Türkiye'nin en kıdemli diplomasi yazarlarından Sedat Ergin, ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı Başkanı William Burns ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Fethullah Gülen'in 'manevi oğlum' dediği basketbolcu Enes Kanter ile görüşmesini ve fotoğraf çekilmeyi kabul etmesini eleştirdi.
Ergin, Hürriyet'teki köşe yazısında, "Burns ve Blinken, Kanter’in Gülen’le yakınlığını bilmiyorlar mı?" diye sordu.
"Kanter’in Gülen’e yakınlığı bilindiği halde bu fotoğraflar çekildiyse o zaman vahim bir durumun söz konusu olduğunu kabullenmemiz gerekiyor" yazan Ergin, "Çünkü bu takdirde, karşımızdaki tablodan CIA Direktörü ve ABD Dışişleri Bakanı’nın, Gülen örgütü ile bu örgütün Pensilvanya’da yaşayan liderini meşrulaştırdıkları anlamı çıkar" değerlendirmesinde bulundu.
Ergin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Şimdi kritik soruya gelelim. Burns ve Blinken, Kanter’in Gülen’le yakınlığını bilmiyorlar mı?
Önce görevi istihbarat toplamak olan CIA’nın başındaki direktörden başlayalım. William Burns, o fotoğrafı Kanter’in kimliğini bilmeden çektirmiş olabilir mi? Çok muhtemel görünmüyor. Ama bir an için bilmediğini varsayalım. Bu varsayımın doğruluğu da örgütün profesyonellik ölçütleri bakımından ciddi bir zafiyete işaret eder.
Aynı tespit ABD Dışişleri Bakanı açısından da öne sürülebilir.
İkinci şıkka gelelim. Yani hem Burns’ün hem de Blinken’ın, Kanter’in kimliğini, Gülen ile bağlantılarını bildikleri halde bu fotoğrafları çektirmiş olmaları ihtimaline. Üstelik en mütebessim ifadeleriyle...
Kabul edelim ki sokaktaki yürüyen ABD’li vatandaşların Kanter’in Gülen bağlantılarını bilmemeleri ne kadar doğalsa Burns ile Blinken’ın bilmemeleri de bir o kadar akla yatkın görünmüyor. Gülen dosyasının, Ukrayna krizi öncesinde de Türkiye ile ABD arasındaki diyalogun gündeminde S-400’ler, F-16’lar, YPG/PKK gibi yerleşik dikenli gündem maddelerinden biri olduğunu hatırlayalım.
Kanter’in Gülen’e yakınlığı bilindiği halde bu fotoğraflar çekildiyse o zaman vahim bir durumun söz konusu olduğunu kabullenmemiz gerekiyor.
Çünkü bu takdirde, karşımızdaki tablodan CIA Direktörü ve ABD Dışişleri Bakanı’nın, Gülen örgütü ile bu örgütün Pensilvanya’da yaşayan liderini meşrulaştırdıkları anlamı çıkar.