Sağlıkta şiddet, asli görevleri dışında idari iş yüklenmesi ve hak kayıpları aile hekimlerini yıprattı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Şenol Atakan, “Son 1 yılda yaklaşık bin aile hekimi görevinden ayrıldı” dedi.
TIKLAYIN - 27 saatte 44 maddenin 5'i kabul edildi; AKP'nin sağlık kanun teklifinde Anayasa'ya aykırı hak ihlalleri damga vurdu
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre aile hekimi ve aynı zamanda Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı olan Dr. Atakan, son yıllarda aile hekimliği uygulamasında hızlı bir çöküşün olduğunu belirterek, “Son 1 yılda yaklaşık bin aile hekimi görevinden ayrıldı. Bunun temel sebepleri, aile hekimlerine uygulanan ve her geçen gün sayısı artan şiddet olayları, hekimlere asli görevleri dışında bir çok iş yüklenmesi ve hekimlerin hak kayıpları” dedi.
Ağır iş yükü
Aile hekimleri yaşadıkları sorunları gazetemize anlattı.
27 yıllık hekim olan ve 2010’dan bu yana aile hekimliği yapan Dr. H. Şenol Atakan, aile hekimlerinin sorunlarını temelde üç başlıkta topladıklarını belirterek “Sağlıkta şiddet, aşırı iş yükü ve hak kayıpları” diye sıralıyor.
Sağlıkta şiddet olaylarına dikkat çeken Atakan “Muayeneler dışında onlarca çeşit rapor yazmak zorunda olan, sürekli artan iş yükü ile uğraşan ve aynı zaman diliminde bir dizi idari işlemleri yürütmekle de görevli olan bir aile hekiminden bahsediyoruz. Üstelik bu aile hekiminin aylık geliri de sürekli azalıyor ve yükümlülükleri sürekli yönetmeliklerle değişiyor. Ne kadar dayanabilir ki bir hekim bu duruma?” diye soruyor. Sorunlar nedeniyle son bir yılda yaklaşık bin aile hekiminin görevinden ayrıldığını, bir kısmının emekli olduğunu ya da istifa ederek yeniden kamu, üniversite ve özel hastanelerde hekimlik görevini devam ettirmeye başladığını anımsatan Atakan, şöyle devam ediyor: “Avrupa Aile Hekimliği Birliği’ne göre bir aile hekimine düşmesi gereken kişi sayısı bin 500-2 bin. Ancak ülkemizde bazı metropollerde yer yer bu rakam 4 binlere ulaşıyor. Türkiye ortalaması en son güncel sayı 3 bin 60 kişi.”
Sesimiz duyulsun
9 yıllık hekim olan ve 1 yıldan bu yana aile hekimliğinde görevli Dr. Nihan Başaran de şiddet yaşayan hekimlerden yalnızca biri. Başaran, “Bir hekim olarak karşınızdaki insanı iyileştirmek için çabalarken ondan ya da onun bir yakını tarafından şiddete uğramak korkunç derecede üzücü bir durum. İnsan ne diyeceğini, ne yapacağını bilemiyor, tam bir şok etkisi” diyor. Sağlıkta Şiddet Yasası’nın acilen çıkması gerektiğini kaydeden Başaran, şöyle devam ediyor:
“Artık duyulsun istiyoruz bu çığlığımız. Bizler koruyucu hekimliğe ve hasta bakımına zamanımızın önemli bir kısmını ayırıyoruz. Bu konuda bir taviz vermeden çalışıyoruz. Ama kendimizden veriyoruz. Yıpranıyoruz. Yetişebilmek için tükeniyoruz. Bizim en önemli sıkıntılarımızdan biri AHEF Başkanımızın da ifade ettiği gibi hekim olarak tek başımıza çalışıyor olmamız.”
Hekime dayatma
15 yıllık hekim olan ve 2008’den bu yana aile hekimliği yapan Dr. Arzu Yılmaz Şaşoğluda aile hekimleri kamuda nöbetlerle ve check-up (genel sağlık taraması) gibi sorunlar ile de karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, şunları söylüyor:
“Aile hekimleri ek olarak adli ve defin nöbetleri gibi Bakanlık tarafından başka türlü çözülemeyen çok sayıda görevi yurt genelinde üstlenmek zorunda. Şimdilerde ise check-up uygulaması başlatıldı. Bakanlığın hekimlere yönelik eğitimlerde kullandığı ders kitaplarında checkup uygulamasının ne kadar gereksiz olduğundan uzun uzun anlatılıyor. Tüm bunlara ek olarak bir de tehdit ediliyor ve dayak yiyoruz. Aile Hekimleri olarak tükenmiş durumdayız.”