Siyaset bilimci Özgün Emre Koç, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin olarak, “Muharrem İnce konusunun çoktan kapatılması gerekiliyordu. Muhalefet’ seçimi birinci turda kazanmak için’ ne gerekiyorsa yapmalı. Muharrem İnce, muhalefet seçmenini kışkırtıp, bunun üzerinden güç toplamak istiyor” değerlendirmesini yaptı.
Koç, Sözcü yazarı Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtladı.
-HÜDA PAR, Cumhur İttifakı'na girdi, Hizbullahçılar’ın da milletvekili olmak için sıraya girdiği haberleri çıktı ama seçim yaklaşırken bu kanattan tehditler de duyuluyor. Tehditlerin de giderek artmasını bekliyor musunuz?
Hiç öyle bir beklentim yok açıkçası. Bu tamamen muhalefetin ve toplumun göstereceği iradeye bağlı bir şey. Sapasağlam durulduğu takdirde hiçbir şekilde o tür gösterilere, provokatif olaylara mahal verilmez, yeter ki insanlar kendi gücüne, kendi kitlesinin büyüklüğüne güvensin, iradesine sahip çıksın, karşı taraf asla böyle işlere yeltenemez. Türkiye'de devlet kadroları ve bürokrasi tamamen bir parti teşkilatı konumunda değil şu anda; iktidar elbette kadrolaştı, birçok kurumun içini boşalttı ama toplumsal desteği kaybolmuş, sosyal anlamda karşılığı olmayan, eriyen bir iktidarın devam ettirilmesi için topyekun bürokrasinin, kolluğun, askerin onların arkasında hizalanması kimse tarafından beklenemez, o yüzden bu tür “iç savaş mı çıkacak, ortalık mı karışacak” gibi ifadelerin ben aslında iktidarın işine yaradığını, korkuyu yaymaya hizmet ettiğini düşünüyorum. Aksine hiç böyle bir şey olmayacaktır, buna ne toplum izin verir ne de devlet izin verir.
-Durup dururken değil tabii, bu saldırı olayları, tehditler, zaten depremin acısı ve ekonomik sıkıntı içinde olan halkın moralini bozuyor.
Zaten bunları düşünmeleri için yapılıyor ama tam aksine bekledikleri gibi olmayacak.
-Muharrem İnce cumhurbaşkanı adaylığı konusunda geri adım atmış değil ve iktidar partisi onun adaylığı üzerinden “Şu kadar oyu var, bizim oyumuz da yüksek, birinci turda seçimi alırız” gibi açıklamalar yapıyor. Sizce onun adaylığı sonucu nasıl etkileyecek?
CHP'nin yaptığı açıklamalar ortada, Kemal Kılıçdaroğlu, Engin Altay ve Fikri Sağlar gerekli açıklamaları yaptılar; “Kendisine tekliflerin iletildiğini, uzlaşma çağrısı yapıldığını ancak kabul edilmediğini” açıkladılar. Bu konunun artık daha fazla tartışılmasına gerek yok, yok çünkü Muharrem İnce ve Memleket Partisi'nin “seçimin ikinci tura taşınmasına yönelik” bir işlevleri var, iktidar açısından bu işlevi görüyorlar. Seçime girecekler, artık herkes yönünü esas hedeflere; Türkiye'de iktidar değişikliğine yönelik bir gidişata dönmeli.
-Sosyal medyada Muharrem İnce'nin açıklamalarının altında bile büyük bir halk tepkisi var. Bunu görmesine rağmen ısrarının sebebini “iktidar açısından seçimi 2'inci tura taşıma işlevi” olarak mı açıklıyorsunuz?
Bence o tepkilerden ve gündemin kendisiyle bağlantılı kalmasından besleniyor, konuşulmak istiyor, muhalefet seçmenini kışkırtmak, onlarla kavga etmek ve bunun üzerinden güç toplamak istiyor, hiç konuşmaya bile gerek yok o yüzden. Muharrem İnce konusunun çoktan kapatılması gerekiyordu, muhalefet artık “seçimi birinci turda kazanmak için” ne gerekiyorsa yapmalı, kampanyasını ona göre yürütmeli. Muhalefet seçmeni, partiler, basın, herkesi buna göre hareket etmeli.