Sözcü yazarı Necati Doğru, Marmaris’te ormanı yaktığını itiraf eden Sacit Ayhan’ın karakoldaki ifadesi ile babası Kadir Ayhan’ın ifadesinin örtüşmediğini yazdı.
“Baba ile ormanı yaktığını itiraf eden sarhoş oğul ve karakol tutanağı arasında uyumsuzluk doğdu. Baba ayrı söylüyor. Sabotajcı oğul ayrı. Tutanak ayrı havada” diyen Doğru, Sacit Ayhan’ın şu ifadelerini aktardı:
“Babam bana arsa verecekti, vermedi. Babam ile tartıştım. Kafayı çekip sarhoş oldum. 2 bidona benzin koyarak ormana gittim, ormanı yaktım. Alevlerin içine kendimi de atacak, kendimi de yakacaktım. Can tatlı geldi yanmayı göze alamadım. Ben yangından kaçtım, orman yandı…”
Doğru, Baba Ayhan’ın ise şöyle ifade verdiğini aktardı:
“Aramızda bir arazi mevzusu yok. Çünkü benim Marmaris'te bir karış arazim yok. Ben ormanda arıcılık yaparım. Ormanı çok severim. Ekmeğimi ormandan kazanırım. Oğlum denizde balıkçı, denizi çok sever, hep dalış yapardı. Neden böyle bir şey söyledi bilmiyorum. Bir baba olarak evladıma mı üzüleyim, ciğerimiz yandığı için ormanlara mı üzüleyim; perişanım.”
"Arkadaş! Babanın arazisi yok. Bu öfke! Bu hiddet! Bu cinnet niye!”
“Sarhoş olduğu söylenen sabotajcı balıkçı Sacit Ayhan'ın, aynı zamanda Orman Genel Müdürlüğü'nde 3 yıl ‘yangın söndürme işçisi’ olarak çalıştığı da ortaya çıktı. Deniz ve orman aşığı bir insan kafayı çekip ağacı, yeşili, canlıyı, çiçeği yakma cinnetine düşüyor! Kim inanır! Nasıl inanır! Bu dağları zümrüt yeşili ve denizi atlas mavisi cennet bölgenin gerçek sahibi yerli insanlarının hemen hepsi ya balıkçı ya arıcı ya orman söndürme işçisi yoksul kimseler… Babanın Marmaris'te bir karış toprağı olamadığına göre karakolda tutanak hazırlayan jandarma komutanlarımız; ‘varlığı olmayan bir arazi için baba ile oğul arasında tartışma çıkmasının da mümkün olamayacağını… hiç düşünmediler mi? Sormadılar mı? Arkadaş! Babanın arazisi yok. Bu öfke! Bu hiddet! Bu cinnet niye!” diyerek durumu sorgulayan Doğru, “Hüseyin kaptan” adlı bir vatandaşın şu sözlerini aktardı:
“Ben de bu bölgenin insanıyım. Sacit Ayhan'ı ve babası Kadir Ayhan'ı yakından tanırım, köylümüzdür. Sacit, çamur-çaylak biri değildir. Kalbi sevgi doludur, dertli ile dertleşir, sevinçli ile sevinir. Düğünlerde düğün sahibinin mutluluğunu paylaşmak için gelen misafirleri karşılar, sandalye taşır, masa hazırlar. Biz onu karınca ezmez biri olarak biliriz.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
TIKLAYIN - Marmaris yangınını çıkaran Sacit Ayhan’ın babası özür diledi: Keşke kendini öldürseydi bu dağları yakmasaydı, bu canlıların suçu günahı yok
TIKLAYIN - Marmaris'teki orman yangını büyük oranda kontrol altına alındı; 5. günde soğutma çalışmaları başladı
TIKLAYIN - Yangında 4. gün | Marmaris Belediye Başkanı Oktay: 4 gün boyunca yüreğimizi yakan yangın, resmi açıklamalara göre nihayet söndürüldü
TIKLAYIN - Rüzgârın ve artan sıcaklığın harladığı Marmaris'teki orman yangını 3. gününde sürüyor
TIKLAYIN - Marmaris’te orman yangınının 2. Günü: Gece görüşlü helikopter desteği istemiştik, öğrendik ki envanterde yokmuş!