Gündem

Saraçhane'nin gaz maskeli semazeni: Kimine göre anarşist kimine göre kahraman gözü ile bakıldım

Fotoğraf: Ümit Bektaş

09 Nisan 2025 10:49

Güncelleme: 09 Nisan 2025 11:31

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan sokak eylemlerinde ikonikleşen semazen kostümlü eylemci, "Çevremin göstermiş olduğu tepki benim için anlam ifade etmiyor. Kimine göre anarşist kimine göre kahraman gözü ile bakıldım. Yolculukta karşımıza çıkan tepkiler değil etkiler anlam bulur" ifadelerini kullandı. 

Saraçhane eylemlerinde ikonikleşen gaz maskeli semazen kostümlü eylemci Sözcü'ye konuştu. 

-Ne iş yapıyorsunuz kaç yaşındasınız, öğrenciyseniz nerede okuyorsunuz?

"Öncelikle tüm Türk halkına ve dünya beraberindeki güzel insanlara büyük bir içtenlik ile selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum. Kendimi tanıtmadan önce sizlerin de bildiği üzere "Gaz maskeli semazen" olarak beni gördünüz, birçok siyasetçimiz ile aynı memleketin çocuğu olmaktan gurur duyuyorum evet Trabzonluyum! Hem de Of. 25 Yaşımdayım, her birçok genç gibi bende genç yaşta iş hayatına atıldım. Bir yandan üniversiteye de hazırlanıyorum. Malum hayatın ne getireceği belli olmaz. 

Kurumsal bir firmada teknisyen olarak görev yapıyorum. İsmini vermek istemeyeceğim gönüllü bir ekipte yasal arama kurtarma görevlisiyim. Aynı zamanda psikoloji ve insan sosyolojisi alanında da kendimi geliştiriyorum.

Saraçhane eylemlerine Semazen kıyafeti ile katılma motivasyonunuz neydi? Neden böyle bir tarz uyguladınız? Aklınıza nereden geldi?

"Tabii ki de niyet niyet niyet...
Olgun kesim olsun genç kesim olsun oradaki atmosfer çok karmaşıktı. Bir yandan yukarıda toplanan miting ile halka birtakım haykırışlar yankılanıyor. Öteki yandan bozdoğan kemerinin olduğu kısımda ise öfke, kin ve adaletsizliğe olan haykırış yankıları çoğalıyordu...

'Bir kıvılcım oluşturabilecektim...'

Nefret, 'onlar yüzünden' der; Sevgi ise, 'her şeye rağmen'; enerjisel olarak da çevre atmosferini değiştirebileceğim bir kıvılcım oluşturabileceğim alanın burası olmasına karar verdim.

Günümüz çağında insanın manevi ve demokratik anlamda özellikle Türk halkı açısından değerlerine hala sahip çıkması bizleri avrupalılaştırmaktan ziyade kendi özümüze ne kadar bağlı olduğumuzun ve Türkiye'nin bulunduğu topraklarda ne kadar değerli olduğunun bir göstergesi.

Ben ne Konya'nın bir köyünden ne de New York un bir kasabasındanım. İstanbul'da doğdum İstanbul'da yaşıyorum. Ve evet burası bir Konstantiniyye olmasa bile bu toprakların ne kadar değişime ve doğum sancısına aç sahip çıkmamız gereken değerler olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Kaderin üstünde bir kader vardır cümlesine ek çok sevdiğim bir ayeti sizinle paylaşmak istiyorum. “Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık. “ İsra Suresi 13'üncü ayet. Dolayısıyla ülkemizin kader kavramı kader planı yine bizim asil Türk kanımız ile belirlenecektir. Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi. "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"

'Dinginliğin de ne güzel bir enerji olduğunu DNA'larında hissettirmek istedim'

Semazen kıyafeti ile katılma düşüncem Sufizm günümüz dini öğretileri ile pek uyuşmayacak olacak ki ne yazık ki sadece turizm odaklı bir algı biçimi oluşmuş durumda. Sema eden kişi dünyevi bağını o an oradan kaldırır nefis ego benlik zannı hepsi yok olur. Sadece evrenin dönüşü zamansızlık ve zaman arasındaki ince çizgiyi yakalayabilmek insanlara koşulsuz sevginin sukunetin sakinliğin ve dinginliğin de ne güzel bir enerji olduğunu DNA'larında hissettirmek istedim.

