Frankfurter Rundschau gazetesi, Alman Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Andrea Nahles'in krizdeki Türkiye'ye yardım etmek zorunda kalınabileceği şeklindeki açıklamasına gösterilen tepkileri yorumluyor:
"Aslında ikisi de aynı şeyi söyledi. Sosyal Demokrat Parti lideri Nahles, Türkiye'ye yardım etmek zorunda kalınabileceği uyarısında bulundu. Sözlerinden dolayı herkes onu eleştirdi. Başbakan Merkel'in tepkisi de olumsuzdu. Merkel, Türkiye'ye yardımı düşünmeye ‘şimdilik' gerek olmadığını söyledi. İkisinin söyledikleri de aynı kapıya çıkıyor. Nahles, Erdoğan ile siyasi anlaşmazlıktan bağımsız olarak karmaşık ikili siyasi ve ekonomik ilişkiler nedeniyle yardımların düşünülmesini gerektiren günün gelebileceğini ifade etti. Bunu en iyi, mülteci anlaşması için Erdoğan'ın önünde diz çöken Merkel'in bilmesi gerekir. Sosyal Demokrat Parti lideri uyarıyor, Hristiyan Demokrat Birlik lideri geçiştiriyor. Merkel ya Türkiye'nin durumunun kötü olmadığı izlenimi uyandırarak piyasaları rahatlatmaya çalışıyor ya da otokrat lidere kırmızı kart göstermenin yarının gerçeğiyle bugünden uğraşmaktan daha popüler olduğunu düşünüyor.”
Stuttgarter Zeitung (StZ) gazetesi, Türkiye'ye zorunlu olarak mali yardımda bulunma ihtimalini konu alan yorumunda şu görüşleri dile getiriyor:
"Erdoğan'ın siyasi bakımdan uzaklaşmasının önlenmesini gerektiren birçok neden bulunuyor. Euro krizinin tecrübeleri, Katar Emirliği gibi Türkiye'ye mali yardım önermenin doğru olmayacağını gösterdi. Ayrıca Erdoğan'a destek vermek de doğru olmaz. Erdoğan ödemeye hazır olup olmadığı bilinmeyen bedeli üstlenmek zorundadır. Stratejik çıkarlar da gözden uzak tutulmamalıdır. Türkiye'yi Erdoğan yüzünden kaderine terk etmek Almanya'nın çıkarlarına uymaz.”
Türkiye'de yargılanmakta olan Alman gazeteci Meşale Tolu hakkındaki yurt dışına çıkma yasağının kaldırılmasını Frankfurter Allgemeine Zeitung şöyle yorumluyor:
"Türkiye ve Türk Lirası üzerindeki baskı arttıkça Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türk yargısının bağışlayıcılığı artıyor. Şimdiye kadar tutuklama furyasına 2016'daki darbe teşebbüsü gerekçe gösterilmekteydi. Darbe girişimine katılan ve hukuk ilkelerine uygun bir şekilde yargılanan birinin hapis cezasına çarptırılmasına bir şey denemez. Ancak aralarında Berberoğlu ve Kavala gibi isimlerin de bulunduğu, suçluluğu şüphe götürür on binlerce kişi de hapis yatıyor. Türkiye sürüklendiği krizi fırsat bilip darbe teşebbüsünün defterini kapatabilir ve hukuk devleti olma yoluna girdiğini bütün dünyaya gösterebilir. Bu sayede güven yaratır ve eski dostlukları yeniden canlandırabilir.”
Neue Osnabrücker Zeitung, Meşale Tolu hakkındaki yasağın kaldırılmasıyla Türkiye'deki ekonomik kriz arasındaki muhtemel ilintiye dikkat çekiyor:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaklarıyla arasındaki gerginliği biraz olsun yumuşatmaya çalıştığı anlaşılıyor. Bunun somut nedenleri var. Tutuklu papaz yüzünden ABD ile Türkiye arasında baş gösteren anlaşmazlığın nerelere varabileceği görüldü. ABD'nin ek gümrük vergileri ekonominin çöküşünü hızlandırıyor. Bu bakımdan Türkiye, Almanya ve Avrupa Birliği ile de bozuşmamaya özen göstermelidir. Ancak Tolu hakkındaki yasağın kaldırılması manevra da olabilir. Erdoğan'ın siyasi yakınlaşmayı ne kadar ciddiye aldığını kestirmek zor. Yabancıların sudan bahanelerle tutuklanması, hükümetlere ve hele müttefiklere şantaj yapmak amacıyla siyasi rehin almaktan başka bir şey değildir.”
DW, dpa, AFP/AG, HS
© Deutsche Welle Türkçe