Gündem

Sinan Ateş davası | Anne Saniye Ateş: Benim oğlumun katilleri dışarıda, bunlar para için yaptılar; oğlumun katillerini söylesinler!

30 Eylül 2024 08:24

T24 Haber Merkezi

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetiyle ilgili davanın ikinci duruşması başladı. Duruşmada, esas hakkındaki savunmalar alınacak. Duruşma öncesi Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel'in davadan çekildiği, Yücel’in yerine avukat Hüseyin Kaya'nın duruşmaya katılacağı iddia edildi. Yücel, iddiayı yalanlayarak, "Eşim ve çocuğum rahatsızlar, hastanedeyiz. Aynı şekilde ben de rahatsızım, o sebeple katılamadık, çekilmedik, vekaletimiz dosyada duruyor" dedi.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Ateş’in öldürülmesine ilişkin tutuklu 12 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bugün devam ediliyor. Hafta boyu sürmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapılacak.

Yoğun güvenlik önlemi

Saat 09.30'da başlayan duruşma nedeniyle cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi çevresinin yanı sıra duruşmanın görüldüğü mahkeme salonunda da çok sayıda polis, jandarma ve cezaevi görevlisi önlem alıyor.

"Ateş'in avukatı çekildi" iddiası

NTV'de yer alan habere göre; duruşma öncesi Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel'in davadan çekildiği, Yücel’in yerine avukat Hüseyin Kaya'nın duruşmaya katılacağı iddia edildi.

Halk TV'den İsmail Saymaz'a konuşan avukat Ali Yücel, iddiayı yalanlayarak, "Eşim ve çocuğum rahatsızlar, hastanedeyiz. Aynı şekilde ben de rahatsızım, o sebeple katılamadık. Çekilmedik, vekaletimiz dosyada duruyor" dedi. 

Siyasi partilerden temsilciler salonda

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP Milletvekili Mahir Polat ve Gül Çiftçi de duruşmayı salonda takip etti. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Sinan Ateş cinayeti davasında duruşmaya katıldık. Adaletsizliğin genel kural olduğu, halkın adalet kurumuna inancının ağır şekilde sarsıldığı bir dönemde Sinan Ateş’in annesi, eşi ve çocukları adalet arayışı içindeler. Tabii ilahi adaleti hiç unutmayalım" ifadelerini kullandı.

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da duruşmayı takip etmek için Sincan Cezaevi’ne geldi. Kılıçdaroğlu, duruşmanın ilk arasında Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ile görüştü.

Basın kartı olmayan gazeteciler salona alınmadı

Öte yandan, geçtiğimiz duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.

"Duruşma kapalı yapılsın" talebi

Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.

Bilirkişi raporuna itiraz

Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, celse arasında cinayet anına ilişkin kamera kaydının bilirkişi raporunun geldiğini ve isteyen sanıkların rapora karşı beyanda bulunabileceğini bildirdi.

Bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunan tutuklu sanık Doğukan Çep, "Selman Bozkurt sağ omzundan vurulduğu halde 'sol omzundan vuruldu' yazılmış. Yerden seken tozları, mandıra arabasını görüyor, arabanın içindeki görgü tanığını rapora yazmıyor. Bari bunları da yazsaydı." diye konuştu.

Tutuklu sanık Doğukan Çep'in avukatı Emine Tosun da bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, "Selman Bozkurt solundan değil, sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum." dedi. Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti.

Taleplerin alınmasından sonra duruşmaya saat 10:45'e kadar ara verildi.

Son bilirkişi raporu sanıkların iddialarını çürütmüştü

Sinan Ateş cinayetine ilişkin görüntüleri inceleyen bilirkişi, Ateş'i öldüren kurşunların yalnızca tetikçi Eray Özyağcı'nın silahından çıktığını tespit etti. Tetikçi Özyağcı ve cinayetin azmettiricisi Doğukan Çep, mahkemede verdikleri ifadede, Sinan Ateş'i olay sırasında yanında bulunan kişilerin öldürdüğünü iddia etmişlerdi. 

