Kültür-Sanat

Cumhuriyet'in gizli kahramanları: Sunay Akın'ın yeni kitabı “Koyu Mavi Memleket Kumaşı” tanıtıldı

25 Şubat 2025 15:02

Güncelleme: 25 Şubat 2025 15:33

Yazar Sunay Akın'ın yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Yeni kitap, Gaziantep'in İslahiye ilçesinde bulunan ve 2020 yılında hizmete açılan Sabiha-Aziz Bali İlçe Halk Kütüphanesi'nde, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bali, İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural ve Sunay Akın'ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı.

Sunay Akın, okuyucuyla buluşan yeni kitabı Koyu Mavi Memleket Kumaşı'nda, Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde kurulan Cumhuriyet'in gizli kahramanlarının öykülerini anlatıyor. Çanakkale Savaşı'nı cephede resimleyen ressamlar, Latmos Dağı'ndaki mağara resimleri, Gülcemal gemisinin burnuna çizilen köpükler, Yaşar Kemal ve Arif Dino'nun Paris Garı'ndaki bekleyişleri, Pendik'te bir evde ortaya çıkan Exupéry fotoğrafı, Mustafa Pilevneli'nin Kaşinozaki Feneri'nin yanındaki müzede sergilenen tablosu, Vedat Günyol'un elinden geçen Ferhan Şensoy'dan ilk, Sait Faik'ten son bir öykü. Kitaba ismini ise 1933'te Ankara'nın Kazan köyünün muhtarı seçilen, 1935'te de ilk kadın milletvekillerden biri olarak TBMM'nin sıralarında oturan Satı Çırpan'ın öyküsü veriyor.

Adnan Bali, toplantıda yaptığı konuşmada, annesinin, doğduğu ve çocukluğunun geçtiği İslahiye'nin kendi hayatındaki yerini, değerini katılımcılarla paylaştı. Bali, 61 yıl boyunca cezaevi olarak kullanılan binanın kütüphaneye dönüştürülme hikâyesini ise şu sözlerle anlattı:

Burası sınırlı memur maaşıyla beş çocuğunu okutan bir annenin hatırasını yaşatmak üzere kuruldu. Evimizde bizim kütüphane dediğimiz bir kitaplığımız vardı. İlçenin çocukları ev ödevini yapmak üzere evimizdeki kitaplığa gelirdi. Annem çok okurdu. 1970'li yıllarda duvarda gaz lambası varken annemin Kemal Tahir'in Devlet Ana'sını okuduğu gözümün önündedir. Beş kardeşiz. 2019 Ağustos'unda annemi kaybettiğimizde, hatırasını yaşatmak için ne yaparız diye düşündüğümüzde aklımıza tereddütsüz kitap geldi. İlçede nereyi kütüphane yapabiliriz diye araştırırken sonradan boşaltılan cezaevini dönüştürme imkânı doğdu. Bu kütüphanenin annemin ve babamın aziz hatırasına çok yakıştığını düşünüyorum."

Kütüphanede, binanın daha önceden ne olduğunu hatırlatmak için bir koğuşun olduğu gibi korunduğunu ifade eden Bali sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi burada küçük çocukları ders çalışırken gördüğümde kendimi son derece müsterih hissediyorum. Bu mekanın bu şekilde yaşaması, bir çocuğun bile hayatına dokunma, fark yaratma ihtimali her şeye değer.

Türk kültür hayatına, çocukların, gençlerin gelişimine ışık tutmak bakımından çok güzel bir örnek oluşturduğumuzu düşünüyorum. Bu yönüyle de son derece huzurluyum. Kütüphanede, binanın daha önceden ne olduğunu hatırlatmak ve ziyaretçileri geçmişe doğru bir yolculuğa çıkarmak için bir koğuş olduğu gibi korundu.

Eskiden koğuş olan yerlerde bugün çocuklar okuma etkinliklerine, gençler ise atölye çalışmalarına katılıyor. Kütüphane bir kitap meselesi değil; bir medeniyet meselesi, dünyaya nasıl baktığınızın meselesidir. Açtığınız her kütüphane kapattığınız bir hapishane anlamına gelebilir. "

"Deprem süresince de aşevi olarak hizmet verdi"

Kütüphanenin depremden hasar almadığını ve deprem döneminde çok amaçlı olarak kullanıldığını söyleyen Bali, "Bu bina deprem zamanında sadece kütüphane olarak hizmet vermedi. Bu binayı kütüphaneye dönüştürürken çok sağlam bir güçlendirme yaptık dolayısıyla bina bu depremde de herhangi bir hasar almadı. Deprem süresince de aşevi olarak hizmet verdi " ifadelerini kullandı.

"Olanaksızlıklar içinde okuyan bir Anadolu kadını en büyük gücümüzdür"

Sunay Akın ise “Bir ülkenin en önemli zenginliği, bu kütüphaneye ismini veren Sabiha Hanım, Aziz Bey gibi insanlarıdır. Pek çok olanaksızlık içinde bir Anadolu kadınının okuması, kitaplara bu kadar değer vermesi, bizim en büyük gücümüzdür. Bir ülkenin zenginliği insanıdır. İnsan aklı ise okuyarak, bilgiyle yükselir " diye konuştu.

Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür " sözünü anımsatan Akın, “Kültürü temel yapmazsak hiçbir şeyi doğru yönetemeyiz. Toprak altındaki fay hatlarından gökyüzündeki yıldızlara kadar hepsini yönetmek için kültürü temel yapmak, bilgiyi üretmek ve bilgiye hakim olmak gerekir " dedi.

Kitapta bu kültürü inşa eden kahramanların bilinmeyen hikayelerinin ve gözden kaçan özelliklerinin yer aldığını söyleyen Akın, sözlerini şöyle sürdürdü:

Kitapta ressamlar var ama hiç bilinmeyen özellikleriyle. Örneğin Çanakkale Savaşı'yla ilgili pek çok öykü vardır ama cephede hem savaşan hem de silahların sustuğu anda resim yapan ressamların öyküsüne çok rastlamazsınız.

Bir diğer hikaye ise işgal günlerinde Sirkeci Polis Karakolu'nda görevli Polis Cemil'in, işgalci askerlerin zulmüne uğrayan bir kadınımızı kurtarmak için çıkan çatışmada iki askeri vurması sonucu hapse mahkum edilerek Fransız Guyanası'na gönderilmesini anlatır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ve dönemin başarılı diplomasisi sayesinde 1927 yılında kurtarıldığında görev yeri İslahiye olur. Bu yüzden içinde bulunduğumuz anlamlı kütüphane, İstanbul'u, Anadolu'yu, işgal döneminin acılarını ve Cumhuriyetimizin insana verdiği değeri en güzel şekilde anlatan bu öykünün bulunduğu kitap üzerine konuşmak için belki de en ideal mekanlardan biri. " (DHA)


Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir