İstanbul Valiliği'nin kentte kaydı olmayan Suriyeli sığınmacıların İstanbul'u terk etmesi için bir aydan kısa bir süre vermesinin ardından, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, NTV canlı yayınında konuya ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Kaydı bulunmayanların kamplara gönderildiğini, kaydı bulunduğu il dışında yaşayanların da kayıtlı oldukları yere gönderileceğini ifade eden Soylu, "Kim, nerede bilmeliyiz. Gitmiyorum derseler de gidecekler. Biz bir düzen kurmak zorundayız" diye konuştu.
İstanbul Valiliği yaptığı bir açıklamayla kentte kaydı olmayan Suriyeli sığınmacıların 20 Ağustos 2019 tarihine kadar İstanbul'u terk etmeleri gerektiğini duyurmuştu.
Valilikten yapılan açıklamada, 'ülkeye yasadışı yollardan giren düzensiz göçmenlerin yakalanarak sınırdışı edilmesine devam edildiği' belirtilerek, "Geçici koruma kapsamında olmakla birlikte, İstanbul ilinde kaydı olmayan (diğer illere kayıtlı) Suriye uyruklu yabancıların, kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verilmiştir. Belirtilen süre sonunda geri dönmediği tespit edilenler, İçişleri Bakanlığımızın talimatı doğrultusunda kayıtlı oldukları illere sevk edileceklerdir" denilmişti.
Soylu'nun açıklamasından satır başları şöyle:
"Dünya belki farkında değil, radikalizmin emperyalizm tarafından acımasızca kullanılması. Bunlar ciddi karmaşıklıklar oluşturuyor. Bir problem de Doğu'daki genç nüfusun artması, Batı'nın da yaşlanması. Elbette ki göçler yaşanacaktır. Kaynağında çözülemeyen bu durum 21. asrın bütün devletler için yakıcı hale gelecektir. Zihnimizde bir gezinti yaparsak, bütün ülkelerde hükûmetlerin en temel problemlerinden biri göç. Ülkeler çeşitli önlemler alıyorlar. Mesela Portekiz giden göçmenleri geri döndürmeye çalışıyor. Bütün ülkeler bir çaba içerisinde. Biz hem Asya bandından, hem doğu hem güneyimizden olağanüstü bir baskı var. Afganistan, Pakistan, İdlib ve Afrika'dan baskı var. Mesele Suriyeli meselenin daha ötesinde bir meseledir."
"Türkiye'de 28 mülteci var. Türkiye 1950'lerde güzel bir karar aldı. Biz Avrupa dışından mülteci kabul etmiyoruz. 1 milyon 23 bin civarında bizim ikametgâhımız var. Bunlar öğrenciler vesaire."
"Türkiye yaklaşık 7 yıldır özellikle Suriyelilerle ilgili çok önemli stratejik adımlar ve dünyanın beceremediği birçok meseleyi başarılı bir şekilde yürüten, hem komşuluğumuza, hem insanlığımıza, hem de uluslararası kurallara göre attığımız adımlara yönelik önemli bir strateji ortaya koymuştur."
"Elimizde biletleri alınmış 7 bin kaçak göçmen daha var"
"Meselenin kaçak göç bölümüyle ilgili de birkaç şey söylemek istiyorum. Biz göç sağanağını değerlendirirken 175 bin 2017 yılında kaçak göçmen yakalandı. 2018'de 268 bin yakalandı. Bunlar büyük rakamlar. Aynı zamanda 2019'da 163 bin kaçak göçmen yakaladık. Yılsonu itibariyle bu 300 bin rakamını aşacak. Bizim sınır dışı olarak nitelendirdiğimiz toplam 2018 yılında 56 bin göçmen var. Bunları nasıl ettik? Kendi bakan arkadaşlarımdan daha çok muhataplarımla konuşuyorum. Bu yıl şu anda kadar 43 bin kaçak göçmen de gönderildi. Elimizde biletleri alınmış 7 bin kaçak göçmen daha var. Peki, biz bu kaçak göçmenliğin engellenmesi için neler yapıyoruz? Sınırlarımızdaki önlemleri artırıyoruz. Sınırlarımızdan kuş uçmayacak şekilde bir sistem geliştiriyoruz."
"Türkiye hedef ülke Burada para kazanmak istiyorlar. Hem de geçiş ülkesi. Buradan Avrupa'ya geçmek istiyorlar. 144 kişi trafik kazasında, donarak ve boğularak öldü. Bunların büyük bir bölümü kar altında kaldılar. Biz karlar eriyince ancak ulaştık. Kolluk kuvvetlerimiz, sınır birliklerimiz, göç genel müdürlüğümüzle birlikte ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bir taraftan muhatap ülkelerimizle, bir taraftan sınırlarımızla ciddi bir politika ortaya koymaya çalışıyoruz."
