Seçimler Alman basınında

Lüneburg kentinden Landeszeitung, AKP'nin Türkiye'yi demokratik araçlarla demokrasiden uzaklaştıracağı görüşünü savunuyor:

“Türkiye'deki yerel seçimlerde belediye başkanlarının kim olacağından çok daha fazlası söz konusu. Erdoğan'ın 11 yıldır başaramadığı, Türkiye'de uzlaşmaydı. Ve bu sadece Kürt sorunundan ibaret değil. Toplumda büyük bir çatlak var. AKP kendisini ak, temiz İslamcıların partisi olarak lanse etse de görünen o ki, gizlice Türkiye'nin derinden İslamîleştirilmesi hedefini gözetiyor. İstanbul ve Ankara'da AKP'li belediye başkanları koltuklarını korursa Erdoğan bunu bir halk oylaması gibi sunacaktır. Kaba otokrat Erdoğan Türkiye'yi demokratik takdisle demokrasinin değerlerinden uzaklaştıracaktır.”

Stuttgarter Nachrichten gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan derinden bölünmüş bir ülkeyi yönetiyor. Muhafazakar seçmenini kendisine kilitlemek için bu bölünmüşlüğü son aylarda gayet bilinçli bir şekilde daha da derinleştirdi. Bunun siyasî bedeli yüksek, siyasî hava zehirliyor. Şu an uzlaşma becerisine, şeffaflık ve diyaloğa ihtiyaç var. Ki Erdoğan'ın geçen aylardaki tarzı buna hiç uymuyor. Başbakan kendisini eleştiren herkesi düşmanı gibi görmeye devam ettiği sürece ülke huzur bulmayacak.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Dışişleri Bakanlığı'nda Suriye ile ilgili üst düzey yetkililerin görüşmesine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını konu alıyor:

“Düşünsel oyunlar siyasetin bir parçasıdır. Dış politika da buna dahildir. Ama bir dışişleri bakanı, yanında müsteşarı, istihbarat şefi ve genelkurmay başkan yardımcısı ciddi ciddi oturup, iç savaş içindeki Suriye'ye bir saldırıyı meşru göstermek için olay çıkarmak konusunu müzakere ediyorsa bu artık düşünsel bir oyun değil, düşüncesizlik ile çılgınlık arasında bir durumdur. Ukrayna-Rusya sınırındaki durumu saymazsak, Türkiye-Suriye sınırındaki, dünyanın en tehlikeli, en patlayıcı durumudur. Suriye rejiminin coşup nelere kalkışabileceğini kimse tam olarak bilmiyor. Ama Türkiye'nin ne yapabilecek durumda olduğu da artık belli değil.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Hülya Schenk