Gündem

STK'lardan muhalefet genel başkanlarına ittifak çağrısı: HDP'yi yok etme siyaseti karşısında sessiz kalarak demokrasiyi koruyamazsınız

26 Haziran 2020 11:41

7 sivil toplum kuruluşu, muhalif siyasi parti genel başkanlarına çağrıda bulunarak, "6 milyon seçmenin iradesini temsil eden HDP’ye karşı iktidar koalisyonunun yürüttüğü şeytanlaştırma ve yok etme siyaseti karşısında sessiz kalarak ittifakların dışında tutarak ne ülkeyi ne de demokrasiyi koruyabilirsiniz" ifadelerini kullandı. AKP-MHP ittifakının en büyük korkusunun muhalefet partilerinin yapacağı demokrasi ittifakı olduğunu belirten STK'lar "Bugün hayatı normalleştirme ve ülkeyi demokratikleştirme yolunda birleşme zamanıdır" dedi.

Ankara Düşünceye Özrgürlük Girişimi, Diyalog Grubu, Doğu-Güneydoğu Dernekler (DGD) Platformu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim; Hak ve Adalet Platformu, Sivil Siyaset Platformu ve Yurttaş Girişimi; muhalefet partileri Genel Başkanları, Kemal Kılıçdaroğlu, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ahmet Davutoğlu ile  Ali Babacan'a seslendi.

Başta CHP olmak üzere tüm muhalefetten, ülkenin ve halkın çıkarlarını parti çıkarlarının önüne geçirme cesaretinde bulunmasını isteyen sivil toplum kuruluşları, "Hedef alınan hangi siyasi oluşum olursa olsun, parti kapatma, milletvekilliği düşürme, kayyım atama gibi tehdit ve girişimlere birlikte, tüm yasal haklarımızı kullanarak karşı koyma zamanıdır" dedi. Ortak açıklama şu şekilde:

Türkiye’nin geleceğine inanan yurttaşlar olarak, ana muhalefet partisi CHP’den başlayarak, tüm muhalefetten, ülkenin ve halkın bütününün çıkarlarını parti çıkarları önüne geçirme cesareti göstermelerini bekliyoruz."

"Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor, insanlarımız çaresizlik içinde. Demokrasilerde, sorunlarına çözüm arayan halk, dilek ve taleplerini, gösteri ve toplanma dahil tüm yasal haklarını kullanarak, öncelikle iktidar partilerine iletir. İktidar partilerinin yetersiz ve/veya kayıtsız kaldığı durumlarda, güveneceği bir muhalefet arar.

Demokrasinin lafta kaldığı, tek adam diktasının yerleştiği Türkiye’de, iktidardaki AKP-MHP koalisyonu çözüm getirmek bir yana, sorunların kaynağı durumundadır. Sadece kendisini destekleyen bir kesimi “millet” olarak tanıyıp, diğer vatandaşları “düşman cephe”ye yerleştirerek, halkı birbirine düşürerek iktidarlarını korumaya çalışmaktadır.

Bu durumun değişmesi, ülkenin normalleşmesi ve demokratikleşmesi için muhalefet partilerine her zaman olduğundan daha büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayarak, kendisini muhalefette konumlandıran tüm parti liderleri ve yöneticilerine sesleniyoruz.

Bugün siyasi mücadeleyi oy ve seçim hesaplarına indirgeme zamanı değildir. AKP-MHP koalisyonunun dolduruşlarına kapılıp, dolaylı da olsa onların çizgisinde yer alarak diğer partileri dışlama zamanı değildir. Ortak hareket etmeyi, ittifaklar kurmayı seçim dönemleriyle sınırlı tutma zamanı değildir. Gün, iktidarın “böl ve yönet” stratejisine karşı birleşme zamanıdır.

6 milyon seçmenin iradesini temsil eden, bölge belediyelerine ezici çoğunlukla seçilmiş HDP’ye karşı iktidar koalisyonunun yürüttüğü şeytanlaştırma ve yok etme siyaseti karşısında sessiz kalarak; Meclis’in üçüncü partisini ittifakların dışında tutarak ne ülkeyi ne de demokrasiyi koruyabilirsiniz. Siyaset stratejisini savaş ve nefret söylemine dayandıran iktidarın tuzağına düşmemelisiniz; bu tuzağa karşı parti tabanınızı da uyarıp, ortak mücadeleye ikna etmelisiniz.

Siyasi mücadele alanı Millet Meclisi ile sınırlı değildir. Meclisin gücünü zaten büyük ölçüde kısıtlamış, kitle haberleşme araçlarını denetim altına almış olan Cumhur İttifakının oyunu karşısında; “provokasyondan kaçınmak” gerekir düşüncesiyle, meydanlarda ve sokaklarda da kullanılabilen toplanma, gösteri ve hatta sivil itaatsizlik gibi demokratik katılım haklarımızdan feragat etmemelisiniz.

Bugün; hayatı normalleştirme ve ülkeyi demokratikleştirme yolunda birleşme zamanıdır. Barış, beraberlik ve eşitlikten yana tavır koymayı suç unsuru sayan AKP-MHP koalisyonunun ördüğü korku duvarını yıkma zamanıdır. Hedef alınan hangi siyasi oluşum olursa olsun, parti kapatma, milletvekilliği düşürme, kayyım atama gibi tehdit ve girişimlere birlikte, tüm yasal haklarımızı kullanarak karşı koyma zamanıdır.

AKP-MHP koalisyonunun en büyük korkusu; muhalefet partilerinin, temel demokratik ilkeleri kabul eden hiçbir siyasal eğilimi dışlamadan oluşturacakları demokratik ittifaktır. Ancak böyle güçlü bir ittifak kitlelerin güvenini kazanabilir, umutları yeniden yeşertebilir.

Türkiye’nin geleceğine inanan yurttaşlar olarak, ana muhalefet partisi CHP’den başlayarak, tüm muhalefetten, ülkenin ve halkın bütününün çıkarlarını parti çıkarları önüne geçirme cesareti göstermelerini bekliyoruz."