"İslam’ı anlama bakımından hem özgürlük hamlelerine yön verme bakımından doğru önderliklere ihtiyaç vardır" diyen Star başyazarı Ahmet Taşgetiren, "Türkiye’nin İslam coğrafyasında model olarak öne çıkması bu arayışın karşılığıdır" görüşünü dile getirdi. Taşgetiren, “İslam anlayışı”nda önderlik söz konusu olduğunda da Diyanet’te 'Doğru bir İslam anlayışı'nın olması hayati önem taşıyacaktır" ifadesini kullandı.
Taşgetiren'in Star'da "Küresel misyon, Diyanet, Görmez" başlığıyla yayımlanan (18 Kasım 2015) yazısı şöyle:
Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Diyanet İşleri Başkanlığı görevinin 5 yıl daha uzatılması isabetli bir karar olmuştur.
Görmez Hoca gerek ilmi birikimi, gerek dünyanın gidişatı konusundaki vukufiyeti, gerek İslam dünyasındaki gelişmelerine yönelik yaklaşımları ve gerekse kişilik özellikleri ile o makamı bihakkın dolduran bir simadır.
Bu özellikler bir Diyanet İşleri Başkanı için bence hayati değerdedir.
İlmi birikim, İslam’ı iyi ve doğru bilmek, İslam’ın geçmiş 14 asırlık bilgi mirasına vakıf olmak ve ondan bugün için doğru çıkarımlar yapabilmek gibi boyutları ihtiva ediyor. Parçalı saplantılardan kendini koruyabilmek de bunun içine giriyor.
Dünyanın gidişatına vakıf olmak, Müslümanların ona yönelik mes’uliyetlerini tayinde büyük önem taşıyor. Muhammed İkbal “Dünyanın gidişatından Müslümanlar sorumludur” diyor. Bunu yüklenebilmek için hem o gidişatı doğru okuyabilmek hem de ona tekabül edecek yetkinliğe kavuşmak lazım. İslam’ın çok farklı zeminlerde “Dünya gündemi” olduğu çağımızda Diyanet İşleri Başkanı Müslümanlara ufuk açabildiği ölçüde o görevin içi dolmuş olacaktır.
İslam dünyasındaki gelişmeleri görmek, okumak ve doğru çıkarımlar yapmak, sade bir Müslüman için bile hayati önemde iken, Diyanet İşlerini deruhte etmek, çok daha etkin bir bakış derinliğini, çözümlemeyi ve yol açmayı hayati bir sorumluluk haline getirir. Mesela ben isterim ki Diyanet İşleri Başkanımız, “Neden İslam dünyasında terör var, bundan nasıl kurtulabiliriz?” sorusunun cevabını ortaya koyabilsin.
Kişilik özelliklerine gelince, bu, bu zamanda çok daha büyük öneme sahiptir. Düşünce disiplini ve yaşayışı ile tam bir mü’min hüviyeti, itidali, vakarı, celadeti, tevazuu, yaradılanı sevme kapasitesi, kararlılığı, küresel sorumluluk duygusu, mazlumlara yönelik şefkati ile dünyanın önünde saygın bir sima.. İslam’ın tüm güzelliklerini taşıma gayretinde bir görev adamı.
Bunların hepsi var mı Mehmet Görmez’de?
Bana göre var.
Bu nitelikte birisinin Diyanet İşleri Başkanı olması bence Türkiye için de büyük bir kazanımdır.
Belki birilerimizin zihninde Diyanet İşleri Başkanı’nın Türkiye için ne anlam taşıdığı hususu yeterince oturmamıştır. Sistem içinde de bu anlamın yeterince billurlaştığı söylenemez.
Birilerimizin zihninde ve sistemin içinde İslam’ın yerinin de billurlaştığını söylemek zordur.
Olabildiğince daraltılmış bir çerçevedir İslam’a ve onun kurumlarına yönelik yaklaşımlar.
Bu noktada sistemle şu an onu icra eden Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında açı farkları bulunduğu da bir vakıadır.
Ancak dünyada İslam etrafındaki gelişmeler Türkiye’nin Müslüman karakterini, diğer her tür tanımlamayı aşacak bir ölçüde gündeme getirmektedir.
Dünyanın en sancılı alanı İslam dünyasıdır ve orada bir insicam gerçekleşmediği takdirde, dünyanın da sancılanması kaçınılmazdır.
İslam coğrafyasının sancılanmasının kökeninde de, Birinci Dünya Savaşı sonrasında bu coğrafyanın hemen tamamının açık veya örtülü sömürge sistemine mahkum edilmesi gerçeği yatmaktadır.
Bu statü, İslam’ın asla kabul etmeyeceği bir statüdür.
Ve en baştan itibaren İslam dünyası, bu açık - örtülü sömürge statüsünü aşmak için içten içe kaynamaktadır.
Türkiye’nin verdiği milli mücadele de aslında bir Müslüman toplumun, evet Müslüman toplumun hürriyetsizliğe isyanının sembolüdür.
İslam adına çıkışların hepsi sağlıklı olmayabilir. Ama bu çıkışlar olacaktır.
İşte orada hem İslam’ı anlama bakımından hem özgürlük hamlelerine yön verme bakımından doğru önderliklere ihtiyaç vardır.
Türkiye’nin İslam coğrafyasında model olarak öne çıkması bu arayışın karşılığıdır.
“İslam anlayışı”nda önderlik söz konusu olduğunda da Diyanet’te “Doğru bir İslam anlayışı”nın olması hayati önem taşıyacaktır.
Küresel boyutta bir misyon, Diyanet ve Görmez Hoca... Türkiye olarak bu denklem üzerinde daha çok kafa yormalıyız, diyorum.