04 Aralık 2024 19:54
Halep’te kontrolü tamamen ele geçiren cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve denetimindeki silahlı gruplar, Suriye hükümetinin denetimindeki Hama ve çevresinde saldırılarını arttırırken birçok askeri merkezde kontrolü sağladı. Hama’ya girişte Suriye ordusunun direnişi ile karşılaşan HTŞ grupları, kent merkezini kuşatmaya çalışıyor. Halep’in alınması sonrası kent merkezinde inceleme yapan HTŞ lideri Muhammed el-Cevlani, Halep kalesinde zafer görüntüsü Verdi.
Halep’i kontrol altına alan HTŞ ile Suriye Milli Ordusu (SMO) arasında “yağma ve hırsızlık” suçlamasıyla gerginlik yaşanıyor. SMO’nun, tutuklanan üyelerinin serbest bırakılması ve kontrol edilen bölgelerin kendilerine devredilmesi konusunda HTŞ’ye ihtar çektiği ileri sürüldü.
Münbiç’i almak için Fırat’ın batısına büyük askeri sevkiyat yapan Suriye Milli Ordusu (SMO) güçleri, bölgedeki köyleri yoğun obüs topları ve füzelerle bombalıyor. Saldırılar beş köy çevresinde yoğunlaşırken, bölgede yer yer çatışmalar yaşanıyor. İran milis grupları destekli Suriye ordusunun kontrolünde bulunan Irak sınır hattına uzanan Deyrizor bölgesinde ise ABD destekli PYD/DSG grupları, bölgede alan genişletmek için kapsamlı operasyon hazırlığı yapıyor.
Hama kenti eteklerinde muhalif gruplarla Suriye ordu güçleri arasında çatışmalar sürüyor. HTŞ güçleri, ordu güçleri ile yaşanan çatışmalar sonrası Hama'nın kuzeyindeki Nasıriye Tepesi'ni kontrol altına aldı. HTŞ’li silahlı gruplar, Hama’ya bağlı Hattab, Rahbat el-Talaha, Maarashhur, Taybat el-İmam ve Halfaya gibi birçok stratejik kasaba ve köyü kontrol altına aldı. Harekat kapsamında Hama şehrinin eteklerinde bulunan Suriye ordusunun 87. Tugayı ile Cebel Kafraa' beldesi de HTŞ’nin kontrolüne geçti. Ele Geçirilen askeri tesisler arasında Askeri Harekât Dairesi, rejim güçlerinin Özel Kuvvetler Komutanı Süheyl el Hasan'ın kuzey Hama kırsalındaki El Meczarat okulu ve özel ofisi, ağır silahlar ve zırhlı araçlar da bulunuyor.
Hama kent merkezinin kapılarına dayandığı açıklanan HTŞ’nin karşısında tutunamayarak bölgeden çekilmesi beklenen Suriye ordusu, dün karşı saldırı başlattı. Suriye topraklarının orta kesiminde stratejik bir konumda bulunan, aynı zamanda Suriye’nin başkenti Şam’ı korumada önemli bir konuma sahip Hama’da karşı saldırı sonrası sahada şiddetli çatışmalar başladı.
1980'lerde Beşşar Esad’ın babası Hafız Esad iktidarında Hama, Suriye’de yasaklı örgüt olan Müslüman Kardeşler'e bağlılıkla suçlanan insanları hedef alan bir katliama sahne olmuştu. Hama 2011'de başlayan iç savaşın başlarında en büyük protestoların gerçekleştiği bölge olması nedeniyle rejim muhalifi gruplar tarafından önemseniyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR), HTŞ ve bağlantılı silahlı güçler dün Hama’nın girişine kadar ulaştı. Silahlı grupların kent merkezine grime ihtimali üzerine kent merkezi ve çevresinde büyük göç hareketi başladı.
