Dünya

Sedat Ergin: Suriye'nin doğusunda Türkiye ile ABD ve onların müttefikleri arasında büyük bir mücadeleye tanıklık ediyoruz

18 Aralık 2024 09:06

Hürriyet yazarı Sedat Ergin, Fırat'ın doğusunda Türkiye ile ABD'nin de dahil oldukları gerilimli bir alan hakimiyeti mücadelesine sahne olunduğunu yazdı. 

Görünüşte özelikle kuzey bölgesinde sahada Suriye Milli Ordusu (SMO) ile Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) çatıştığını yazan ancak SMO'nun arkasında Türkiye'nin, SDG'nin arkasında ABD'nin olduğunu hatırlatan Ergin, "Yaşanan durumu aslında iki NATO müttefikinin bilek güreşi olarak görmek hata olmaz" ifadelerini kullandı. 

"Çekişme, temelinde, Esad sonrası dönemde Fırat’ın doğusuna uzanan ve ülkenin topraklarının yaklaşık üçte birine denk gelen ABD’nin gözetimindeki geniş coğrafyanın akıbetini konu alıyor" diyen Ergin, şöyle devam etti: 

"Türkiye, yeni dönemde ABD’den PKK’nın uzantısı olduğu gerekçesiyle YPG/SDG’nin tasfiyesini bir kez daha talep ederken, Ankara’nın desteklediği Suriye Milli Ordusu (eski adıyla ÖSO) da sahada giriştiği askeri hamlelerle YPG’yi geriletmeye çalışıyor"

"SDG, Suriye'deki iktidar değişikliğinden iki önemli kayıpla çıktı" 

SDG'nin Suriye'deki iktidar değişikliğinden iki önemli kayıpla çıktığını belirten Ergin, "Heyet Tahrir eş Şam (HTŞ) unsurları 27 Kasım’da Esad rejimine karşı başladıkları harekâtta Halep’i aldıktan sonra Şam’a, güneye doğru ilerlerken, Türkiye’nin desteğindeki SMO da Tel Rifat ve Münbiç’e doğru harekete geçince, YPG her iki bölgeyi de terk etmek durumunda kaldı." diye yazdı. 

Kuzey ve doğudaki gerilim Fırat Nehri ve civarına kaydı

"Suriye’nin kuzeyi ve doğusundaki gerilim, eski rejim/yeni iktidar (HTŞ) bölgesi ile YPG/SDG bölgesini birbirinden ayıran sınır hattını çizen Fırat Nehri ve civarına kaydı" diyen Ergin, bu bölgede Kobani'nin basınç alanı olarak öne çıktığını yazdı. Bu şehir, Karkamış ile TSK kontrolündeki Barış Pınarı Harekât Bölgesi arasında uzanan 80 kilometrelik hattın ortasında bulunuyor. 

ABD kuvvetlerinin Kobani'de devriye attığını ve ABD savaş uçaklarının keşif uçuşları yaptığını aktaran Ergin, "ABD’nin Kobani’de bu şekilde kuvvetli bir görünürlük sergilemesi, büyük ölçüde SMO’nun bu bölgeye dönük bir hareketini caydırmaya dönük bir hamle olarak görülüyor. Bu yönüyle SMO’yu himaye eden Ankara’ya da verilen bir mesaj niteliği taşıyor" diye yazdı. 

SMO birliklerinin Münbiç’i almalarından sonra geçen haftanın ikinci yarısında Fırat havzası üzerindeki Teşrin barajına gelmeleri ve burada SMO ile YPG arasında çıkan çatışmaların da ikinci bir basınç alanını yarattığını yazan Ergin, "Ayrıca, son iki hafta içinde göze çarpan bir olay, YPG’nin eskiden Rakka civarında Fırat’ın batısında çok küçük bir alan tutarken bu kez bu alanı bir hayli genişleten bir şekilde sahaya yayılmasıydı. Rejim unsurlarının çekilmesinden yararlanan YPG, Rakka şehrinin karşısında derinliği 10 km ile 60 km arasında değişen 160 km uzunluğunda bir bölgeyi kontrolüne aldı." diye yazdı. 

Deyrizor dördüncü basınç alanı

Suriye'de dördüncü basınç alanının da Deyrizor olduğunu yazan Ergin, "Rejim unsurları Esad’ın ayrılmasından önce Deyrizor şehir merkezini boşaltınca, YPG unsurları bu boşluğu görerek nehrin karşı kıyısına geçip eski rejim bölgesine yerleştiler. Ancak daha sonra gelen HTŞ unsurları YPG’yi püskürterek yeniden nehrin karşı tarafına itti." ifadelerini kullandı. 

Ergin, Fırat üzerinde yüksek bir basınç biriktiğini belirterek "Ülkenin batısında geçiş döneminin sancıları yaşanırken, Fırat nehrinin doğusunda kalan bölgenin Suriye’nin geleceğinde ne şekilde yer alacağı ve YPG terör tehditinin nasıl ortadan kaldırılacağı sorularının yol açtığı büyük bir mücadeleye tanıklık ediyoruz. Bu mücadele, Türkiye ile ABD ve onların temsilcileri/müttefikleri arasında yaşanıyor" ifadelerini kullandı. 

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir