Sansüre Karşı Sinemacılar, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve yönetmen Çayan Demirel’in Bakur belgeseli nedeniyle “örgüt propagandası” suçlamasıyla yargılandıkları davanın 18 Temmuz’da görülecek duruşması öncesi bir açıklama yaparak yargılamaya tepki gösterdi. “Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının özgürce çalışması, eserini yaygınlaştırmasını ve bunun müdahaleye uğramamasını güvence altına alır. Sanat eserlerinin suç unsuru kabul edilmesi temel insan haklarına ve hukuka aykırıdır” denilen açıklamada “Sanatsal ifade özgürlüğünü ihlal eden bu haksız ve hukuka aykırı yargılamaya bir an önce son verilmesini talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Sansüre Karşı Sinemacılar tarafından yapılan açıklama şöyle:
Türkiye’de ilk kez yönetmenler çektikleri filmden dolayı hapis cezası ile karşı karşıya. 2013 yılında barış ve çözüm süreci devam ederken çekilen Bakur belgeseli, Mayıs 2015’te Batman’da Yılmaz Güney Sineması’nda gösterilmişti. Filmin yönetmenleri Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’na, bu gösterimden iki yıl sonra ‘terör propagandası yapmak’ suçlamasıyla dava açıldı.
Çözüm sürecinin devam ettiği 2013 yılında Türkiye sınırları içindeki PKK kamplarını görüntüleyerek örgütün Türkiye dışına çekilme sürecine tanıklık etmek üzere yola çıkan Bakur, gerek Türkiye’de gerekse DOKLeipzig, Visions du Réel ve Stockholm Film Festivali gibi uluslararası önemli belgesel festivallerinde bugüne kadar on binlerce izleyiciyle buluştu.
2017 yılında açılan Bakur davasının 18 Temmuz 2019 günü saat 14:00’da gerçekleşecek olan yedinci duruşması Batman’da görülecek. Yalnızca evrensel hukuka değil, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına da aykırı olan bu haksız yargılamaya karşı Çayan Demirel ve Ertuğrul Mavioğlu’nun yanındayız.
Şiddeti teşvik etmeyen, terör eylemlerini haklı göstermeyen, konuyu eleştirel bir biçimde ele almaya ve ülkedeki barış ortamına katkı sağlamaya çalışan bir sanat eseri olan Bakur’un yönetmenlerine açılan bu dava sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahaledir.
Sanatsal ifade özgürlüğü, sanatçının özgürce çalışması, eserini yaygınlaştırmasını ve bunun müdahaleye uğramamasını güvence altına alır. Sanat eserlerinin suç unsuru kabul edilmesi temel insan haklarına ve hukuka aykırıdır.
Sanatsal ifade özgürlüğünü ihlal eden bu haksız ve hukuka aykırı yargılamaya bir an önce son verilmesini talep ediyoruz.