Denizli, son yıllardaki seçimlerde hep AKP'ye destek olmuş olmasına rağmen 16 Nisan referandumunda "Hayır" demişti. AKP bu "sürprizin" tekrar yaşanmaması için kentte yoğun çalışıyor. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, memleketinde bilfiil çalışma içinde. Ancak CHP kentte önemli bir rüzgar yaratırken, İYİ Parti'ye de ilgi var
"Geceleri rüyalarınıza girerim haberiniz olsun, kabusunuz olurum; Denizli şu destanı şu seçimde yazmasın, Denizli şöyle bir gümbürdemesin... Denizli menfaatleri için bir seferberlik ilan edin."
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, memleketi, Anadolu Kaplanları'nın başkentlerinden biri olan Denizli'de, geçen günlerde iş insanlarına yaptığı bir konuşmada esprili bir dille böyle seslenmişti.
Bugünlerde AKP, referandumda yaşanan sürprizin tekrarlanmaması için kentte yoğun bir çalışma içinde.
Kentte belediye AKP'nin elinde. 1 Kasım seçimlerinde AKP yüzde 45,5, MHP ise yüzde 14,7 oy almıştı. 16 Nisan referandumunda ise "Evet" oyları yüzde 44,53'te kaldı.
AKP'ye oy vermek için farklı gerekçeler: İstikrar, belediye-hükümet uyumu, Zeybekci'nin bakan olması
İktidar partisi bu kez işini çok sağlama almaya çalışıyor gibi görünüyor.
Parti, yerin göğün AKP bayraklarıyla dolu olduğu kentin farklı bölümlerine farklı yöntemlerle ulaşmaya çalışıyor izlenimi veriyor.
Örneğin, kadınların sosyal hayatta çok görünür olduğu ve muhafazakar bir görüntü çizmeyen kent merkezinde, ana caddedeki standda ağırlıklı olarak kadınların yer aldığını görüyoruz.
Standda oturup AKP'lilerle sohbet ederken, buraya en çok kadınların ilgi gösterdiğini fark ediyoruz.
Sohbet ettiğimiz bir genç kadın AKP'li, "Görüyorsunuz ilgiyi, standa uğrayanlar ne kadar memnun olduklarını söylemek için uğruyor" diyor.
Başka bir mahallede ise sadece yaşı büyük erkeklerin olduğu AKP standlarıyla karşılaşabiliyoruz. Bu standlar çok aktif. Örneğin, akşam saat 22.00'de dahi ışıkları yanan bir standla karşılaştık.
Çarşıda dolaşırken konuştuğumuz bir çiçek satıcısı, insanların büyük bölümünün neden AKP'den memnun olduğunu anlatırken kente yatırımları vurguluyor: "2002'den bu yana şehrin çehresi tamamen değişti. Bu şehre kimse çivi bile çakmamıştı. Bunları görüyoruz, tabii ki AKP'ye oy vereceğiz."
Kentteki seçmenlerle konuştuğumuzda, bir bölümünün seçimlere yüksek siyaset değil icraat açısından baktığı görülüyor.
AKP'nin dağıttığı seçim materyallerinde de aralarında Aydın-Denizli arasına hızlı otobanın da bulunduğu çeşitli vaatler bulunuyor.
Buna parallel olarak kentte AKP'nin elinde iki koz var. Birincisi belediyenin AKP'de olması, ikincisi ise hemşehrileri Nihat Zeybekçi'nin bakan olması.
Seçmenlerinin bir bölümünün koyu AKP'li olmasa bile, "şehre yatırım gelsin" anlayışıyla AKP'ye oy vermeyi en mantıklı seçenek olarak bulduğu belirtiliyor.
Konuştuğumuz, Sosyal Sigortalar Kurumu çalışanı bir memur ise AKP'ye oy verme nedenini şöyle açıklıyor:
"Ekonomik olarak gerçekten zor bir döneme girdik ama eğer bu işi düzeltecek birileri varsa gene onlar. Onun için bir kez daha AK Parti'ye vereceğim".
Denizli'deki insanlar arasında da bu anlayışa sahip bir kesimin olduğunu anlıyoruz. Bir akşam buluştuğumuz, kentteki ticari sivil toplum örgütlerinde önemli bir yeri bulunan bir genç patron, öncelikle kentteki tüm iş dünyasının üç şey istediğini söylüyor:
"Adalet, güven, huzur, istikrar".
Bu patrona göre ilk üç maddeyi herkes istiyor ve bu konuda AKP destekçilerinden dahi bazı eleştiriler var, ancak istikrar çok kritik. SGK çalışanı memur, istikrarın ancak bu iktidarın sürmesiyle mümkün olduğunu belirten ciddi bir kesim olduğunu söylüyor. Ama tabii tersini savunan, yani bu hükümetin istikrarsızlık yarattığını bu yüzden gitmesi gerektiğini düşünenler olduğunu da ekliyor.
Bu patron ayrıca, Denizli'deki iş dünyasında birçok kişinin kabinede Denizlili bir bakanın olmasını çok önemli bulduklarını da belirtiyor.
Kentte bazı bölgelerde AKP'nin kemikleşmiş oyu olduğunu, partinin aktif kampanyasını ve belediye ile Nihat Zeybekci faktörlerini düşündüğümüzde partinin 24 Haziran'da önemli bir oy alacağına şüphe gözükmüyor.
