T24 Haber Merkezi
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, Suriye Millî Ordusu’na (SMO) sağlandığı iddia edilen finansal desteğe ilişkin bir soru önergesi sundu.
Milletvekili Çiçek, önergede uluslararası raporlara atıfta bulunarak, SMO’ya bağlı grupların özellikle Kürt halkı ve kadınlara yönelik siyasi suikast, insan kaçırma, halkın malını gasp etme ve yağma gibi insanlık suçları işlediğini belirtti. Önergede yer alan ifadelerde, “Bu cihatçı yapıların Türkiye’deki mevcut iktidar tarafından itibar gördüğü, üniversitelerden mezun edildiği, kamu hizmetlerinden yararlandığı bilinmektedir” denildi.
Özellikle SMO’nun Afrin'deki faaliyetlerine dikkat çekilen önergede, 15 milyon zeytin ağacının yağmalandığı, zeytinlerin Türkiye’ye taşındığı ve burada işlenerek “Türk Malı” etiketiyle uluslararası pazarlara satıldığı iddiaları yer aldı. Ayrıca, SMO’nun Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne yönelik saldırılarının halkların demokratik yaşam taleplerine karşı bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
Milletvekili Cengiz Çiçek’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a yönelttiği sorular şu şekilde:
"Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu yeni adıyla Suriye Millî Ordusu’na sağladığı finansal desteğin kapsamı ve içeriği nedir? Hangi kurum ve mekanizmalar bu desteklerde kullanılmıştır?
Basına ve kamuoyuna yansımayan ancak kamu kurumlarının bilgisi/gözetimi dahilinde SMO içindeki yapılarla ne türden ticari ilişkilere girilmiştir?
Türkiye’deki mevcut ekonomik krizde, SMO’ya sağlanan finansal desteğin rolü nedir? Türkiye ve Suriye halklarının lehine SMO’nın finansal desteği kesilecek midir ve bu desteği sağlayan kurumlar ve kişiler hakkında gerekli yasal işlemler başlatılacak mıdır?
2016 yılından bu yana SMO adlı çete mensuplarına harcanan maaş, askeri yardım, yaşam yardımı ve diğer mali desteklerin toplam maliyeti ne kadardır?
Türkiye, gayri hukuki ihracatla Efrîn’den yağmalanan zeytinyağından ne kadar gelir elde etmiştir? Bu gelirin ne kadarı paramiliter gruplar arasında pay edilmiştir?
Suriye’de bütün halkların özgür ve demokratik şekilde söz sahibi olma talebine Türkiye’nin tavrı ne olacaktır?
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin Türkiye için bir tehdit oluşturduğu iddiası neye dayanarak yapılmaktadır? Bu iddiayı destekleyecek veriler nelerdir?"