Kültür-Sanat

Salon İKSV'de bu hafta

07 Kasım 2019 10:22

Salon İKSV’de piyanoyu “kendi iç dünyasını en iyi şekilde yansıtabildiği enstrüman” olarak tanımlayan İtalyan müzisyen ve çağdaş klasik müzik bestecisi Fabrizio Paterlini bu akşam sahne alacak. 8 Kasım’da ise yerli alternatif sahnenin en heyecan verici isimlerinden ve daha önce defalarca Salon’da müzik severlerle buluşan Hedonutopia bir kez daha Salon’da olacak. Şarkıları, albümleri, konserleriyle yerli sahnenin en sevilen isimlerinden Büyük Ev Ablukada, 360 derece sahne etrafında gerçekleşecek akustik performansıyla 10 Kasım’da Salon’da.

Salon önümüzdeki hafta ise iki gece üst üste neo-cazın limitlerini zorlayan, caz ve elektronik müziği harmanlayan besteci ve davulcu Makaya McCraven’ı ağırlayacak. Makaya McCraven 15 ve 16 Kasım’da Salon’a konuk olacak.

İtalyan müzisyen ve çağdaş klasik müzik bestecisi Fabrizio Paterlini Salon’da

90’lardan bu yana farklı disiplinlerde üreten, ürettikçe de evrilen ve gelişen bir yapıya sahip Fabrizio Paterlini’nin, progresif rock besteleriyle başladığı kariyeri için 2006 yılı bir dönüm noktası sayılabilir. Kendi ismini verdiği plak şirketiyle 2007’de ilk solo piyano albümü Viaggi in aeromobile’yi yayımladı. O tarihten bu yana, her yıl ortalama bir albümle dinleyicileriyle buluşan Paterlini için bir diğer dönüm noktası ise 2013 yılında yayımlanan albümü Now. Now’la birlikte elektronik altyapıları kucaklamaya başladı. Bir yıl sonra yayımladığı albümü The Art of Piano ise “gerçek bir piyano şaheseri” olarak tanımlandı. 2017’de yayımlanan albümü Secret Book’la formülü bir kez daha değiştirdi. Yaylılar, piyano ve elektronik altyapının birlikteliği, şimdiye kadarki en komplike Fabrizio Paterlini albümüne hayat veriyordu. 2018 yılı ise, Paterlini’nin dört yıl aradan sonra solo piyanoya dönüşünü müjdeleyen albümü Winter Stories’i bizlerle buluşturdu.  İtalyan piyanist, iki gece üst üste dinleyicilerine müzik ziyafeti yaşatacak.

Hedonutopia “Arzu Utopyası”

Hedonutopia, 2008’de İzmir’de kuruldu. 2016’da Radyo Boğaziçi’nin geleneksel yarışması Battle of the Bands’te birincilik ödülünü kazandı. Radiohead, Dead Can Dance, Sigur Rós, The Cure gibi müzik tarihine yön veren isimleri hatırlatan, rock ve elektronikayı birleştiren, 90’lar shoegaze’ine selam çakan, yerli sahne için ziyadesiyle özgün bir tarza sahip. 2016 tarihli ilk albüm Ucube Dizayn ve 2017 tarihli ikinci albüm Yarı Cennet ile artık profesyonel sularda yüzdüğünü cümle aleme gösterdi. Şehrin ve ülkenin geri kalanının birçok mekânında, prestijli festivallerinde sahne aldı. Her yıl bir albüm ritmine sadık kalarak, 23 Kasım 2018’de Yakamoz Sandalı’nı yayımladı. Bambaşka dertleri apayrı tonlarla anlatan albüm, kışın ortasındaki yaz akşamı serinliğini anımsatıyordu. Salon seyircisinin favori yerli isimleri arasında yer alan ve performansını birçok kez Salon’a taşıyan Hedonutopia, bu kez 8 Kasım gecesini şarkılarıyla aydınlatacak.

360 derece sahne düzeni ve akustik performansıyla Büyük Ev Ablukada Salon’da

Bir Turgut Uyar şiirinden aldıkları isimle 2008’de Afordisman Salihins ve Canavar Banavar tarafından kuruldu. Hem şarkıları hem de stilleriyle kısa sürede ilgi çeken grubun Afordisman Salihins, Bas Bariton, Bentek Sizhepiniz, Omçelik, Canavar Banavar, Galvaniz Gelbiraz ve Gelicem Nerdesin takma adlarına sahip üyeleri bulunuyor. “Ay Şuram Ağrıyo” konserlerini “Ay Şuram Hala Ağrıyo” ismiyle albüme dönüştürmelerinin ardından, ilk resmi albümleri “Full Faça”yı 2012’de yayımladılar. 2016’da yeni tarzları “Fırtınayt” ile elektronik dünyanın kapılarını araladılar. Aynı isimli ikinci albümlerini 2017’de çıkardılar. Sahne enerjileri, takipçileriyle kurdukları samimi ilişki ve şarkılarıyla büyük beğeni toplayan Büyük Ev Ablukada, 360 derece sahne etrafında gerçekleşecek akustik performansıyla 10 Kasım’da saat 16.00 ve 19.00’da iki seans ile Salon’da müzikseverlerle buluşacak.

Haftaya Salon’da

Caz ve elektronik müzik arasındaki sınırları bulanıklaştıran yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven, caz davulcusu bir baba ve folk şarkıcısı bir annenin çocuğu olarak Paris’te dünyaya geldi. 2007’de Chicago’ya taşındı. Etrafında Archie Shepp, Marion Brown ve Yusef Lateef gibi caz efsaneleri vardı. Böylelikle müzikal kimliğini oluştururken ilham kaynağı konusunda hiç sıkıntı çekmedi. 2012’de ilk albümü Split Decision’ı yayımladı ve dünya çapında gözleri üzerine çekti. Los Angeles Times, ikinci albümü In the Moment’ı “2015’te mutlaka dinlenmesi gereken caz albümleri” arasında saydı, Billboard ise yılın en iyi beş caz albümü arasında gösterdi. Hip-hop, Afrika dans müziği ve indie rock’tan beslenen sound’uyla, “her gün karşılaşabileceğiniz cinsten bir caz davulcusu değil” gibi tanımlarla karşılandı. Son dönemin belki de en gözde beat sihirbazı, hatta birçoklarının deyimiyle bir “beat profesörü” olan McCraven, 2017’de yayımlanan Highly Rare isimli kaydın ardından, 2018’de Nubya Garcia, Kamaal Williams, Lefto ve Soweto Kinch gibi isimlerin katkıda bulunduğu mixtape’i Where We Come From’la Londra ve Chicago arasında bir caz köprüsü kurdu. On parmağında on marifet Makaya McCraven için bu mixtape, 2018’in son adımı değildi. Nubya Garcia, Shabaka Hutchings, Tomeka Reid, Anna Butterss, Jeff Parker, Dezron Douglas ve daha birçok ismin katkıda bulunduğu New York, Chicago, Londra ve Los Angeles’ta kaydedilen Universal Beings, aynı yıl içinde yayımlandı. 2017’de Salon’da buluştuğumuz, geçtiğimiz haftalarda ise 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında Jacob Collier’le aynı gecede sahne alan Makaya McCraven’la iki gece üst üste Salon’da.