Denizli farklı siyasi eğilimler açısından ilçeler bazında adeta ikiye bölünmüş durumda.
16 Nisan'da kentin kuzeyindeki ilçelerde ağırlıklı olarak 'Hayır' çıktı. Güneyde bulunan Acıpayam, Tavas, Kale, Beyağaç ve Çameli ise 'Evet' dedi.
CHP'nin geleneksel olarak kentte, Türkiye ortalamasının üzerinde bir oyu bulunuyor. Özellikle bu, bahsettiğimiz kuzey ilçeleri ve merkez için geçerli. Merkezdeki esnaflarla konuştuğumuz, İnce'nin Denizli'de de bu kesimde bir heyecan ve umut yarattığını net olarak görebiliyoruz. Ekonomik sorunlar nedeniyle oyunu sorgulayan AKP seçmenleri olduğunu da öğreniyoruz.
Ancak CHP geleneksel olarak sağ partilerin, 2002'den bu yana da AKP'nin güçlü olduğu güneyde de bu rüzgarı estirebiliyor mu?
Konuştuğumuz bir yerel gazeteci, bu bölgelerde bir kısım seçmenin CHP'ye gizliden destek olabileceği kanısında.
Daha önce CHP İl Yönetimi'nde yer almış, şu anda kampanyada çalışan bir CHP'li ise bu seçimde AKP'nin kalesi mahallelerde kendilerine çok yakın bir ilgi olduğunu söylüyor. "İnsanlar eskiden kahvelere gittiğimizde okeyden başını kaldırıp da dönüp dinlemiyordu, şimdi herkes dinliyor."
Kampanya gönüllüsü, bazı insanların açıktan destek verirken bazılarınınsa bunu ima ettiğini belirtiyor:
"Eskiden bazı insanlar yüz yüze gelmek istemezdi. Şimdi elimizi sıkışları daha farklı. Ayrılırken hayırlısı olsun derlerdi artık hayırlı olsun diyorlar gülümseyerek. Gerçekten çok farklı bir hava var".
CHP gönüllüsü ayrıca belediye çalışanlarının zorla AKP mitinglerine götürülmesi ve balkonlarına bayrak asıp fotoğraflarının yollanmasının istendiği gibi durumların yaşandığı iddiasında bulunuyor.
MHP'de muhaliflerle Devlet Bahçeli yönetiminin ayrışma yaşadığı dönemde ilk görevden alınan il teşkilatı Denizli teşkilatı oldu. O dönem çeşitli ilçe yönetimleri de görevden alındı. 16 Nisan referandumunun sürprizinin en büyük nedenlerinden birinin MHP'li muhaliflerin kentteki gücü olduğu düşünülüyor. İşte İYİ Parti de bu muhaliflerin elinde kuruldu.
Meral Akşener kalabalık geçen Denizli mitinginde bu durum için "bir kıvılcımla çoban ateşini yakan Denizli" ifadesini kullandı.
MHP İl Başkanı iken görevden alınan, İYİ Parti kurulunca Denizli İl Başkanı olan Yasin Öztürk, bugün partinin birinci sıra milletvekili adayı.
Aslında İYİ Parti, Denizli'de AKP için CHP'ye göre daha önemli bir tehlike desek yanlış olmaz. Zira parti kentte, geleneksel olarak sağda yer alan seçmenlerden oy alacak gibi görünüyor. İYİ Parti standına ağırlıklı olarak gençlerin ve kadınların uğradığını gözlemliyoruz.
Bu arada MHP de kentte en az bir milletvekilliği için kampanya yürütüyor. Ancak İYİ Parti faktörü, MHP kampanyasını zor durumda bırakmış durumda. MHP, kentteki eski gücünü yitirmiş izlenimi veriyor. Her ne kadar MHP'nin seçim araçları sürekli ortalıkta dolaşıyor olsa da AKP, CHP ve İYİ Parti'deki dinamizm ve ilgiden bahsetmek zor. Ama MHP'yi bir dava meselesi olan gören, kemik bir ülkücü kesimin de kentte bulunduğunu eklemek gerekiyor.
Türkiye'de belli bir ivme yakalayan Saadet Partisi'nin Denizli'deki en büyük dezavantajı ise, bir üniversite öğrencisi adayları olmasına rağmen, kadrolarının azlığı ve bunların çoğunlukla yaşlılardan oluşması.
Son olarak HDP'nin yoksul Kürt göçmenlerin ve kentteki sosyalist parti ve örgütlerin aldığı oyun da (1 Kasım seçimlerinde bu oran yüzde 2,7'ydi) ikinci tur durumunda büyük oranda İnce'ye gidecek gibi durduğunu da ekleyelim.
Şüphesiz Denizli, 24 Haziran akşamı sonuçları en fazla merakla takip edilen kentlerden olacak.
Sonuçlar, AKP'nin mevcut politikalarının destek görüp görmediğinin, Muharrem İnce rüzgarının "karşı mahalleye geçip geçmediğinin", İYİ Parti'nin iyi bir çıkış yapıp yapmadığının ve İYİ Parti'nin MHP'yi ne oranda güçsüzleştirdiğinin toptan yanıtını verecek.