Giresun’un Dereli ilçesindeki sel felaketinin ardından bölgede yıkım yaparken saldırıya uğrayan kepçe operatörleri ifadelerinde yaşadıklarını anlattı. Kendilerini darp edenlerin “Bizden izinsiz yıkım yapılamaz, devlet biziz” diyerek saldırdıklarını anlatan firma sahibi Kadir Karadoğan, “Bayılmışım, gözümü ambulansta açtım” dedi.
Dereli’deki afetin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği binaların yıkımına başlanmıştı. Bakanlığın belirlediği iki firma bu yıkımları devam ettiriyordu. Bu firmalardan birinin çalışanları 19 Eylül günü akşam saatlerinde yıkım yaparken saldırıya uğradı. Aralarında operatör ve firma sahiplerinin de olduğu 7 kişi öldüresiye dövüldü. Bazılarının kafatasları çatladı, yoğun bakıma alındılar. Giresun Emniyet Müdürlüğü, saldırıyı gerçekleştiren ve Dereli’de ‘Lazlar’ veya ‘Tonyalılar’ olarak bilinen 9 kişiyi gözaltına aldı.
Savcının ‘suç örgütü kurmak’ suçlaması da yönelttiği zanlılar ‘kasten adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan tutuklandı.
Hürriyet'ten Musa Kesler imzalı habere göre, yıkımları yapan firmanın sahibi Kadir Karadoğan, olayı şöyle anlattı:
"Ekipler yıkım yaparken ben de başlarında bekliyordum. 4-5 kişinin küfrederek bize doğru geldiğini gördüm. Olay çıkacağını anladım, polisi aradım. Şahıslar iş makinesi operatörünün yanına geldiler. ‘Yeter, size çalışmayın demedik mi! Bize Laz uşağı derler. Bize lazlar derler, yıktırmayız buraları, yakarız makinelerinizi’ diye tehdit ve hakaretler ettiler. Çalışmayı durdurdum. Mehmet adlı şahıs operatör Hıdır Demir’e vurmaya çalıştı. Diğer operatörler de aşağı inmişlerdi. Operatörlere saldırmaya başladılar. Ayırmaya gittik. Bize de vurdular. Murat’a çok fazla vurduklarını görünce üzerine kapandım. Operatör Hıdır’ı da darp ediyorlardı. Cihat adlı şahıs koşarak tekel bayisine girdi. Bıçak aldı. ‘Kralınız gelsin, keseriz’ diye küfretmeye başladı. Daha da kalabalıklaştılar. Biri silah çıkardı. Bizi yere yatırıp darp etmeye devam ettiler."
Kepçe operatörü Hamit Taş da şunları kaydetti:
"Ortalık çok kalabalık olmuştu. Sanki organize bir şekilde hareket ederek bize saldırıyorlardı. Bir taraftan darp edip bir taraftan da ‘Hadi devlet sizi bizim elimizden alsın, devlet biziz’ diye tehdit ediyorlardı. Karşılarında düşman varmış gibi öldüresiye saldırdılar. Bize bu kadar kin beslediklerini bilmiyordum."