Politika

'Sen nasıl devletin sırrını ifşa edersin, sevsinler böyle basın özgürlüğünü'

Erdoğan: Biz açıklamaya başlarsak, ülkemizde yer yerinden oynar. Onu da söylüyorum...

07 Aralık 2013 16:23

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Taraf gazetesinde Mehmet Baransu imzasıyla yayımlanan “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” başlıklı haber için yargıya çağrı yaptı. "Devletin de mahremi vardır" diyen Erdoğan, "Buna dokunduğunuz anda yargı da gereğini yapmak durumundadır. Eğer yargı gereğini yapmıyorsa, yargı da anayasa suçu işlemektedir" ifadesini kullandı. Erdoğan, "Bu süreçle ilgili ellerinden geleni yapacaklarını" söyledi. Basın özgürlüğünün AKP döneminde yaşandığını savunan Erdoğan, Taraf gazetesinin belge yayımlamasına dair "Neymiş basın özgürlüğü. Ne basın özgürlüğü ya? Sen nasıl devletin bu sırrını ifşa edersin? Sevsinler böyle basın özgürlüğünü…" dedi.  

Başbakan Erdoğan ayrıca, AKP ve Fethullah Gülen cemaati gerginliği ve fişleme iddialarıyla ilgili olarak “Bu kampanyayı yürütenler, içeride ve dışarıda, bunları biz açıklamaya başlarsak, ülkemizde yer yerinden oynar onu da söylüyorum” diye konuştu. Erdoğan, kimi veya neyi kast ettiğini açıklamadı. 

Trakya turu kapsamında Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Bunların derdi hakaret, Erdoğan’a hakaret etsinler… Ben ne diyorum, bunların adını ağzıma almayacağım. Onlar varsın alsın, bizim avukatlarımız işlerini yapıyor. Bol bol da mahkeme kazanıyorum. Bu kazandığım paralarla, İstanbul’da, Ankara’da bir meydan olabilir. Fakir fukarayla değerlendiririz. Baya oldu, biraz daha olsun açıklayacağım.

Bu adımlar, ulaşımda farklı bir yere gidiyor. Marmaray’ın güneyinde iki kat tüp geçit. Buradan da otomobiller gidip gelecek. Raylı sistemi yaptık ama bitmedi. 2015’te bitiyor.

 

Köprünün direkleri 95 metreye ulaştı

 

Şu anda 3. Köprünün de direkleri yükselmeye başladı. Binali Bey’i arıyorum ama kaç metre oldu. 95, evet şu anda Ulaştırma Bakan’ım diyor ki direkler 95 metreyi buldu. Tamamıyla bitince de halatlar çekilmeye başlayacak. 2015 sonuna doğru da inşallah 3. Köprüyü bitirmiş olacağız. Boğaz’da 5 geçiş olacak. 2’si denizin altından 3’ü köprülerle. Biz buyuz… İş üreteceksin. Ortaya emek koyacaksın. Başarılı olmak böyle oluyor, kalkınmış bir ülke böyle olur. Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak böyle olur. 10. Yıl Marşı’nda ne diyor, “demir ağlarla ördük”. Lafla olmaz ki, Gazi Mustafa Kemal’den sonra var mı demir ağlarla örmek diye bir şey. 1 kilometre yapmadılar. Ankara – Eskişehir, Konya – Eskişehir, Ankara – Konya… Bunlar banliyö değil ha, yüksek hızlı tren. Çünkü bu millete bu yakışır.

 

Toplumlar layık oldukları gibi yönetilir

 

Tekirdağ’da da ne yaptık? Tekirdağ’dan da aldık Muratlı’ya kadar biz yaptık ya, biz. Size hizmet edenle yürüyün. Hizmeti alın… Ama unutmayın, toplumlar layık oldukları idareyle idare olunurlar. 30 Mart bir milat olsun istiyorum. Bir değişimin, bir dönüşümün, işte buradan istiyoruz ki, yerel yönetimle merkezi yönetimin dayanışması Tekirdağ’da tüm ilçeleriyle bir değişimi inşallah getirir. Bunu görür gibiyim, buna hazır mıyız? Hazırsak mesele yok. Ve demokrasiyi, özgürlükleri çok daha farklı bir noktaya taşıyacağız. Ve Trakya değişim projesini başlatıyoruz. Tüm Trakya’ya yapacağımız yatırım 10 katrilyon. Sadece Ergene projesine 3,2 katrilyon tahsis ediyoruz ve başladı bu çalışma.

Bu adımı atarken, istiyoruz ki Trakya ayağa kalksın, bu topraklar daha da bereketlensin. Bereketlenmek suretiyle inşallah Trakya, gerek tarımda gerek hayvancılıkta sıçramasını yapsın. Ana muhalefetin genel müdürü diyor ki, dışarıdan hayvan ithal ediyoruz diyor. Çok ayıp ya… Kurbanla hiç işi olmadığı için bunları bilmiyor.

 

Madem ki çevrecisiniz…

 

Madem çevrecisiniz, bu Ergene’yi görün bakalım. Ergene’nin halini görün, işlerine gelmez. Orayı görmezler. Ama çalışano durdurmak için elinden geleni yaparlar. Terörü, çeteleri, hukuksuzlukları sona erdirdik. Hamdolsun gözyaşlarını da dindirdik. Bunların çok daha fazlasını yaptık, yapmaya devam ediyoruz.

Ne yapmadık? Hiç kimsenin hakkına, hukukuna, gururuna dokunmadık. Dokunamazdık. Biz vatandaşlarımızın yaşam tarzına kendimiz karışmadığımız gibi kimsenin de karışmasına izin vermedik.
Geçmişte çok acılar yaşadığımız için bunu biliriz. O yüzden de hepsi bizim korumamız altındadır. Bu ara yine bir kampanya var. Nedir o? Bizim fişleme yaptığımızdan bahsedenler var. Bize güvenenler, bize inananlar bizim böyle bir derdimiz olmadığını bilirler.

 

Cemaatlere yönelik fişleme iddiaları

 

Bu kampanyayı yürütenler, içeride ve dışarıda, bunları biz açıklamaya başlarsak, ülkemizde yer yerinden oynar onu da söylüyorum. Devletin gizlilik esasına dayalı olan sırları vardır. Bu sırları da mı biz birileriyle paylaşacağız. MGK’lardaki çalışmaları birileriyle mi paylaşacağız. İçeride ihanet içinde olanlar birileri, dışarıda birilerine servis ediyorsa, dışarıda da birileri ben köşe yazarı bunu servis ederse, yargı bunun hesabını sorar. Başbakanlık olarak biz de suç duyurusunda bulunduk, MGK da, MİT de suç duyurusunda bulundu. Neymiş basın özgürlüğü. Ne basın özgürlüğü ya? Sen nasıl devletin bu sırrını ifşa edersin? Sevsinler böyle basın özgürlüğünü… Bu basın özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. İşte ben şiir okudum diye cezaevine girdim. Bunu bilirim, ancak devletin de mahremi vardır, ailelerin de mahremi vardır. Buna dokunduğunuz anda yargı da gereğini yapmak durumundadır. Eğer yargı gereğini yapmıyorsa, yargı da anayasa suçu işlemektedir. Bizler şu anda, bu süreçle ilgili elimizden geleni yapacağız. Çünkü ülkemizin birliğini beraberliğini, ayağa kalkışını bozmaya kimsenin hakkı yoktur.

 

İlgili Haberler