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'nın Çukurambar semtinde beş kurşunla öldürülmüş, kurşunlardan dördünün öldürücü olduğu tespit edilmişti. Ancak, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada savunma yapan tetikçi Eray Özyağcı, Ateş'in ayaklarına ateş ettiğini, başına isabet eden kurşunun Ateş'in yanında bulunan Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik'in silahından çıktığını öne sürmüştü. Özyağcı, “Sinan Ateş'i sadece ayaklarından vurdum, ben kimseyi öldürmedim efendim. En son şöyle bir ses duydum; ‘Reisi vurduk, reisi vurduk’ diyorlardı” diye savunma yapmıştı. Cinayetin organizatörü Doğukan Çep de benzer bir savunma yaptı. Çep, "Dava dosyam için Sinan Ateş'ten yardım istedim, benden para aldı, sonra telefonlarıma çıkmadı. Her şeyi ben ayarladım, azmettirici benim. 'Öldürün' demedim, ayağından vurdurduk ama öldü. O açı Selman'ın (Selman Bozkurt) açısı. Bence Selman'ın mermisiyle karnından vuruldu, Eray'a yazıldı" demişti. Bu iddiaların üzerine de Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayet anı görüntülerinin yeniden bilirkişi raporundan incelenmesine karar vermişti. 

DW Türkçe'den Alican Uludağ'ın haberine göre; görüntüleri inceleyen Adli Bilişim Uzmanı O.A. 17 Eylül tarihli raporunu mahkemeye sundu. Raporda, Eray Özyağcı'nın Sinan Ateş'e defaten ateş ettiği ve Özyağcı dışında Ateş'e ateş eden olmadığının görüldüğü belirtildi. Özyağcı'nın, Selman Bozkurt'a ateş ettiği ve sol tarafından yaraladığı belirtilen raporda, Özyağcı'nın, Ahmet Keçik'e doğru da ateş ettiği vurgulandı. Raporda, Keçik'in yerde yatan Sinan Ateş'in üzerinden tabanca alarak Özyağcı'nın kaçtığı tarafa doğru ateş ettiği belirtildi. 

Bilirkişi, Selman Bozkurt'un da Ateş'in yattığı yerde eğilir vaziyette Ahmet Keçik'e bir şey verdiğini, ancak görüntülerden verilen maddenin tabanca olup olmadığının anlaşılamadığını kaydetti.

Olay yerinde 35 dakika bekledi

Raporda, cinayetin öncesine ilişkin anlar da değerlendirildi.

Silahlı saldırı olayının öncesinde Eray Özyağcı'nın, Erzincan Mandıra yazılı minibüsün önünden geçerek kaldırım kenarında saat 13:00-13:33 arasında yaklaşık 35 dakika beklediği ve zaman zaman telefonla ilgilendiği ifade edildi. Özyağcı'nın genel olarak Sinan Ateş ve iki arkadaşının geldiği yönün tersi olan 1437'inci cadde tarafına baktığı ve etrafı gözetlediği aktarılan raporda, Özyağcı'nın, saat 13:33'te beklemeyi bitirip 1437'inci cadde tarafına doğru yürüdüğü ve Erzincan Mandıra yazılı hafif ticari aracın önünde saklandığı aktarıldı. 

Özyağcı'nın saat 13:34:31'de Sinan Ateş'e ateş ettiği ve Ateş'in yere doğru yüz üstü şekilde düştüğü belirtilien raporda, "Özyağcı'nın yerde bulunan Ateş'e doğru ateş etmeye devam ettiği ve bunun sonucunda yerden toz kalkması net bir şekilde görülmektedir” denildi. 

