“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı barış bildirisini imzaladıkları için “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla görevlerinden ihraç edilen öğretim üyeleri, 10 Şubat 2017’de bir protesto eylemi düzenledi. Gösteride akademisyen Cenk Yiğiter, “Arkadaşlar bu darbedir. Bu saray ibişleri bu çapsız bürokratlar bu rektör bozuntuları yaşamayı ele geçirdiler. KHK’ları bunlar yazıyor. Bunların içi FETÖ’cü kaynıyor” açıklaması yaptı ve bunu sosyal medya hesabında paylaştı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, toplantının kanunsuz olduğu ve açıklamada ‘Devlet büyüklülerine hakaret edildiği’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Savcılık, Cenk Yiğiter hakkında ‘kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü’ ve ‘hakaret’ suçlarından soruşturma başlattı. Yiğiter ifadesinde, toplantı sırasında polislerin de çevrede olduğunu, toplantıyı sonlandırmaları için uyarı yapılmadığını belirterek suçlamayı kabul etmedi.
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, savcılık, Yiğiter hakkında takipsizlik kararı verdi. Kararda, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkında önemli değerlendirmelere yer verildi. 7 Aralık’taki kararda, şöyle denildi:
“Şüphelinin, ihbara konu toplantı yapma eylemi, ifade özgürlüğünü kullanmaktan ibaret demokratik bir hak kullanımıdır. Şüphelinin ve içerisinde bulunduğu grubun toplanma eylemenin kanuna aykırı olduğuna veya kanuna aykırı hale dönüştüğüne ilişkin herhangi bir tespit ve delil bulunmadığından soruşturma konusu eylem ceza mevzuatımıza göre suç teşkil etmemektedir. Şüphelinin eylem sırasında yaptığı konuşmada devlet büyüklerine hakaret ifadeleri kullandığı ihbar edilmişse de konuşma içeriğinde bu suçun unsurları oluşturacak ifadeler bulunmadığından tüm soruşturma dosyası kapsamında anlaşılmakla, şüpheli hakkında müsnet suçtan kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi.”