İnsanın içsel yolculuğunun özgürlüğünün böyle bir atmosferde nasıl ilerleyebildiğini gerek polisimizin gerek halkın görmesi elbette ironik bir görüntü oluşturduğunu düşünebilirsiniz. Birçok düşünür orada olmamam gerektiğini böyle bir ikonun orada bulunmaması gerektiği bir ortam, diye eleştiride bulundu.

'Bu gençlik bir daha gelir mi?'

"Yaradılanı yargılamadan önce gönül kalp süzgecinden geçirebilenler ne mutlu olsun onlara!" Sema ederken dünya ile titreştikçe insanlar ile de aynı zamanda titreştim her bir kardeşimizin ruhunu hissettim. Kalp yorulur. Cam kırılır, çatlaklar onarılır, zaman geçer insan beşer şaşar bu gençlik bir daha gelir mi?

Gezi eylemlerinde duran adam ve kırmızı elbiseli kadın sembol olmuştu. Siz de Saraçhane eylemlerinde sembol olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Dün duran adam bugün ağlayan adam yarın özgür yaşayan kadın. Mana kalıcı; insanlık adına bir ses olabildiysek ne mutlu Türküm diyene.

-Semazen fotoğrafı gündem olduktan sonra çevrenizden nasıl bir dönüş aldınız?

Çevremin göstermiş olduğu tepki benim için anlam ifade etmiyor. Kimine göre anarşist kimine göre kahraman gözü ile bakıldım. Yolculukta karşımıza çıkan tepkiler değil etkiler anlam bulur.

-Saraçhane süreci Gezi dönemini hatırlatsa da özellikle Z Kuşağının rengini katması ile bazı farklı eylem tarzları da gördük. Siz de Saraçhane eylemlerini Z Kuşağı tipi eylemleri olarak görüyor musunuz? İkonik Semazen tipi bir Z kuşağı figürü mü?

O dönemde çok fazla dezenformasyon bilgi kirliliği ve üzücü durumlar yaşadığımız aşikar. 
Kuşakları gruplandırmak doğru olur mu bilmem ama Türkiye'nin genç nüfusunun yaşlılara oran ile fazla olması yeni nesil gençlerin hiç de azımsanmayacak bir bölümünün zeka ve potansiyelleri beni geleceğe dair çok umutlandırıyor.

Semazen figürü bir Z kuşağı figürü mü diye sordunuz. Öncelikle "Zahit bizi tan eyleme" demek istiyorum...

'Bu eylemler, tarihi tekerrür etmek istemeyen; uyutulamayan, bilinçli bir neslin yansımalarıdır'

Toplumumuzun dini değerleri önemsediği bu bağlamda da siyasi açıdan da gerçekler uyku misali ne kadar büyük bir yanılsama ile halkın belli bir kitlesine sunulduğu aşikar. Gençler ve ben dahil olmak üzere bu jenerasyonun dini değerlerinin akıl dini mi mantık dini mi sorusuna vereceği cevap ister tomaların önünde kitap okuyan kadın olsun, ister Türk bayrakları ile barikatın önünde duran gençler olsun isterse sema dönen birisi olsun. Bu gösteriş biçimleri geçmişini bilen ve bir daha tarihi tekerrür etmek istemeyen uyutulamayan bilinçli bir neslin yansımalarıdır.

-İktidar medyasında Pikaçu gibi semazen gibi eylem figürleri için "etki ajanları" gibi bir itham da bulunuyor. Bunlara ne diyorsunuz?

Tabii ki hiçbir siyasi görüşün ithamlarını yadırgamıyorum. Hakkın yanında olan hakkın gözü ile hakikati görür. Şüphesiz özde biz bir insan olmaya geldik dünyaya. Düşman değil.