Ayşe Ateş: Mahkemenin vicdanıyla hukuka uygun karar vermesini talep ediyorum

Aranın ardından mahkeme, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'e, savcının mütalaasıyla ilgili bir diyeceğinin olup olmadığını sordu. Ayşe Ateş, söz alarak şunları söyledi:

"Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. Ama iddia makamı milletimiz, devletimiz, yani Cumhuriyetimizin temsilcisidir. Sayın mahkeme de esas itibari ile Türk milleti adına karar verir. Yani Cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması, milletimizin birlik ve barışı ve adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Başkalarının ölmemesi, başka insanların suçlu olmaması için sabırla, acıyla adaletin gerçekleşmesi gerekir. Bir kez daha başka keşkeler dememek için hakkaniyetli hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın yaşaması ve huzur ve mutluluk içinde Rabb'ine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal, ne makam, ne hırs, sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla, adaletiyle hukuka kanuna uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum."

Anne Saniye Ateş: Oğlumun katilleri dışarıda

Ayşe Ateş'in ardından söz verilen Sinan Ateş'in annesi Saniye Ateş ise "Benim oğlumun katilleri dışarıda, bunlar para için yaptılar; oğlumun katillerini söylesinler" şeklinde konuştu. Saniye Ateş, şu ifadeleri kullandı:

“Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Cenabı Allah’a havale ediyorum. Bunları bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktığı yerlerden yansınlar aynı şekilde yargılansınlar utanmadan insan içine çıkabileceklerse ben bunlara bir şey demiyorum. Ama yine de tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri dışarıda bunlar para için yaptılar. Bunu benim oğluma vurulan kurşundan çok beni hiçbir şeye acıtmaz. Onlara bu parayı gelip benim oğlumu öldürenler dışarıda benim oğlumun katillerini söylesinler. Ondan sonra deyim ki ben de tamam siz para için yaptınız. Ben defalarca dile getirdim, benim oğlumun katillerini utanmadan para için bize kıyılır mıydı ? iki tane yahu yetim bırakılır mıydı? kaç yaşındaydı benim oğlum ne yaptıydı. Kimseye hakaret etmek istemiyorum, yine diliyorum Allah’tan benim yandığım yerden yansınlar, evlat acısıyla yansınlar, benim iki senedir başım yastık görmedi. Allah’a yalvarıyorum Allah’a havale ediyorum."

Saniye Ateş beyanda bulunurken "Amin" diyen bir kişi, mahkeme başkanının talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı.

Ayşe Ateş'ten duruşma öncesi açıklama

Duruşma öncesi Sözcü TV'de İpek Özbey'e konuşan Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş "Tüm siyasi partilerde rahatsız olan çok sayıda isim var. Ellerinden geldiği kadar bu davaya destek oluyor, yanımızdalar. MHP içinde de bu durumdan rahatsız olup, üzülen birçok milletvekili var. İsim sormayın, için için yanan, bu durumdan çok rahatsız olan ama sesini çıkarmayan, çıkaramayan vekiller olduğunu biliyorum. Ama üzerindeki baskılardan dolayı söyleyemiyorlar. Kim olursa olsun bir zulüm var ortada. Aklı ve vicdanı olan her insan buna üzülür zaten" dedi.

Ayşe Ateş, duruşmayı izlemek üzere geldiği Sincan Cezaevi önünde yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:

"Tam bir yargılanma yok eksik bir iddianame ile yarım bir mahkeme kuruldu. Bugün bu mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın bizim için eksik olacak tam olmayacak. Tam bir yargılanma yapılmıyor. Bir değil bin tane daha rapor yazdırsalar yine aynı şey çıkacak. Sinan’ı Eray Özyağcı öldürdü. Kameralarda görünen de bu. İstedikleri raporu yazdıramayınca yine tekrar zıplamaya başladılar. İsterlerse bin tane rapor yazdırsınlar gerçek değişmeyecek. Ta ki gerçek suçlular asıl failleri azmettiriciler bu işin arkasındaki siyasi uzantısı da dahil edilerek onların da hak ettikleri cezası alacakları güne kadar mücadelemize devam edeceğiz."

TIKLAYIN - Ayşe Ateş: MHP içinde rahatsız olup üzülen birçok milletvekili var, baskılardan dolayı söyleyemiyorlar

 

Kime ne kadar ceza isteniyor?

