Süper Lig'in lideri Galatasaray durmak bilmiyor. Sahasında Fraport TAV Antalyaspor'u 2-1 mağlup eden sarı-kırmızılıların ligdeki galibiyet serisi 9 maça çıktı.
Fanatik yazarı
Cem Dizdar
maça ilişkin olarak, "
Oyun üstünlüğüne rağmen özellikle ikinci yarıdaki Victor Nelsson’un biri hariç birkaç olumlu müdahalesini de not etmek gerekir. Orta sahasında Torreira, Oliveira ile Mertens gibi bir oyuncuların bulunduğu bir takım hücum çeşitliliği yaratıp oyun ağırlığını ‘’orta yapmaya’’ vermemeliydi. Maç bitimi; Galatasaray 20 şut atıp 30 orta yapmış ve bir gol atmış! (Diğerini Antalya kendi kalesine attı). Ben Galatasaray’ın kendi sahasındaki bir maçı kazanmasına asla şaşırmam. Bu oyuna çözümü olmayan rakiplerin durumuna da şaşırmam. Bu maçta Antalya’nın alacağı puan olsa olsa, ‘’Kaza puanı’’ olurdu, onun da olma ihtimali çok çok düşüktü. Yoluna sıkıntısız devam eden Galatasaray’ın bu maçtaki en büyük artısı rakibinin çözüm yollarını tıkaması oldu… " yorumunu yaptı.
Fanatik yazarı
Serkan Akcan yazısında, "
Her şeye rağmen İcardi kalitesi denen bir gerçek var ve Okan Buruk hemen hemen Arjantinli santrforun oynadığı her maçta bu konforu yaşıyor. Okan Buruk, Galatasaray’a kulübün eski futbolcusu kontenjanından değil, şampiyon bir teknik direktör olarak geldi. Okan hoca, üst üste 9 lig maçı kazanarak Galatasaray tarihinde bir ilki başardı." düşüncesini dile getirdi.
Fotomaç yazarı Erman Toroğlu da köşesinde, “90 dakika boyunca Antalyaspor, Galatasaray'a teslim olmadı. Elinden geldiği müddetçe iyi mücadele ettiler. Kolay değil bu kadar seyircinin önünde hele bir de rakibin Galatasaray olunca. Sarı-kırmızılılar ilk yarı çok etkili futbol oynamadılar. Hani o beklenilen hareketleri yapamadılar. Çünkü Antalyaspor onlara bu imkanı vermedi. Alanları iyi kapattılar. Çabuk çıktılar. Galatasaray defansına zor anlar yaşattılar Galatasaray'ın iki büyük silahı var. Biri Muslera, biri İcardi. Atan ve tutan misali. İcardi yine müthiş bir gol attı. Adam ayaklarına da hakim, kafasına da... Yalnız kafanın o vuruşu değil içindeki zekası da mükemmel. Hem rakipten önce düşünüyor hem de kendi arkadaşlarından.” görüşünü savundu.