Sayıştay, orman yangınlarına karşı yürütülen mücadelede eleştirilerin hedefi olan Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) halen Ulusal Orman Envanteri ile milli parklara ilişkin bir yangın yönetim planı hazırlayamadığını ortaya koydu.
OGM’nin 2020 yılı hesaplarını inceleyen Sayıştay, orman yangınları konusunda kuruma önemli uyarılarda bulundu. Sayıştay tarafından hazırlanan raporda Türkiye’de toplam ormanlık alanın yüzde 60'ını birinci ve ikinci derece yangına hassas alanların oluşturduğu belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı: “Yangın eylem planlarının her yerleşim yeri için hazırlanmadığı ve yanan alanlar ile bu alanlarda yapılan çalışmaların tamamının coğrafi bilgi sistemi kapsamında izlenmediği görülmüştür. OGM verilerine göre, Türkiye'de 2019 yılında 2 bin 688 orman yangınına müdahale edilmiş, 11 bin 332 hektar orman alanı yanmıştır. 2020 yılında ise 3 bin 399 adet orman yangınında, 20 bin 971 hektar orman alanı zarar görmüştür. 2020 yılında orman yangınlarının sayısında ve yanan alan miktarlarında önemli bir artış olduğu görülmektedir.
Anız ve ateş yakma ile ilgili düzenleme bulunmuyor
Açık alan yangınları çoğunlukla tarımsal alanlarda başlamaktadır. Bu alanda anız, tarla temizliği için ateş yakma ile çıkan yangınlar fazla olduğu halde, kırsal alan yangınları için alınacak tedbirler konusunda bir düzenleme yoktur. Bunun için, orman yangınlarının önlenmesinde kurumlar arası iş birliği geliştirilerek, yangına hassas alanlarda bulunan milli parklar ve diğer korunan alanlarda da yangın yönetim planlarının yapılması ve uygulanması sağlanmalıdır.
Sayısal ortamda izlenemiyor
Kurum, 2015 yılından itibaren yanan alanların sayısal olarak veri tabanına işlendiğini açıklamıştır. Fakat yanan alanlar ile rehabilite çalışmalarının tam olarak sayısal ortamda izlenmediği anlaşılmaktadır. Yanan alanların izlenmesi ve yeniden ormanlaştırılması çalışmalarında konumsal yapının ortaya konulması ve takibi coğrafi bilgi sistemleri ile mümkün olabilir. Orman yangınlarıyla etkili mücadele ederek yangın zararlarını önlemek için yangın eylem planlarının ormanlık alanların bitişiğindeki yerlerde de hazırlanması sağlanmalı ve orman yangın zararlarının tespiti ile ilgili tüm verilerin işlenerek, bu alanların ormanlaştırılması çalışmalarının tamamının coğrafi bilgi sisteminde takibi yapılmalıdır.
Ulusal Orman Envanteri yok
Türkiye'de ormanların mevcut durumunun ortaya konması, zaman içerisinde meydana gelen değişimlerin izlenebilmesi ve orman kaynakları hakkında sağlıklı bilgilerin elde edilmesinde en etkin yöntem olan Ulusal Orman Envanterinin (UOE) mevcut olmadığı görülmüştür. Ormanların korunması ve ormanlardan yararlanılması için planlama bir zorunluluktur. Ulusal Orman Envanterinin 2023 yılına kadar tamamlanması hem 11’inci Kalkınma Planı hedeflerinde, hem Stratejik Plan’da hem de 3’üncü Tarım Orman Şurası’nda hedef olarak yer almıştır. Türkiye’de ulusal orman envanteri çalışmalarına pilot bölge düzeyinde başlanılmış olmakla birlikte söz konusu çalışmaların ülke düzeyinde sonuçlanması ulusal orman programları ile plan, program ve strateji belgelerinin daha sağlıklı hazırlanması için önem arz etmektedir. OGM tarafından envantere ilişkin bazı veriler elde edilmektedir. Ancak, dünya orman kaynaklarının değerlendirilmesi ve izlenmesinden sorumlu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatına (FAO) bağlı Orman Kaynaklarının Değerlendirilmesi (FRA) teşkilatı, Ulusal Orman Envanteri verilerini kabul etmektedir. Ulusal orman politikasına yön vermek, orman araştırmalarını desteklemek, ulusal ve uluslararası raporlama taahhütlerini yerine getirebilmek için kapsamlı, güvenilir, güncel ve tutarlı bilgilere ihtiyaç duyulduğundan, Ulusal Orman Envanterinin geliştirilmesi gerekir.”