12'si tutuklu 22 sanığın yargılandığı davanın 19 Temmuz’da görülen duruşmasında savcılık, esas hakkında mütalaasını açıklamıştı. Bir sonraki duruşmayı 30 Eylül 2024 tarihine erteleyen mahkeme, tutuklu sanıkların tahliye talebini reddetmişti.

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 şüpheli hakkındaki davanın 6'ncı duruşması, 19 Temmuz’da Sincan Cezaevi Kampüsü'nde Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülmüştü.

Duruşmada savcılık, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.

5 sanık için müebbet talebi

Savcı, sanıklar Eray ÖzyağcıVedat Balkaya ve Suat Kurt’un ‘müşterek fail’ olarak yer aldığını belirterek, bu kişilerin Ateş’i ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt’a yönelik ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ise 13’er yıldan 20’şer yıla kadar hapsini istedi. Özyağcı’nın ayrıca ‘ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak’ 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş hakkında ‘suça azmettiren’ olarak ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

3 kişi için beraat istendi

Savcılık tutuklu sanık Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmesi’ suçlamasının kaldırılması talebinde bulundu. Geçtiğimiz duruşmada serbest bırakılan tutuksuz sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar’ın beraatini isteyen savcılık, adli kontrol şartlarının da kaldırılmasını talep etti.

Sanıklar Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Emre Yüksel, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu ve Aytaç Ataç’ın iştirak halinde işlenen suça yardım eden fail olarak kabul edilmesi yönünde görüş bildiren savcı, bu kişilerin tasarlayarak kasten öldürmeye yardım suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası istedi.

Sanık Alper Atay’ın suçluyu kayırma suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep eden savcı, sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz ve Osman Bayraktar’ın ise beraatine karar verilmesini istedi.

Savcı, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasını istedi. Savcı, buna gerekçe olarak, mahkemenin bir önceki ara kararında, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak, telefon şifrelerinin istenmesini gösterdi.

Bir sonraki duruşma 30 Eylül'de

Özyağcı’nın ise ayrıca ‘ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi talep edildi. Duruşma, sanıkların esas hakkında savunma yapmaları için 30 Eylül tarihine ertelendi.

10 kişi tahliye edilmişti

Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin dava 1 Temmuz'da görülmeye başlanmıştı. Davada tutuklu 22 sanıktan 10'u adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.

Sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay adli kontrol şartıyla tahliye edilirken, Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel, dönemin Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal, tetikçiyi Ankara getiren Aşkın Mert Gelenbey ile Mustafa Can Çolak, Çağlar Zorlu, tetikçi Eray Özyağcı, azmettirici Doğukan Çep, MHP'li avukat Serdar Öktem ve Mustafa Uzunlar tutuklu yargılanıyor.

Ayrılan dosya

Tolgahan Demirbaş'ın dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alınmasına ilişkin yapılan şikayetin dosyaya girmesi ve içlerinde MHP yöneticilerinin de olduğu 17 şüpheli hakkındaki soruşturma dosyasının görülen dosya ile birleştirilme talebi reddedilmişti.

Haklarında işlem yapılan 39 kişiden, yurt dışına çıkış yasağı getirilen Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ile eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz dahil 17 kişi hakkındaki soruşturma ise ayrı bir dosya üzerinden sürdürülüyor.

 

 

T24’ÜN SİNAN ATEŞ CİNAYETİ DOSYASI

Sinan Ateş'in ablası: Bahçeli samimiyse elimizdeki bütün belgeleri vermeye hazırız, katilleri birlikte yakalayalım

MURAT SABUNCU

Özgür Özel: Demirtaş ile çalışma toplantısı yapmak istiyorum, MHP Sinan Ateş cinayetinde sınıfta kaldı

Cinayete ilişkin haberler için tıklayın.

 

 

 

Bol ödüllü 'Hemme'nin Öldüğü Günlerden Biri' filminin konusu ne?