İngiltere merkezli Gözlemevi'ne göre, Suriye ordusu güçleri bugün Hama’da Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve müttefik gruplara hava desteğiyle bir karşı saldırı başlattı. Bu kapsamda kaybedilen Zeynelabidin Dağı Suriye ordusunun kontrolüne geçti. Gözlemevinin bölgedeki kaynaklara dayanarak verdiği bilgiye göre ordu güçleri, HTŞ'yi Hama il merkezinden yaklaşık 10 kilometre uzaklaştırdı ve şehrin yakınındaki bir alanı ele geçirdi. HTŞ’nin başarısız saldırı girişimi sonrası bölgede yoğun çatışmalar başladığı bildirildi.
Suriye resmi haber ajansı SANA ise Hama’nın kuzeyinde "terör örgütlerine" karşı operasyonlar yürüttüğünü bildirdi. SANA günün erken saatlerinde ordunun silahlı gruplara “karşı saldırı” başlattığını ve Hama kentinden yaklaşık 20 kilometre uzağa püskürttüğünü ileri sürdü. Çatışmalar Hama’nın batısında da sürdüğü ve HTŞ gruplarının Askeri Hama Havalimanına 3 kilometre mesafeye ulaştığı bildirildi.
HTŞ haber kaynakları ise, kuşatma altına alınan Hama’daki Rus askeri birliklerinin bölgeden çekilmeye başladığını ileri sürdü. HTŞ kaynakları tarafından çekilen görüntülerde, Hama karayolunda konvoy halinde bölgeden çekilen Rus askeri araçları görülüyor. İdlib bölgesini bombalayan Suriye ordusu tarafından kullanılan askeri Hama Havaalanı’nın saldırılar kapsamında kullanılamaz duruma geldiği ileri sürüldü.
Hama’nın alınmasından sonra Suriye hükümetinin kontrolünde bulunan Humus’a ilerlemesi beklenen HTŞ gruplarının bu bölgedeki silahlı hücreleri, ordu güçlerine yönelik saldırılara başladı. HTŞ gruplarının bölgeye gelmesini bekleyen silahlı gruplar Humus kırsalına bağlı Rusten kasabası girişinde bulunan askeri kontrol noktasını ateşe Verdi.
HTŞ lideri Muhammed el-Cevlani, Suriye ordusunun çekilmesinden sonra HTŞ’nin kontrolüne giren Halep kent merkezinde görüntü Verdi. Kent merkezinde alınan merkezi noktalarda inceleme yapan Cevlani, Halep kalesine çıkarak zafer görüntüsü verdi.
Münbiç’e SMO gruplarının saldırıları bugün de sürdü. PYD/DSG’nin kontrolündeki kent merkezi ile çevresindeki köyler ve cephe hatlarına yönelik obüs topları, tank, füze atışları yoğunlaşırken bazı noktalardan cephe hatlarına sızma girişimleri yapıldı. Sızan gruplarla PYD/DSG gruplara arasında birçok noktada çatışmalar yaşanırken çatışmalar 5 köy çevresinde yoğunlaştı. SMO gruplarının Münbiç’e yönelik ağır silah destekli sevkiyatı bugün de sürdü. SMO güçlerinin bölgeyi kuşatmaya çalıştığı ve kapsamlı saldırı için hazırlıkların sürdüğü bildirildi.
Erbil merkezli Rudaw TV’nin haberine göre ise, Suriye’de İdlib’in tamamı ile Halep’in kontrolünü ele geçiren El Kaide destekli Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları arasında gerilim yaşanıyor. HTŞ, kontrol edilen bölgelerde “yağma ve hırsızlık” yapıldığı suçlamasıyla SMO’ya bağlı gruplardan bazı komutanları tutukladı. SMO’luların tutuklandığını gösteren görüntüler sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.
Açıklamada, “Operasyon odamızın özgürleştirdiği alanların kontrol altına alınmasını da kınıyoruz. Suriye Milli Ordusu ve Özgürlük Şafağı Operasyonlar Odası gruplarına yönelik saldırılarını derhal durdurun” denildi.
