Sosyal medyada yayınlanan leşcinsel iişki görüntülerindeki kişilerden biri olduğu iddia edilen Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, “Hayal gücümü zorlayan ve beni dehşete düşüren bir iftira ile karşı karşıya kaldım” dedi.
26 Ağustos’ta imzasız ihbar mektubuyla Adnan Menderes Üniversitesi’ne ulaştırılan eşcinsel bir ilişkinin olduğugörüntüler, açılan soruşturmanın ardından sosyal medyada servis edildi. Görüntüdekilerden biri olduğu idida edilen Rektör Osman Selçuk Aldemir, dün kendisi ve üniversite hakkında ortaya atılan iddialara düzenlediği toplantıyla yanıt verdi. Yaklaşık 20 aydır rektörlük görevini yürüttüğünü anlatan Aldemir şunları söyledi:
“Bugün hayal gücümü zorlayan ve beni dehşete düşüren bir iftira ile karşı karşıya kaldım. Çok üzgün olduğumu belirtmek isterim. Bir sosyal medya manipülatörü beni, burada zikretmeye ar ettiğim bir durumla itham ederek iftira zinciri üretti. İçeriği ise gerçek niyetinin ne olduğunu anlatan bir iftiradır. Sözüm ona gazeteci, görüntülerdeki kişinin yüzde 40 ben olduğumu söylüyor.
"Vücudum üzerinde kriminal inceleme yapıldığı ileri sürüldü"
Ayrıca vücudum üzerinde kriminal inceleme yapıldığını ileri sürüyor. Bu görüntülerle bana şantaj yapılarak bazı ihalelerin alındığı ve öğretim üyelerimizin sitemlerini duyurmak için istifa ettiklerini iddia ediyor. Belli ki bu akıl almaz iftiraları yapan tetikçi manipülatör ve onu yönetenler, olayın sadece bir eşcinsel münasebet olarak anılmasını istemiyor, aynı zamanda da yönetim süreçlerine yayılmış bir zafiyet olarak resmediyor. Böylece olay benim kişiliğimden çıkıyor ve ADÜ’ye, adımıza karşı yapılmış bir itibar katline dönüşüyor.
Videoda yüü örünen öğretim üyesi hakkında inceleme başlatıldı
Bugün, itibar suikastçısı iftiracının anlatmadığı gerçekleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu video kaydını 26 Ağustos 2020’de, bana isimsiz olarak ulaştırılan bir ihbar üzerinden izledim. Ertesi gün derhal, videoda yüzü görünen öğretim üyemiz hakkında inceleme başlattım.
İnceleme raporunun tamamlanmasının ardından 11 Eylül’de soruşturma başlattım. Hatta 24 Eylül’de yüzü görünen öğretim üyemiz ve yüzü görünmeyen şahıs tespit edilerek YÖK’e ifadeye çağrıldı. YÖK, videodaki kişilerin ayrı ayrı ifadelerini ve itiraflarını alarak kendi soruşturmasını yürütüyor.
Kişilik haklarını gözeterek gizlilikle yürütülen bu olayı bağlamından koparıp, bana iftira atacak kadar alçaklaşacaklarını hiç tahmin etmemiştim.”
