Star gazetesinde yer alan bir haberde, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı “paralel yapı” dediği Gülen cemaatinin, “guguk kuşu” taktiği izleyerek devlet içine sızdığı öne sürüldü.
Haberde, guguk kuşunun yumurtasını, yakından takibe aldığı başka bir tür kuşun yuvasına bıraktığı, doğan yavrunun diğer yavruları yuvadan attığı ve üvey annesi tarafından büyütüldüğü hatırlatılarak, “Gülen cemaatinin devlet içine benzer bir yöntemle sızdığı savunuldu.
Star gazetesinin haberinde, Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Kaynak Holding'in bünyesindeki Sızıntı dergisinde yer alan "guguk kuşu" hikayesine de ye verildi.
Haberde şu ifadeler yer aldı:
“Cemaat örgüte mensup kişilerin kimliklerini çok iyi kamufle ederek, ilgili kuruluşlara yerleştiriyor ve orada nüfuz etmesini bekliyor. Örgüt üyeleri kendilerine talimat verilene kadar, kurum içerisinde hiç rengini belli etmeden aylarca hatta yıllarca varlığını sürdürüyor ve merkezden işareti alır almaz harekete geçiyor. Tıpkı 17 Aralık operasyonunda olduğu gibi devlet içinde varlığını sürdüren örgüt üyeleri, Pensilvanya'daki merkezden talimatı alır almaz, devleti çökertmek için harekete geçmeleri buna güzel en güzel örnek olabilir.”
Star gazetesinin dünkü (26 Mart 2014) nüshasında yayımlanan, “Cemaatten Guguk kuşu taktiği” başlıklı haber şöyle.
Cemaatten Guguk kuşu taktiği
Gülen cemaati, devlet içinde oluşturduğu paralel yapılanmada guguk kuşu taktiği izliyor. 2004'te Sızıntı Dergisi'nde yayınlanan bir yazı çıplak gerçeği gözler önüne seriyor.
17 Aralık operasyonundan sonra gündeme gelen paralel yapılanmayla guguk kuşu arasında, çarpıcı bir benzerlik olduğu ortaya çıktı. Guguk kuşunun sürekli başka kuş yuvalarına yumurta bırakması ve kısa sürede yumurtadan çıkan yavrunun diğer yumurtaları aşağıya atıp ölüme terk etmesi oldukça dikkat çekici.
Gülen cemaatinin devlet içerisindeki paralel örgütünün yapısıyla guguk kuşunun hayatta kalma hilesi arasında büyük bir benzerlik olduğu gözlendi. Guguk kuşu yumurtasını, yakından takibe aldığı başka bir tür kuşun yuvasına bırakıyor. Yakından takip ettiği bu kuşun yuvayı terk etmesini fırsat bilen guguk kuşu, yuvadaki yumurtalardan birini atıyor, fazla yumurta olduğu anlaşılmasın diye ve tıpkı yuvadaki yumurtalara benzer bir yumurtayı yumurtluyor ve yuvaya bırakıp kaçıyor. Daha sonra yuvaya gelen kuş olan bitenden habersiz bir şekilde kuluçkaya yatmaya devam ediyor. Günler sonra guguk kuşunun yumurtası yuvadaki diğer kuşun yumurtalarından bir gün önce dünyaya geliyor ve üvey annesinin yuvada olmadığı bir anda diğer yumurtaları yuvadan atıyor. Olayın farkına varamayan diğer kuş, kendi yavrusu olmayan ve yumurtadan çıktıktan 4 gün sonra kendi boyutuna ulaşan bu yavruyu beslemeye devam ediyor. Guguk kuşu bu taktiği ile nesiller boyunca hiç bir emek harcamadan asalak bir şekilde diğer kuş türlerini sömürerek hayatta kalmayı başarabildi.
