Şule Çet'in ölümüne ilişkin davada yargılanan sanık Berk Akand'ın avukatı Paşa Büyükkayaer, sanıkların asansör önündeki görüşmelerinin içeriğinin net olarak tespit edilemediği belirtilen rapora itiraz etti. Büyükkayaer, söz konusu görüntülerin yeniden başka bir bilirkişiye verilerek dudak okuma yöntemiyle görüşmenin tespit edilmesine karar verilmesini talep etti.
Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in ölümüne ilişkin davada olay yeri kamera görüntülerinin dudak okuma konusunda uzman bilirkişilere gönderilerek, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın olay sonrası konuşmalarının tespit edilmesine karar vermişti. Çet'in ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu konusunda önemli bir delil olacağı belirtilen görüşme içeriklerine ilişkin hazırlanan rapor tamamlanarak mahkemeye gönderilmişti. Dava dosyasına giren raporda şüphelinin alkollü olmasına bağlı olarak dudaklarındaki koordinasyon bozukluğu, sakal ve bıyığının bulunması, kamera çekiminin yüz ve dudakları net olarak göstermemesi gibi nedenlerle sanıklar arasında geçen görüşmenin içeriğinin net olarak tespit edilemediği bildirilmişti.
"Konuşmanın açığa çıkması yargılamanın salahiyeti açısından önemli"
Sanık Berk Akand'ın avukatı Paşa Büyükkayaer, söz konusu rapora itiraz ederek, yeniden dudak okuma yöntemiyle görüşme içeriğinin tespit edilmesini talep etti. Büyükkayaer, itiraz dilekçesinde şu ifadeleri kullandı:
"Müvekkil ile Çağatay Aksu’nun aralarında geçen bahse geçen konuşma olayın sıcaklığı, panik ve heyecan unsurları göz önüne alınarak değerlendirildiğinde hayatın olağan akışı gereği maddi gerçeğin ortaya çıkması konusunda en önemli delillerden biri olup, işbu konuşmanın açığa çıkması yargılamanın salahiyeti açısından oldukça önemlidir. Mahkemenizce ilgili kurumlara yazılan müzekkerelerde ısrarla 'dudak okuma uzmanı' bulunup bulunmadığı sorulmuş olup, muhtemel ki ilgili kurumlar tarafından da bünyelerinde bu isim altında bir kadro bulunmadığından olumlu bir cevap verilememiştir. İş bu sebeple mahkemeniz tarafından tespit edilecek kurumlara yazılacak yeni müzekkerelerin ekine kamera görüntülerinin de eklenerek, iş bu görüntünün çözümünün yapılmasının istenilmesini talep ediyoruz. Mahkemeniz tarafından ısrarla 'dudak okuma uzmanı' bulunup bulunmadığının araştırılmaya devam edilmesi halinde yargılama konusu olay maalesef ki açıklığa kavuşturulamayacaktır. Yargılama konusu olayın kamuoyu tarafından da yakından takip edildiği göz önüne alınarak, mahkemenizce tespit edilecek kurum, kuruluş ve derneklere kamera görüntülerinin de ekli olduğu müzekkereler yazılmasını ve direkt olarak konuşma içeriğinin çözümünün yapılmasının istenilmesini talep ediyoruz."
Şule Çet davasında, biyolojik lekeler sanıkların çıkmadı
Şet’in ölümüyle ilgili, olay yerindeki biyolojik lekelerden bazılarının kime ait olduğunun tespiti için hazırlanan rapor da mahkeme dosyasına girdi. Raporda, mukayesesi yapılan örneklerin sanıklara ve Çet'e ait olmadığının tespit edildiği belirtildi.
Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, olay sonrası plaza katında savcılık ve polis tarafından yeterince inceleme yapılmadığını ve delillerin toplanmadığını iddia ederek yeniden inceleme talep etmişti. Yıldırım, halıfleks üzerinde kan, tükürük ya da sperm gibi birtakım biyolojik izlerin bulunduğu iddia etmiş, mahkeme de iddia edilen izlerin olup olmadığının tespiti için plaza katında naip hakim gözetiminde, inceleme yapmıştı. İnceleme sonucu tespit edilen 25 ayrı biyolojik örnek, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’ne gönderildi. Burada yapılan analiz sonucu söz konusu halıfleks üzerindeki lekelerin 'kan' ve 'meni' (sperm) olmadığının tespit edildiği belirtilmişti.
Raporda, plazadaki ofiste farklı noktalarında alınan ve numaralandırılan birçok biyolojik leke için "Kontrol amaçlı alınan örnekler genetik analizlere cevap vermemiştir" denilirken, Şule Çet’in atıldığı iddia edilen odada bulunan biyolojik lekeler için ise "DNA profili gönderildiği taktirde değerlendirmeye alınabilecek nitelikte genotipler elde edilmiştir" denilerek mukayese için sanıklar ve Şule Çet’in DNA örnekleri istenmişti.
DNA örneklerinin Ankara Emniyet Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’ne gönderilmesinin ardından, olay yerinde daha önce tespiti yapılamayan biyolojik lekelerin sanıklar ve Şule Çet'in DNA örnekleriyle mukayesesi yapıldı. Mahkemeye gönderilen mukayese raporunda, "Maktule Şule Çet ile sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu’ya ait olduğu belirtilen otozomal DNA profilleri, uzmanlık raporumuzun '2B' paragrafından belirtilen '1' numaralı bulgunun 'AVD' ile işaretlenen bölgeleri ve '2' numaralı bulgunun 'E,FVG' ile işaretlenen bölgeleri üzerinde bulunan vücut sıvısı örnekleriyle '8' ve '15' numaralı svap örneklerinden elde edilen genotiplerden farklıdır" denildi.
|