Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, "Ankara, merkeziyetçi önceliklerini, mahalli yönetimlerin yetkinliklerini gözeterek değiştirmek, daha fazla kaynak ve yetki aktarmak durumunda!" görüşünü savundu.
Müderrisoğlu, yazısında, "Bir kez daha gördük ki 'yerel yönetimler' afet anlarında çok önemli. Kent hizmetlerini biliyorlar, halkla ilişkiler üzerine çalışıyorlar, esnek biçimde organize olabiliyorlar, iş makineleri başta olmak üzere tüm imkân ve kabiliyetlerini hızla sahaya yansıtabiliyorlar. Asrın felaketinin yaralarını sarma çabasında belediyelere ayrı bir başlık açmak zorundayız. Merkezi otorite devreye girinceye kadar, afetlere ilk müdahalede mahalli kapasitelerin kullanılması, birbirini destekleyecek illerin eşleştirilmesi ve bölgesel afet planlarının geliştirilmesi çok kritik bir konu!" düşüncesini dile getirdi.
Müderrisoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Tabii ki olumlu örnekleri anlatmalı, ilham olmasını teşvik etmeliyiz. Hatta bu işin AK Partili'si, CHPli'si ayrımına bile takılmamalıyız. Kim, reklam için değil de Allah'ın rızasını ve insanların duasını almak için çaba gösteriyorsa başımızın üstünde yeri var. İşte bu nedenle İstanbul Arnavutköy Belediyesi'nin Kırıkhan'daki "kardeşlik kenti" performansına değinmek de bizler için bir görev. 500 ailenin barındığı yaşam alanında sağlık ocağı, aşevi, duş, çamaşırhane, mescit, çocuk oyun alanları bulunması, berber hizmeti verilmesi teşekkürü hak eder de... Bir adım ötesini düşünmeleri ayrıca güzel. Aileleri tüm gün konteynerde kalmaya mecbur etmeyen, genişçe "sosyal etkinlik bölümü" düzenlenmesi çok akıllıca. Ramazan ayının rahmet ve bereketinin paylaşılması, İslami, insani, kültürel, sanatsal faaliyetler tasarlanması, depremde yıkılan binalar yanında depremzedenin psikolojisinin onarılması çok değerli.
Görünen o ki...
Ankara, merkeziyetçi önceliklerini, mahalli yönetimlerin yetkinliklerini gözeterek değiştirmek, daha fazla kaynak ve yetki aktarmak durumunda!"