Politika

Saadet Partisi'ni ziyaret eden DEM Parti'den "Suriye" mesajı: Kürtler bölge için güvenlik tehdidi değil, tam tersi güvence

12 Aralık 2024 17:16

T24 Haber Merkezi

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, SAADET lideri Mahmut Arıkan'la bir araya geldi. Hatimoğulları, yaptığı basın açıklamasında Suriye'de Alevilere ve Kürtlere yönelik saldırılar olduğunu söyledi, "Suriye'nin inşa edilmesi, oradaki bütün halklar ve inançların demokratik Suriye’nin inşasında yer alması, demokratik bir anayasanın başlaması çok acil ve elzemdir. Buradan da bu çağrıyı yapıyoruz. Kürtler bölge için güvenlik tehdidi değil, tam tersi güvencedir. Türkiye’nin de siyasetini belirlerken bu çizgiden hareket etmesini gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Hatimoğulları ve Bakırhan, kayyım atamaları ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'nin yeni yasama yılında DEM Parti'li yöneticilerle tokalaşmasıyla başlayan çözüm sürecine dair görüşmelerde bulunmak amacıyla muhalefet ve sivil toplum kuruluşlarını ziyaret etmeye devam ediyor.

Eş Başkanlar bu sefer Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan'ı ziyaret etti.

Bahçeli’nin DEM Parti ile tokalaşması ve Öcalan çağrısıyla başlayan süreçte neler yaşandı?

MA'nın aktardığına göre görüşme sonrası açıklama yapan Hatimoğulları, Arıkan'la gündemdeki konuları istişare ettiklerini belirterek şunları söyledi:

"Bölgenin içinden geçtiği dönemde Türkiye’nin iç barışının tesis edilmesi acil ve elzem"

"Değerli Türkiye halkları, Türkiye’nin kadim sorunu olan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda, partilerle, emek meslek örgütleriyle istişare ettik. Çünkü Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Bugün bölgenin içinden geçtiği dönemde Türkiye’nin iç barışını tesis etmesinin ne kadar acil ve elzem olduğunu yanı başımızda bulunan Suriye’deki gelişmelere baktığımızda da bir kez daha gördük. Bu sorunun demokratik yöntemlerle ve barışçıl bir zeminde çözülmesi için Türkiye’deki herkesin, hem siyasi partilerin hem bütün toplumsal dinamiklerin bu çorbada tuzunun olması çok önemlidir. Hep birlikte büyük görev ve sorumluluklarımızın olduğu bir dönemden geçiyoruz.

"OHAL’in artığı olan 'kayyım yasası' yürürlükten kaldırılmalı"

Bizler iç barıştan, Kürt sorunun çözümünden bahsederken; toplumda da bir yandan bir diyalog olacakmış gibi bir algı oluşmaktadır. Ama aynı zamanda kayyım atamalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün Saadet Partisi ile yaptığımız görüşmelerde de kayyım temel gündemlerimizden biriydi. İçinde Saadet Partisi’nin de olduğu, muhalefetteki 10 parti çok kıymetli bir işe imza attı. Parlamentoda OHAL’in devamı olan, o dönemde kararı alınmış olan kayyım yasasının ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir ortaklık sağlanmıştır. Biz buradan bir kez daha Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’a sesleniyoruz; 10 partinin sesi dinlenmeli ve OHAL’in artığı olan bu yasa yürürlükten kaldırılmalıdır.

"Kürtler bölge için güvenlik tehdidi değil, tam tersi güvence"

Bizim bugün yine istişare ettiğimiz noktalardan birisi Suriye’de yaşanan yeni gelişmeler. Evet, Suriye’de şu an hükümet lağvedilmiş oldu ve şu anda orada devasa büyüklükte bir kaos, devasa büyüklükte geleceği belirsiz bir kanlı bir sürecin yaşandığına da tanıklık ediyoruz. İki noktada buna tanıklık ediyoruz. Biri özellikle farklı halklara ve inançlara yönelik gerçekleşen katliamlar... Özellikle o bölgede yaşayan Alevi toplumuna dönük bir katliam zinciri için düğmeye basılmış. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt halkına dönük gerçekleşen saldırılar var. Bütün bunların bir an önce bitmesini istiyoruz. Suriye'nin inşa edilmesi, oradaki bütün halklar ve inançların demokratik Suriye’nin inşasında yer alması, demokratik bir anayasanın başlaması çok acil ve elzemdir. Buradan da bu çağrıyı yapıyoruz. Kürtler bölge için güvenlik tehdidi değil, tam tersi güvencedir. Türkiye’nin de siyasetini belirlerken bu çizgiden hareket etmesini gerektiğini düşünüyoruz.

"Bugün bu bütçe yoksulun bütçesi değil, zenginin bütçesi"

Elbette bizim yine bugünkü görüşmemizde Türkiye’nin içinden geçtiği iktisadi kriz, bütçe görüşmelerinin devam ettiği günlerde bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bunlara dair de kimi değerlendirmelerimiz oldu. Bugün bu bütçe yoksulun bütçesi değil, ne yazık ki zenginin bütçesi. Buradan da çağrımız; 50 milyon yurttaşımızın açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dönemde asgari ücret insanca bir yaşamı idame ettirecek bir düzeye çekilmelidir. Yine bütçenin yoksullardan yana bir bütçe olması gerekiyor."

Saadet Partisi Genel Başkanı Arıkan DEM Partili heyete ziyaretlerinden ötürü teşekkür etti.