Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, her yıl ocak ayının son haftasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) merkezinde düzenlenen basın toplantısında yapılan durum değerlendirmesini köşesine taşıdı. Ergin, Türkiye'nin 2020 yılında AİHM'deki siciline ilişkin olarak, "Türkiye genel toplamda ihlal birincisi" yorumunu yaptı.
Ergin, "Geçen hafta açıklanan önemli bir tablo daha var. O da mahkemenin faaliyete geçip kararlarını vermeye başladığı 1959 yılından bu yana çıkan kararların toplamını ve bunların ülkelere göre dağılımını gösteriyor. Türkiye bu toplamda ihlaller açısından birinciliğini yine korumuştur. Türkiye’nin bireysel başvuru hakkını 1987 yılında tanıdığını dikkate alırsak, bu toplam 34 yıl içinde tahakkuk etmiştir. Tabloya göre, 1987’den 2020 yılı sonuna dek daire ve büyük daire düzeyinde Türkiye hakkında 3 bin 742 karar verilmiştir ve bunların içinde 3 bin 309’unda en az bir ihlal çıkmıştır. Bir başka anlatımla, Türkiye ile ilgili kararların yüzde 88.4’ünde ihlalle karşılaşıyoruz." ifadesini kullandı.
Ergin yazısında şunları kaydetti:
"Burada çarpıcı olan bir sonuç, bu süre zarfında Türkiye hakkında en çok ihlalin (953 ihlal) 6’ncı maddedeki “Adil yargılanma hakkı”ndan verilmiş olmasıdır. Ayrıca, davaların uzun sürmesinden verilen 608 ek ihlale de yine bu madde çerçevesinde hükmedilmiştir. Bir diğer büyük kümeyi 787 ihlal ile “Özgürlük ve güvenlik hakkı” başlığı, yani tutuklulukla ilgili 5’inci madde altında görüyoruz. “Mülkiyet hakkı” da 688 ihlalle bir başka kabarık grubu oluşturuyor. “İfade özgürlüğü”nden verilen ihlallerinin toplamı ise 387’dir.
Tabii, bir de mahkemeden çıkan bu kararların uygulanması meselesi var. Zaten AİHM Başkanı Spano, geçen çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında kararların uygulanması çağrısında da bulunuyor. Spano, “Büyük Daire’nin verdiği kararlar kesindir ve uygulanma zorunluluğu vardır. Sözleşme’nin 46’ncı maddesi çok açık. Her üye devlet, mahkeme kararını uygulamak zorundadır” derken, bu mesajın Selahattin Demirtaş kararıyla ilgili olarak Türkiye’ye gittiği konusunda şüphe yok. "