Suudi Arabistan liderliğinde Yemen'deki iç savaşta Husilere karşı mücadele eden koalisyon, ülkenin en büyük dördüncü kenti ve Kızıldeniz üzerindeki ana limanı olan Hudeyde'de geniş çaplı bir askeri operasyon başlattı.
Yemen'in merkezi yönetimine bağlı askerlere destek vererek sabah saatlerinden bu yana Husi mevzilerini bombalayan koalisyon güçleri, iç savaşa dâhil oldukları 2015 yılından bu yana ilk kez İran destekli milislerin savunma hatlarının bu denli güçlü olduğu bir yerleşime saldırmış oldu.
Harekât kararı, koalisyona dâhil olan Birleşik Arap Emirlikleri'nin, limanı terk etmeleri için Husilere vermiş olduğu üç günlük sürenin dolması sonrası başladı.
Yemen'in Arap koalisyonu tarafından desteklenen ve sürgündeki hükümeti, harekâtın başlaması ile birlikte yazılı bir açıklama yaparak limanın düşmesinin Husi milislerinin "yenilgisinin başlangıcı" olacağını savundu.
Açıklamada "Uzun zamandır silahları ile kıymetli Yemenlilerin kanını döken İran'ın eli kesilecek" ifadesi yer aldı.
Husi milislerin oluşturduğu Yemen Devrim Komitesi lideri Muhammed Ali el-Husi, Twitter üzerinden bir mesaj yayınlayarak limana saldırılması durumunda Kızıldeniz'deki uluslararası deniz taşımacılık hatlarından geçen petrol tankerlerini hedef almakla tehdit etti.
Koalisyon güçleri tarafından "Altın Zafer" ismi verilen harekâtta Yemenli güçler Hudeyde kentine karadan saldırıya geçerken Arap devletleri havadan ve denizden bombardımana katılıyor.
BM ve Kızılhaç'tan çağrı
Harekâtın başlaması ile birlikte Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) tüm taraflara sivilleri koruma çağrısında bulundu.
BM'nin Yemen'deki insani yardım koordinatörü Lisa Grande, Reuters haber ajansına yazılı bir açıklama yaparak "Uluslararası hukuka göre çatışmaların tarafları, sivillerin korunması ve temel ihtiyaçlarına erişimleri için tüm çabaları göstermelidir" ifadesini kullandı.
Cenevre'deki ICRC Sözcüsü Marie-Claire Ferghali, su ve enerji kaynaklarına erişimin siviller için hayati önemde olduğuna dikkat çekti. Sözcü bugünkü harekâtın "Yemen'de hâlihazırda felaket derecesindeki insani durumu daha da kötüleştireceğini" kaydetti.
İç savaşın yıkımı
Yemen'in en kalabalık dördüncü kenti Hudeyde'de yaklaşık 600 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor. Kent aynı zamanda iç savaştan dolayı sürekli olarak açlık ve kolera tehlikesiyle karşı karşıya olan ülke için hayati derecede öneme sahip ithal ürünlerinin yüzde 70'inin ülkeye giriş kapısı.
2011 yılında Tunus'tan başlayarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki birçok ülkeye sıçrayan ve tek adam rejimlerine bir başkaldırıya dönüşen Arap Baharı Yemen'de eski Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih'in istifasına ve ülkeyi terk etmesine neden olmuştu.
Salih'in ülkeden ayrılmasının ardından göreve gelen Abdurabbu Mansur El Hadi yeni Devlet Başkanı olmuş, ancak kısa bir süre sonra isyancı Şii Husilerin başkent Sana'yı 2014 yılında ele geçirmesiyle önce ev hapsine alınmış, ardından ülkeden ayrılmıştı.
Hudeyde kenti de aynı sene Husilerin kontrolüne geçmişti. Yaklaşık 28 milyon nüfuslu Yemen'de Mart 2015'ten beri Husilerle merkezi yönetim arasında devam eden iç savaşta şu ana kadar yaklaşık 10 bin insanın hayatını kaybettiği ve 15 milyondan fazla Yemenlinin temel sağlık hizmetlerinden mahrum kaldığı tahmin ediliyor.
rtr,AFP/ÇÖ,BK
© Deutsche Welle Türkçe