Eşcinselliğin bir hastalık olduğu ve terapi yöntemleri ile tedavi edilebileceğini savunanlara karşı tepki büyüyor.
New York kökenli Allout.org internet sitesi, dünya hükümetlerini ve sağlık bakanlıklarını bu tehlikeli sözde-terapilere karşı yasal önlem almalarını talep etmek üzere bir imza kampanyası başlattı.
Geçtiğimiz ay bu sözde-onarıcı-terapi yöntemlerinin önde gelen destekçilerinden birisi olan psikiyatr doktor Robert Spitzer hatalı olduklarını itiraf ederek bugüne kadar bu terapi yöntemlerine katılanlardan ve zarar görenlerden özür diledi. Bunun ardından dünyanın dört bir yanından eşcinseller ve aktivistler hükümetlerden bu terapileri yasaklamalarını talep etmek üzere bir imza kampanyası başlattılar. Hedef, 50 bin imzaya ulaşarak bu imzaları dünyanın her yerindeki sağlık bakanlıklarına sunmak.
Amerikan Psikiyatri Derneği, 1973 yılında eşcinselliği bir hastalık olarak sınıflandırmaya son vermişti. Ancak Robert Spitzer, 2001 yılında Cinsel Davranış Arşivleri (Archives of Sexual Behaviour) ismindeki bilimsel dergide, “onarıcı terapi” ismi verilen terapilerin cinsel yönelimin değiştirilmesinde başarıya ulaştığına dair bulgular elde ettiğini yayınlamıştı. Bu makale, özellikle eşcinselliği bir hastalık olarak sınıflandırmak isteyen sağ muhafazakâr kesimler tarafından hızla yaygınlaştırılmış ve benimsenmişti.
Şu anda 79 yaşında olan Spitzer, geçtiğimiz ay yine aynı bilimsel dergiye on yıl önce yapmış oldukları araştırmanın verilerini tamamen yanlış yorumladıklarını belirten bir mektup yazdı. Mektubunda, onarıcı terapilere katılan, burada zamanını ve parasını harcayan ya da ruhsal zarar gören bütün eşcinsellere bir özür borçlu olduğunu belirtti.
Spitzer’in bu açıklamaları, söz konusu araştırmayı muhafazakâr sağ söylemlerine bir dayanak noktası olarak kullananların iddialarını çürütürken, eşcinselliğin bir hastalık olduğu ve psikiyatrik yollarla tedavi edilebileceği miti de bizzat kurucuları tarafından yalanlanarak bir kez daha çökmüş oldu.
Fakat bir takım aşırı sağcı gruplar bu sözde-terapileri sürdürmeye devam etmekte kararlı görünüyor. Bu gruplardan en büyüğü de Desert Stream (Çöl Dalgası) adını taşıyan ve otuzun üzerinde ülkede terapi satan grup. Bu grup özellikle aşırı muhafazakâr Hrıstiyan politikacılar tarafından desteklenmekte. Öte yandan başta CİSED isimli grup olmak üzere Türkiye’de de benzer bir ekolü takip ederek aynı sözde-tedavi yöntemlerini satan kişi ve gruplar mevcut.
Psikiyatri örgütlerinin yanı sıra Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de bu sözde-terapileri en basitinden gülünç buluyor. Bu yöntemlerin uygulandığı takdirde kişiler üzerinde intihara dek varabilecek kendinden tiksinme ve depresyon gibi durumları ortaya çıkardığını gösteren pek çok araştırma mevcut.
New York kökenli Allout.org internet sitesi, yaşanan gelişmelerin ardından dünya hükümetlerini ve sağlık bakanlıklarını bu tehlikeli sözde-terapilere karşı yasal önlem almalarını talep etmek üzere bir imza kampanyası başlatmış durumda. Kampanya herkesin bireysel katılımına açık ve elli bin imza toplanması hedeflenen kampanyada ilk haftada otuz binin üzerinde imzaya ulaşılmış durumda. Kampanya metninde şu cümleler yer alıyor:
'Dünyanın her yanındaki sağlık bakanlarına'
Geçtiğimiz otuz yıl boyunca sahte ‘eşcinsel tedavileri’ dünyanın her yanında binlerce gey ve lezbiyen bireyi kendine zarar vermeye ve hatta intihara sürükledi. Bu artık durdurulmalı.
Geçen hafta, bu korkunç yöntemlerin arkasındaki öncü grup aslında birer sahtekâr olduklarını topluma açıkladı. Ancak içlerindeki ‘Desert Stream’ ismindeki ayrılıkçı grup, para getiren bu sektörü terk etmeyi reddediyor. Sizleri bu ‘eşcinsel tedavilerine’ karşı çıkmaya ve bunları yasaklamaya davet ediyoruz. Böylece Desert Stream grubunun daha fazla zarar vermesi de önlenmiş olacak.”
Kampanya metnini aşağıdaki adresten imzalamanız mümkün: http://www.allout.org/en/actions/endgaycures
Ayrıca Robert Spintzer’in özür mektubuna aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirisiniz:
http://www.truthwinsout.org/news/2012/04/24542/ (İngilizce)
