun yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine Kasulidis, "Uluslararası yasallık sağlandığı sürece hiçbir şey imkansız değildir. Bunları görüşeceğiz" yanıtını verdi.
DHA'da yayımlanan habere göre Kasulidis, 'uluslararası bir havaalanının yasal olmayan bir varlığın himayesinde faaliyet gösteremeyeceğini ancak faaliyet gösterebileceği başka yollar bulunduğunu' savundu.
'Eroğlu kabul etmedi'
Kapalı bölge Maraş konusunun bugün Gazimağusa’da ikamet eden kişileri de çok yakından ilgilendirdiğini ifade eden Kasulidis, "Sayın Eroğlu, kapalı bölge Maraş’ın açılması sonrasında bölge halkının evlerine dönmesi ve limanın açılmasının, Mağusa’ya sağlayacağı ekonomik faydalar ve kalkınma sebebiyle, hem bizim, hem onların tarafındaki toplumun baskısı sonucunda, kendi bölgesi olan Mağusa’da seçimi kaybetmiştir" şeklinde konuştu.
Kasulidis, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in açıkladığı güven yaratıcı önlemlerin hazır olduğunu ve daha önce de Kıbrıs Türk tarafıyla tartışıldığını ancak günün sonunda Derviş Eroğlu’nun hiçbirini kabul etmediğini iddia etti.
Eroğlu’nun doğal gazla KKTC’ye gelecek suyun takasını kabul ettiğini ve açılmasını kabul ettiği tek sınır kapısının ise Aplıç (Apliki) sınır kapısı olduğunu iddia eden Kasulidis, Eroğlu’nun Anastasiadis’in sunduğu her şey karşısında olumsuz olduğunu ve bu yüzden güven artırıcı önlemleri sunmadığını savundu.