Aynı hileyle devlete sızdılar
Gülen örgütünün devlet içindeki yapılanması da tıpkı guguk kuşunun hayatta kalma hikayesi gibi, hile üzerine kurulmuş bir taktik. Cemaat örgüte mensup kişilerin kimliklerini çok iyi kamufle ederek, ilgili kuruluşlara yerleştiriyor ve orada nüfuz etmesini bekliyor. Örgüt üyeleri kendilerine talimat verilene kadar, kurum içerisinde hiç rengini belli etmeden aylarca hatta yıllarca varlığını sürdürüyor ve merkezden işareti alır almaz harekete geçiyor. Tıpkı 17 Aralık operasyonunda olduğu gibi devlet içinde varlığını sürdüren örgüt üyeleri, Pensilvanya'daki merkezden talimatı alır almaz, devleti çökertmek için harekete geçmeleri buna güzel en güzel örnek olabilir.
Cemaat de guguk kuşu gibi asalak bir şekilde yaşamaya ve diğerlerine yaşama şansı tanımamakla guguk kuşundan hiçte farklı olmadığını ortaya koydu.
İşte Sızıntı'da yayınlanan guguk kuşunun hikayesi:
Günümüzde birçok çocuğun sadece duvar saatlerinden bilip ve sevdiği guguk kuşunun bazı şaşırtıcı özellikleri, çocukları üzecektir. Zira çocuklar, henüz tabiatın zahiri yüzü ile hakiki ve hikmetli yüzünü ayıracak durumda olmadıklarından, sevimli bir kuşun, zahiren ne kadar acımasız ve haince işler yaptığını anlayamayacaklardır.
Guguk (Cuculus canorus L.) göçmen bir kuştur. Erkekleri genellikle kırmızımtırak bir göğüs ve gri renge sahip olmalarına rağmen, dişileri daha farklı bir yapı göstermektedir.
Guguk kuşu, kuluçka paraziti olarak isimlendirilebilecek bir üreme biçimi gösterir. Bu tarz üremede, dişi kuş kuluçkaya yatmaz. Yumurtlama mevsiminde dişi guguk kuşu, sevk-i ilâhî ile uygun gördüğü bir yuvayı uzun süre uzaktan dikkatle kontrol eder. Yuvanın hakiki sahibi olan anaç kuş uzaklaşır uzaklaşmaz, gözetlediği yerden hızla yuvaya gelir ve bir yumurtasını ev sahibi kuşun yumurtaları arasına bırakır. Fark edilmemesi için de yuva sahibi kuşun yumurtalarından birisini gagasıyla alarak yuvadan uzaklaşır.
Guguk kuşu, yuvanın hakiki sahibi kuş uzaklaşır uzaklaşmaz, gözetlediği yerden hızla gelir ve bir yumurtasını ev sahibi kuşun yumurtaları arasına bırakır. Yuva sahibi kuşun yumurtalarından birisini de, gagasıyla alarak yuvadan uzaklaşır. Daha sonra yavru guguk, yuva sahibi kuştan daha büyük hale gelmesine rağmen, onun tarafından beslenmeye devam edilir.
Bu davranışı o kadar güzel yapar ki, insan hayrette kalır. Meselâ; ziyaret ettiği her yuvaya, sadece bir yumurta bırakır. Şayet bir yuvaya birkaç tane yumurta bıraksaydı, yumurtadan ilk çıkacak yavru, guguk yavrusu olacağından kendi yavrularının kimisini öldürebilecekti. Her yuvaya bir yumurta bırakmasının hikmeti, guguk yumurtasının diğer yumurtalardan daha önce açılmasıdır. Yumurtadan yeni çıkmış bir guguk yavrusu henüz gözleri bile açılmadan sanki öğretilmiş gibi, ev sahibi kuşun yumurtalarını; sırtını ve kanatlarını kullanarak yuvadan atar. Guguk kuşunun enteresan olan diğer bir hususiyeti ise, hangi kuşun yuvasına yumurta bırakacaksa, kendi yumurtasını, o kuşun yumurtasının renk ve desenine göre yumurtlamasıdır. Bu işin sırrı, henüz çözülememiştir. Zira hiçbir hayvanın iradî olarak kendi vücudundaki biyo-kimyevî hâdiseleri ve yumurtlama sürecini ayarlama kabiliyeti yoktur. Guguk ise, yuvasını uzaktan gözlediği kuşun yumurtasının özelliklerini bilemeyeceği gibi, kendi yumurta kanalındaki yumurtaya da müdahale edemez. Şayet yumurtasını bırakmaya gittiğinde ev sahibi kuşun yumurtalarını görse bile, o kadar kısa sürede yine de vücut içindeki yumurtaların rengini ayarlaması mümkün değildir. Sevk-i ilâhî’den başka hiçbir şekilde açıklanamayan bu davranış, ilk anda zalimce bir durum gibi gelse de, tabiat kitabına geniş bir perspektiften bakıldığında bunun birçok hikmetle süslü olduğu görülecektir.
