"Eğer bir haber fazla duygusal ya da dramatikse büyük ihtimalle gerçeklere dayanmıyordur. Çünkü gerçek genelde sıkıcıdır."
Sahte haberlerle mücadele eden StopFake internet sitesinin kurucularından Ukraynalı gazeteci Olga Yurkova, TED konuşmasında sahte bilgiyi "demokrasi ve topluma karşı bir tehdit" olarak niteliyordu.
2014'te Ukrayna'da kurulan StopFake, 11 dilde hizmet veren bir haber teyit kuruluşu.
Yurkova, Rusya'nın 4 yıldır propaganda yaptığı Ukrayna'nın dünyaya yayılan bir akımın parçası olduğu görüşünde; "İnsanlar artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorlar. Hiçbir şeye inanmaz hale geldiler bve bu tehlikeli bir durum" diyor.
StopFake grubu, Ukrayna medyasında şu ana dek 1000'den fazla aldatıcı haberi saptadı. Dünyadaki 10 binden fazla insana da haberin sahte olduğunu anlamanın yollarını öğretiyor.
Harekete geçmelerine neden olan ise, Ukrayna krizinin fitilini ateşleyen Rus devlet medyasında yer alan bir haberdi.
Doğu Ukrayna krizi sırasında Rus medyasında yer alan haberde, Sloviansk'ta Ukraynalı bir militanın bir bebeği annesinin önünde vahşice öldürdüğü iddia ediliyordu.
Sloviansk, Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya bağlanmak isteyenlerin kontrol noktasıydı.
İddia, kendisini Rus mülteci Galina Pişniyak olarak tanıtan kadına aitti.
12 Temmuz 2014'te Channel One Russia devlet televizyonunun yer verdiği röportajda kadın şöyle diyordu:
"3 yaşında bir erkek çocuğunu alıp İsa gibi çarmıha gerdiler. Annesine işkenceyi zorla izlettiler. Çocuk bir buçuk saat acı çektikten sonra öldü. Sonra annesine sıra geldi, onu da öldürdüler. "
Haberin sahte olduğu sonradan ortaya çıktı.
Pişniyak aslında Rusya yanlısı bir militanın eşiydi.
Haberde Lenin Meydanı diye gerçek olmayan bir yerde Ukraynalı askerlerin Sloviansk halkını köşeye sıkıştırdığı öne sürülüyordu.
Haber hızla yayıldı. Günümüzde, modern kitle iletişimindeki en büyük "dezenformasyon" örneklerinden biri olarak sayılıyor.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın yeniden alevlenmesinde de kilit rol oynadığı belirtiliyor.
Yurkova, asılsız çıkan bu haberin hem Ukrayna hem Rusya'da insanları aldatmakla kalmadığını, silahlanmalarına da teşvik ettiğini söylüyor.
ABD'nin Irak'ı işgal kararında rol oynadığı düşünülen sahte haberin merkezinde, yine bir çocuk vardı.
1990 yılında eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgalinden aylar sonra 15 yaşındaki Kuveytli bir kız ülkesinde Iraklı askerlerin yaşattığı zulmü anlatan çarpıcı bir konuşma yapacaktı.
Dönemin ABD Başkanı George H.W. Bush Irak ordusuna askerlerini geri çekmesi için süre vermişti.
ABD kamuoyu, Irak'ın işgali konusunda ikiye bölünmüş durumdaydı ve eğilim, müdahale olmaması yönündeydi.
Ancak Nayirah el-Sabah adlı kız ABD Kongresi'ne çıkıp, gönüllü olarak çalıştığı Kuveyt'teki bir hastanede Iraklı işgalcilerin kuvözde yatan prematüre bebekleri alıkoyduğunu anlattı.
Nayira, konuşmasında gözyaşları içinde " Bebekleri alıp buz gibi sokaklarda yere koyup ölüme terk ettiler" dedi.
Nayira'nın anlattıkları, Batı'yı Saddam'ın askerlerine müdahale konusunda ikna edecek kadar güçlü bir etki yarattı. ABD'de hem siyasiler hem de medya defalarca bu konuşmayı atıfta bulundu.
Gerçekteyse, 3 dakikalık konuşmayı Kuveyt krallığına bağlı ABD'li halkla iletişim ajansı hazırlamıştı.
Uluslararası Hak Örgütü, İnsan Hakları Gözlemevi (HRW) ve çok sayıda bağımsız gazeteci, küçük kızın gerçek kimliğini ortaya çıkardı.
Nayira aslında Kuveyt'teki ABD Büyülelçisi Saud Nasir el-Sabah'ın kızıydı.
2017'de Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu'nun Arakan eyaletindeki polis noktalarına saldırı düzenlemesi sonrası, Myanmar ordusu büyük bir operasyon başlatmış, yüzbinlerce Arakanlı Müslüman, ülkeyi terk ederek Bangladeş'e sığınmıştı.
Arakan krizi de, sahte fotoğraf, video ve tanıklıklarla farklı bir boyut kazanmıştı.
BBC Reality Check Myanmar krizi sırasında özel olarak sahte fotoğraf, haber ve hikayelerin dolaşıma sokulduğunu ortaya koydu.
Sahte fotoğraf ve videoların, Arakanlı Müslümanların yaşanan şiddet olaylarından sorumlu tutmak için propaganda olarak kullanıldığı, bazılarının Ruanda savaşı ve diğer tarihi olaylardan alındığı anlaşıldı.
BBC'nin Asya muhabiri Jonathan Head, sahte görsellerin bu kadar hızlı yayılmasını "ortalıktaki bilgiler şüpheliydi ve gazetecilerin bölgeye erişimi son derece sınırlıydı" sözleriyle açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Twitter'da bu fotoğraflardan birini paylaşmış, Şimşek'in bu tweetini 1600'den fazla kişi RT etmişti.Fotoğrafın sahte olduğu ortaya çıkınca Şimşek özür dilemişti.
BBC muhabiri Head, Arakan krizinde sosyal medyanın rolünü şu sözlerle açıklıyor:
"Bana da katliamın kurbanları olduğu söyleyenlerden korkunç fotoğraflar yağmıştı ama birçoğunun doğruluğunu teyit etmek zordu.
"Bölgeye bağımsız gözlemcilerin erişimi olmadığında, gerçek tabloyu görmek uzun zaman alıyor. Ancak tarafların tutumunu sertleştirmesindeki bir neden de, sosyal ağlardaki dezenformasyon kampanyaları."