Bu arada HTŞ, SMO’yu, Suriye hükümetine karşı “yeterince saldırgan olmamakla” ve saldırılarında “YPG’ye odaklanmakla” suçluyor.
Yaşananların ardından SMO’ya bağlı “Özgürlük Şafağı Operasyonlar Odası” (Fecir el-Huriye), yazılı bir açıklama yayınlayarak HTŞ’yi sert dille kınadı. HTŞ’nin “küçük ihlallere bahaneler” ürettiğine ve SMO’yu “Suriye’nin kurtuluş mücadelesinin gidişatını bozmakla” suçladığına vurgu yapılan açıklamada, HTŞ’nin kendilerine bağlı gruplara karşı saldırgan davranışlar uyguladığı belirtildi.
PYD/DSG gruplarının Tel Rıfat’tan çekilmesi sonrası Afrin’in de içinde yer aldığı Şehba bölgesinden Fırat’ın doğusuna geçmek isteyen sivillerin göçü devam ediyor. Rakka ve Tabka kentlerine göç hareketi artarak sürerken bölgeden çıkmaya çalışan sivilleri almak için Afrin bölgesine giden ve sayıları 50 olarak açıklanan otobüsün, SMO grupları tarafından bekletildiği ileri sürüldü.
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) ise, Suriye'nin doğusundaki Deyrizor bölgesinde İran destekli Suriye ordusu silah sistemlerini hedef alan kararlı bir askeri saldırı gerçekleştirileceğini duyurdu. Merkez Komutanlığı’nın açıklamasında, Suriye'nin doğusunda "Fırat" olarak bilinen askeri destek sahasının yakınındaki Amerikan kuvvetlerine ve uluslararası koalisyon güçlerine doğrudan tehdit oluşturan silah sistemlerinin hedef alındığı belirtildi. Açıklamada, saldırılarda havan mermilerinin yanı sıra kamyonlara monteli üç çoklu roketatarın, bir T-64 tankının ve bir zırhlı personel taşıyıcının imha edildiği, bu silahlardan bazılarının Amerikan kuvvetlerini hedef almak için kullanıldığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca, saldırının "meşru müdafaa" çerçevesinde gerçekleştiği, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gibi yerel ortaklarına verdiği sürekli destek de dahil olmak üzere Suriye'deki mevcut operasyonların, ülkenin kuzeybatısındaki son olaylarla bağlantılı olmadığına dikkat çekildi.
Halep'te neler oluyor?Suriye'nin Hatay sınırındaki İdlib kentini kontrol eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ‘terör organizasyonları’ listesinde bulunan cihatçı örgüt Heyet Tahrir Şam (HTŞ) önderliğindeki silahlı gruplar, 27 Kasım'da Şam yönetimi kontrolündeki Halep'e geniş bir harekât başlattıklarını duyurdu. İdlib ile Halep birbirine sınır iki kent. Suriye'nin ikinci büyük kenti olması yanı sıra iç savaş öncesinde ülke ekonomisinin kalbi olarak bilinen Halep'te 2016'dan bu yana ilk kez kendisine muhalif silahlı gruplarla Şam yönetimi arasında çatışma yaşanıyor. Harekâta Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin aktardığına göre Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) da destek veriyor. Mart 2020'de Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde ateşkes ilan etmiş; iki ülke ordularının bölgede ortak devriyeler gerçekleştireceği açıklanmıştı. Şu anda bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait çok sayıda gözlem noktası bulunuyor. Bölgede silahlı gruplarla Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Bölgeden aktarılan bilgilere göre söz konusu silahlı gruplar, ilk 48 saatte 20 kilometreye yakın mesafe kat etti. 29 Kasım'da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep'in kalbine girdiği iddia edildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi hem silahlı gruplardan hem de Suriye ordusundan çok sayıda kişinin öldüğünü bildirdi. Gözlemevi'ne göre ilk iki günde 120'den fazla HTŞ militanı ve yaklaşık 20 SMO üyesi öldü, Suriye ordusu da 60'tan fazla kayıp verdi. Türkiye temkinli ama Şam'ı işaret ediyorKremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova'nın, silahlı grupların