Uber'den Airbus'a dünyanın önde gelen şirketleri, yolcu taşıyan ilk sürücüsüz gökyüzü taksilerini geliştirme yarışında. Ancak şehirlerin üzerinde uçacak olan bu akıllı taksilere ne kadar güvenebilirsiniz?
Dubai, uçan taksileri havalandırmada öncü olmak için mücadele ediyor.
Haziran ayında Roads and Transport Authority (RTA), bu yılın sonunda sürücüsüz hava taksisini test etmek için bir Alman start-up Volocopter'la bir anlaşma imzaladı.
Firma, Alman motor üreticisi Daimler'in de aralarında bulunduğu yatırımcılarla, bir seferde iki yolcu taşıyabilen 18 pervaneli helikopter için 22 milyon sterlinlik yatırım yaptı.
Hava taksisi için güvenlik garantisi verilirken 100 kilometre hıza ve 30 dakikalık maksimum uçuş süresine sahip olacağı öne sürülüyor.
Dikey kalkış ve inişe imkan tanıyan tasarımıyla hava taksilerinin kentsel alanlara da iniş yapabileceği belirtiliyor.
"Volocopter" adı verilen araçta, acil durumlar için paraşütlerin de olacağı garanti ediliyor.
Hava taksisinin dünya havayolu şirketleri arasında büyük bir rekabet yaratacağı düşünülüyor.
ABD'li teknoloji şirketi Uber, Şubat ayında Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) teknoloji şefi Mark Moore'u "kentsel hava taşımacılığının geleceği" projesinin başkanlığına getirdi.
Fransız uçak üreticisi olan Airbus, 2017 sonunda testlerine başlayacağı pilotsuz hava taksisinin 2020 yılına kadar hazır olacak bir prototip üzerinde çalışıyor.
Trafiğin insan hayatında gittikçe artan bir problem olması, hava taksileri projelerinin çekiciliğini artırıyor.
Bir örnek vermek gerekirse, dünyanın en zengin 10'uncu şehri olan Brezilya'nın Sao Paulo kentinde, trafik sıkışıklığı Cuma günleri ortalama 180 kilometreyi buluyor; hatta bazen 295 kilometreye kadar ulaşabiliyor.
Moore, elektrikli batarya sistemiyle çalışacak olan hava taksilerinin pillerindeki gelişmelerin, 2023'te istenen seviyede olacağını düşünüyor ve 60 kilometrelik bir şehirde hızlı şarj özelliğiyle hava taksilerinin tercih edilen bir ulaşım aracı olacağına inanıyor.
Ancak bu hava taksilerinin hizmet verebilmesi için şehirlerin üzerinde, sadece bu taksilerin kullanabileceği bir hava koridorunun oluşturulması gerekliliği ortaya çıkıyor.
Federal Havacılık İdaresi ve Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı'ndan Frankel-Yoeli, pilotsuz hava taksilerinin hava koridorlarında kazalara neden olabileceğini ve bu nedenle de bu uçakların pilotlar olmadan uçmasına izin vermeyeceklerini açıkladı.
Pilotsuz hava taksileri için öngörülen bir diğer dezavantaj ise bu araçların şehirlerin üzerinde yaratacağı gürültü kirliliğine ilişkin. Ancak üreticiler bu konuyu şimdilik görmezden geliyor.
"Özerk drone teknolojisi" olarak da geçen bu yeniliklerin insan hayatında düzenli bir nitelik kazanması uzun bir zaman alacak gibi görünüyor.