"Türkiye'de 3 milyon 634 bin Suriyeli var"
"(Süre) Türkiye'de 3 milyon 634 bin Suriyeli var. Bir takım eleştiriler var; 'aklınız başınıza bugün mü geldi!' Bu çok yanlış bir eleştiri. Yaklaşık 57 parametreden, okulundan kaç kardeş olduğuna, parmak izine kadar bilgi alıp güncelleme yaptık. Ben seni kayıt olduğun ilde kabul ediyorum' dedi Türkiye. Ve birkaç ili bir noktadan sonra kayıt kapsamından çıkardık ve kabul etmiyoruz dedik. Mesela İstanbul. İstanbul'da toplam 547 bin Suriyeli geçici koruma kapsamında. İstanbul'a bir akın olduğunu görüyoruz. Biz bunu gördükçe gelenleri kendi merkezine gönderdik. Hangi ildeyse o ilde de güncellemelerini kabul ettik. Güncellemelerimiz bittikten sonra da operasyona başladık. Bir, kim nerede bilelim dedik; iki, uyum stratejisi başlattık; üç, gönüllü olarak geri dönmek isteyenler var. Bunlarla ilgili de biz onların güvenli bölgelere gitmelerini saplayan politikalar ortaya koyduk."
"Ben İçişleri Bakanıyım, benim ülkemde benim bilmediğim kayıtlı olmayan kimsenin yaşamaması lazım. İnsani durumlar dışında İstanbul'a kayıt kabul etmiyoruz, elinde bir saat Afrika'dan gelmiş 10 liraya satıyor, biz buna müsaade etmiyoruz."
"Kimseyi sınır dışı yapmıyoruz, yapamayız"
"1 milyon 69 bin kayıtlı göçmen, 547 bini Suriyeli, 522 bin de ikametli. Bunun dışında olanlarla problem. İstanbul'da kayıtsız kaçak göçmenle problemimiz. İkinci problemimiz de başka illere kayıtlı olup da İstanbul'da yaşayanlarla ilgili. Gerçekleştirdiğimiz operasyonla alakalı 6 bin 122 kişi yakaladık İstanbul'da. Bu kişilerin 2 bin 690'ı Afkan. Suriyeliler geçici koruma kapsamında. Kimliğini gösterdi, eğer İstanbul'da kayıtlı değilseniz 20 Ağustos'a kadar size gitme zamanı veriyoruz diyoruz. Bir de tamamen kayıtsızlar var. Biz bunları alıyoruz. Sana ikamet izni vermedik diyoruz ve kamplara götürüyoruz. Kimseyi sınır dışı yapmıyoruz, yapamayız."
"Kaçakları yakalayınca bunları kamplara göndermektir yaptığımız iş. Hatay'daki kamplardan Malatya'daki kamplara kadar gönderiyoruz. Çünkü kontrol altında tutmamız gerekiyor. (Gitmiyorum derse ne olur?) Gitmiyorum derse gidecek. Biz bir düzen kurmak zorundayız."
Tabelalar hakkında açıklama
"(Tabelalar) 531 tabela konusunda önemli bir adım attık. Yüzde 75'i Türkçe olarak değiştirildi. Fatih başta olmak üzere İstanbul'da da bu çalışmalara başladık. Sebep; bu uyum çerçevesi. Bizim bir kuralımız var, buna herkes uymak zorunda."
"Biz sadece bir atmıyoruz. Biz bir strateji yönetiyoruz. Türkiye'nin bir göç, uyum, düzensiz göçle mücadele stratejisi var. Göç kurulunda 8 kez toplantı yaptık. Bakanlıklar ne yapacak, nasıl bir politika izleyecek, bütün bunlarla ilgili, bunlarla ilgili attığımız adımlar nasıl takip edilecekle ilgili çalışmalar yapıyoruz."
"Biz düzenimizi muhafaza etmek zorundayız. Biz neden taksileri denetliyoruz, derdimiz ne yani? Bu düzeni sağlayabilmek için. Bu düzeni sağlamak için bu adımları atmak, bu süreçlerde eğer bu bahsettiğimiz stratejilerden ve çizdiğimiz çerçeveden çıkan söz konusu ise, bunlarla alakalı adımlarımızı atıp, o düzenin içerisine bunu getirebilmek ve sağlayabilmek."
"(Suriyeliler eylem yapacak iddiası) Kimseye bir şey yaptırmayız."
"Hiçbir strateji değiştirmiyoruz. "
"Bunun seçimle falan bir alakası yok. Biz güncellemeyi yapmışız, adım adım kamplarda, ilerde kimi kalacağını belirlemişiz. Biz çok büyük operasyon yürütüyoruz. Başı sonu belli bir operasyon. Türkiye’yi bir göç yol haline getiremeyiz. Bir taraftan sınır dışı etmek, bunlarla ilgili uyum politikalarını uygulamak durumundayız."
“Kaçaksa ülkesine gönderilecekler. Geçici koruma kapsamında ve Suriye’de ise Türkiye’ye girdikten sonra kamplara almak."
"Bırakın bunları Avrupa'ya gitsinler' Efendim açık söyleyeyim ben de çok isterim gitmelerini ama Türkiye'yi bir göç yolu haline getiremeyiz. Yunanistan'dan ne kadar kaçarsa, biliniz ki Afganistan'dan, Pakistan'dan Türkiye'ye o kadar akın olur."