saldırısını "Suriye'nin egemenliğinin ihlali" olarak gördüğünü açıkladı. Peskov, "Biz Suriyeli yetkililerin bölgeye bir an önce düzen getirmesinden ve anayasal düzeni yeniden tesis etmesinden yanayız” dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep'te yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamasında "İdlib'e yönelik son dönemdeki saldırıların" altını çizdi ve "son günlerde yaşanan çatışmaların bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırdığına" dikkat çekti. "Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir" diyen Keçeli, "Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kritik önemdeki M5 yolu hedefteResmî kaynaklara göre, silahlı gruplar, Halep ile başkent Şam arasındaki ana karayolu kavşağı olan M5'in bir bölümünü kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye'nin Ürdün sınırı yakınlarında başlayan ve Türkiye sınırı yakınlarındaki Halep'e kadar uzanan otoyol. İdlib vilayetini boydan boya kesen ve 450 kilometre uzunluğundaki yol, ülkenin nüfusu en fazla olan dört kentini, Şam, Humus, Hama ve Halep'i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde Suriye'nin ekonomik arterlerinden biri olan M5, ülkenin sanayi merkezlerinden Halep'i de besliyor. Uzmanlar otoyol aracılığıyla yapılan ticari işlemlerin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. Otoyol Suriye'nin doğusu ve kuzeyinden ülkenin geri kalan kesimlerine buğday ve pamuk taşımacılığı için kullanılıyor. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve Arap ülkeleriyle ticaret de bu yol üzerinden yapılıyor. Bölgede hangi güçler bulunuyor?Suriye, Rusya ve İran; yeni saldırı dalgasının HTŞ destekli silahlı grupların Halep'in kontrolünü tamamen ele geçirmesine yol açabileceğinden endişe ediyor. İran Devrim Muhafızları'nın önemli komutanlarından Kioumar Pourashemi'nin Halep'teki çatışmaların ilk saatlerinde öldürüldüğü bildirilirken, Rus hava saldırıları özellikle Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün bulunduğu Han Al-Asal'da yoğunlaştı. Şam yönetimi, Rusya tarafından eğitilen ve eskiden "Kaplan Kuvvetleri" olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni'ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından konuşlandırılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ve T-72'nin geliştirilmiş versiyonlarıyla donanmış 4. Suriye Tümeni yer alıyor. Yıllardır İdlib'i kontrol eden ve eski adı El-Nusra Cephesi olan, kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin "terör organizasyonları" listesinde bulunuyor. Türkiye de HTŞ'yi "terör örgütü" olarak kabul ediyor. Türkiye-Suriye normalleşme çabalarıSaldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hızlandığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğinin dile getirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretlerin ardından uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada “Hâlâ Esad ile görüşmeyi umuyorum. Çünkü Suriye ile Türkiye arasındaki terör yapılarını yok etmemiz gerekiyor. Suriye’de adil ve kalıcı bir barışın temeli var. Bunu sağlamak için atılacak adımlar net ve açıktır. Normalleşme için Suriye tarafına elimizi uzattık. Bu normalleşmenin Suriye topraklarında barış ve huzurun kapılarını açacağına inanıyoruz" demişti. Rusya ile Türkiye arasında anlaşmazlık mı var?Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında Rus haber ajansı Tass’a verdiği röportajda Türkiye’ye Suriye'de "işgalci güç" demişti. Rusya, kendi güçleri ve İran güçleri dışındaki tüm askerî varlıkları "işgalci" olarak tanımlıyor fakat Astana ortaklığı Moskova'nın Ankara'yı açıktan bu şekilde tanımlamaktan uzak durmasını sağlıyordu. |
© Tüm hakları saklıdır.