“Üremek için guguk kuşu neden diğer kuş türlerinin yuvalarını kullanmaktadır?” sorusuna cevap olarak bugün tespit edebildiğimiz bir husus şudur: Guguk, kısa sürede çok fazla böcek yiyen bir kuş olduğu için, beslenmeyi müteakip kursağı çok fazla dolmakta ve vücudunda dışa doğru bir çıkıntı meydana gelmektedir. Hayvanın karın bölgesine denk gelen bu anormal şişkinlik, guguk kuşuna yaklaşık 12 gün sürecek olan kuluçka döneminde rahatsızlık vereceği için, yuvada yatmasına engel olmaktadır. Guguk kuşunun bir yılda 25 civarında yumurta bıraktığı ve her yumurta için ayrı ayrı kuluçkaya yatması gerektiği düşünüldüğünde, guguk kuşunun yumurtalarını neden diğer kuş yuvalarına bıraktığı daha iyi anlaşılmaktadır.
Kuluçka süresince ve kuluçka sonrası yaklaşık beş-altı hafta, bakımları üvey anne-babalar tarafından yapılan yavru guguk kuşları, bir müddet sonra yuvayı terk eder. Öz anne-babası olmayan yavru guguk kuşu, üvey anne ve babadan yem isteme ve alma konusunda da kâinatın yaratıcısı tarafından kendisine bahşedilen oldukça değişik usullere müracaat etmektedir. Anne kuş, yem ile yuvaya geldiği zaman, yavru guguk kuşu, boynunu yiyeceğe doğru uzatarak, kanatlarını aşırı derecede titretir, ağzını geniş bir şekilde açar ve devamlı öter. Bu ötüşler, yuvadaki diğer yavruların ötüşünden çok daha yüksek seviyededir. Guguk kuşu, bu aşırı ötüşü ile sadece yuvadaki anne-babadan değil, yakın çevredeki diğer anne-baba kuşlardan da yiyecek alabilir. Guguk kuşu, bu sayede diğer yavrulardan daha fazla yiyecek alabilmektedir. İyi beslenen guguk yavruları, çok hızlı büyüyerek, asıl yuva sahibinin yavrularından daha iri ve güçlü hale gelir.
Göçmen bir kuş olan guguk kuşu, ziraî ürünlere zarar veren çekirge ve böcek gibi küçük canlılardan günde 80-100 civarında yemektedir. Ziraî mücadele ilâçlarıyla kirletilen ürünleri düşündüğümüzde, bu kuşun beslenirken tükettiği böcek miktarı, tabiatın işleyişindeki fıtrî dengelerin korunması adına çok önemli olmaktadır. Guguk kuşunun böcek mücadelesindeki ehemmiyeti, bugün için görebildiğimiz hikmetlerin belki de sadece bir yönüdür. Bazen hikmetini ve sebebini anlayamadığımız davranışlar hakkında, hemen hüküm vermemeli ve tabiatın küllî bir sistem halindeki mükemmel işleyişine dikkat etmeliyiz. Bir canlıyı; maruz kaldığı, bize kötü ve acımasız gibi gelen davranışlara göre değerlendirirsek, yanılabileceğimizi unutmamalıyız.