Gündem

SDG: ABD, Mümbiç'i biraz prestij meselesi yapıyor, bize "Çekilmeyeceğiz" dediler

"İran, Türkiye'nin Tel Rıfat'a girmesini istemiyor"

04 Nisan 2018 16:55

Demokratik Suriye Güçleri (SDG) Dış İlişkiler Sorumlusu Redur Halil, ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgeden çekilecekleri yolundaki ifadesiyle ilgili olarak "ABD, Menbic’i biraz prestij meselesi yapıyor. IŞİD’den kurtarılan bölgelerin kontrolünü devretmek istemiyor. Bize söylenen, Menbic’den çekilmeyecekleridir. Pratikte de gördüğümüz odur" dedi. 

Gazete Duvar yazarı Fehim Taştekin'e konuşan Halil, şu an Tel Rıfat'ta Afrin'den tahliye edilen sivillerin bulunduğunu, YPG'nin fazla bir varlığının olmadığını belirterek "Tel Rıfat’ta Türkiye’nin önünde engelleyici faktör İran’dır. Haliyle orada İran faktörü devreye giriyor. Çünkü o bölgede Şii beldeleri Zehra ve Nubbul var. İran bu bölgeyle yakından ilgileniyor ve Türkiye’nin girmesini istemiyor" ifadesini kullandı.

Redur Halil'in, Fehim Taştekin'in sorularına verdiği yanıtların ilgili bölümü şöyle:

Menbic’e gelirsek. Sizce ABD’nin taahhüdü sağlam mı? Yine Suriye’de Fırat’ın doğusu üzerinden kurduğu planları yürütebilmek için Ankara ile uzlaşma yoluna gidebilir.

Redur Halil: Bize Menbic ve Fırat’ın doğusundaki bölgelerde desteğin süreceği söylendi.

Bu kesin bir taahhüt mü?

Redur Halil: Evet, kesin bir taahhüttür. ABD, Menbic’i biraz prestij meselesi yapıyor. IŞİD’den kurtarılan bölgelerin kontrolünü devretmek istemiyor. Bize söylenen, Menbic’den çekilmeyecekleridir. Pratikte de gördüğümüz odur.

ABD, Menbic’i bırakmadan kontrolü Türk ordusu ile paylaşma yoluna gidebilir. Bu durumda Kürtlerin tutumu ne olur? Afrin Kürt hareketi için çok simgesel bir yerdi. Yıllardan beri Afrin’in özel bir yeri olduğu söylenegeldi. YPG, Afrin’den çekildikten sonra Kürt yoğunluklu olmayan Tel Rıfat ve Menbic’den de hayli hayli çekilebilir. Bunu Fırat’ın doğusundaki bölgelerdeki pozisyonunu korumak için yapabilir.

Redur Halil: Bizim pozisyonumuzun ne olduğunun ötesinde uluslararası koalisyonun tutumu burada belirleyicidir. ABD’nin kendi hesapları var.

Peki ya Tel Rıfat?

Redur Halil: Tel Rıfat’ta daha çok Afrin’den tahliye edilen siviller var. Orada YPG’nin fazla bir varlığı yok. Tel Rıfat’ta Türkiye’nin önünde engelleyici faktör İran’dır. Haliyle orada İran faktörü devreye giriyor. Çünkü o bölgede Şii beldeleri Zehra ve Nubbul var. İran bu bölgeyle yakından ilgileniyor ve Türkiye’nin girmesini istemiyor.

Bir ara Suriye ordusunun oraya gireceği de söylendi. Sonra Afrin’de olduğu gibi Rusya ile Türkiye’nin Tel Rıfat için de anlaştığı öne sürüldü.

Redur Halil: Rejiminin hiçbir rolü yok. Söz sahibi olan Ruslar. Suriye ordusunun bu bölgelerde konuşlanmasını engelleyen Rusya’dır.

Bu arada Suriye’nin Geleceği Partisi kuruldu. PYD’ye karşı itirazları geçiştirmek isteyen Amerikalıların bir projesi olduğu söylendi. Bu parti niçin kuruldu, neyin alternatifi?

Redur Halil: Bu bir Amerikan projesi değildir. SDG’nin kontrolündeki bölgeleri temsilen bizim geliştirdiğimiz bir projedir. SDG’nin projesidir. Tabii ki Amerikalılar da buna destek verdiler. Esasen Cenevre’de bu bölgenin edilmesi için bu partiyi kurduk. Yani Suriye’nin geleceğine yönelik bir çalışmadır. PYD, Kürtlerin partisidir. Yeni oluşum ise (Kürt yoğunluklu olmayan) Rakka, Menbic ve Deyr el Zor dahil tüm bölgelerden farklı etnik grupları temsil eden bir partidir. Bu alternatif Suriye’nin geleceğinin inşası içindir. Bunun ABD’nin Türkiye’yi yatıştırma niyetiyle ilgisi yok. Ve PYD’nin yerini almayacak. PYD eskiden olduğu gibi kendi faaliyetlerini sürdürmeye devam edecek.

Gaziantep’te de Afrin için size alternatif bir yönetim tesis ediliyor. Bunların Afrin’de bir karşılığı var mı? Tabii bu, Kürtler arasındaki eski husumetleri de yeniden dirilten bir sonuç da doğuruyor. Nasıl görüyorsunuz?

Redur Halil: Hayır, bu kişilerin Afrin’le bir alakası yok. Halktan destek göremezler. Kürt olmaları da bir şeyi değiştirmez.


* Söyleşinin tamamı için tıklayın