Sabah yazarı Dilek Güngör, "Onun maaşı yükseldiyse, benimki de artsın' söylemi sosyal güvenlik sisteminde var olan dengesizlikleri daha da artıracak bir yaklaşımdır. Bu nedenle, orta vadede, tabir yerindeyse dikiş tutmayan (neresinden tutulursa diğerinin beğenmediği) sistemin köklü bir revizyona tabi tutulması gerçek çözüm olabilir. Örneğin, işe, SSK ve Bağ-Kur'da aylık bağlama sistemini basitleştirip, anlaşılır hale getirmekten başlanabilir" görüşünü savundu.
Güngör, yazısında, "Temmuz ayı geldiğinde de zammınız gerçek aylık üzerinden yapılıyor. Dolayısıyla bu en düşük emekli aylığı alanların zammı 7 bin 500 TL'nin üzerinden değil, gerçek aylıkları olan 5 bin TL'nin üzerinden hesaplanıyor. Bir örnek vereyim... Temmuzda maaşlara yüzde 40 zam gelse, gerçek aylığı 5 bin TL olan birisinin maaşı 2.000 TL artacak. Bu da 7 bin TL olacağı için devlet yine o kişiye 500 TL ek ödeme yapacak ve emekli maaşı 7.500 TL olarak hesabına yatacak. Bu sigortalının gerçek aylığı 7 bin 500 TL'nin üstüne çıkana kadar devam edecek. Fakat bugün halihazırda 8.500 TL alan bir emeklinin maaşı, temmuzda yüzde 40 zam yapıldığında, 11.900 TL'ye yükselecek. Velhasıl, aradaki makas yine açık olacak. Bana tepki gösterenler olacaktır. Ama şunu söylemeden de geçemeyeceğim. En alt seviyeden maaş alan ve geçim zorluğu çeken emeklilerin ellerine geçecek paranın bir miktar daha artması niye bu kadar itirazlara neden oluyor! Anlamak da mümkün değil..." ifadesini kullandı.