Alman Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) Federal Meclis Grup Başkanlığı seçimini Başbakan Angela Merkel'in desteklediği ve 13 yıldır bu görevi yürüten Volker Kauder'in beklenmedik şekilde kaybetmesini Süddeutsche Zeitung şöyle yorumluyor:
"Meclis Grup başkanlığına Ralph Brinkhaus'un seçilmesi, kestirilmesi zor dinamikleri harekete geçirebilir. Merkel, Meclis Grubunun bağımsızlığına vurgu yapsa da, yönetim tarzını hiçbir şey değişmemiş gibi sürdürmesi kolay olmayacaktır. Karar, aynı zamanda Merkel'e karşı alınmış bir karardır. Angela Merkel istifa etmeyecektir ama Meclis Grubundan ya da Genel Kuruldan güvenoyu istemenin doğru olup olmayacağını düşünmek zorundadır. Almanya Başbakanı artık Hristiyan Birlik partilerinin desteğinden emin olamayacaktır. Meclis Grubunun göstereceği dayanışma, daha bir gün önce söylediği gibi ‘güçlü yönetim' sergilemesine yetmeyecektir.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung Başbakan Merkel'in adayı Volker Kauder'in Meclis Grup Başkanlığını kaybetmesine şu satırlarla değiniyor:
"Uzun zaman sonra farklı bir sonucun ortaya çıkması, Merkel ve Kauder'in artık daha önceki seçim dönemlerindeki gibi ortama hâkim olamadıklarını gösterir. Bunun nedeni tükenmişlik olabilir mi? Merkel İçişleri Bakanı Horst Seehofer karşısında bu izlenimi vermiyor. Ancak görev süresinin sonuna yaklaştıkça otorite kaybına uğranması da mukadderdir. Merkel açısından sonun yaklaştığı genel seçimlerden önce kendini belli etmişti. Seçimlerin ardından Kramp-Karrenbauer'i müstakbel parti lideri olarak Berlin'e çağırmasıyla bu izlenim daha da güçlendi. Yeni Grup Başkanı Brinkhaus'un Merkel'in yenilgisini ne kadar istediği bilinmese de yenilgiden sonra felce uğramışlığın daha ne kadar süreceği tartışılmaya başlayacaktır.”
Neue Osnabrücker Zeitung ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığı konuşmada ABD'nin çıkarlarını her şeyden üstün tutacağını bir kez daha gösterdiğini yazıyor:
"Birleşmiş Milletler geniş imkânlarından yararlanamıyor. ABD Başkanının bu teşhisine katılmak mümkündür. Devletler topluluğu çoğu zaman kriz ve savaşları önlemekten ya da sonlandırmaktan aciz kalıyor. Ancak Trump bundan kendisi gibi sadece ulusal çıkarlarını kollayıp, dünya devletlerini terslemekten zevk alanların sorumlu olduklarını söylemiyor. Putin, Şi Cinping ya da Ruhani gibi Trump da bunu pek iyi beceriyor. Örneğin İran: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, İran'ın nükleer anlaşmaya uyduğunu doğrulamış olmasına rağmen ABD anlaşmadan çekildi. Böylelikle Trump yavaş yavaş sönmekte olan anlaşmazlığı yeniden alevlendirmiş oldu.”
Mittelbayerische Zeitung gazetesi Donald Trump'ın BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ABD'nin neden yalnızlığa sürüklendiğini gözler önüne serdiğini vurguluyor:
"‘Önce Amerika' başkanlığının ikinci yılında BM Genel Kurulu'nda Beyaz Saray'daki milliyetçi liderin yarattığı boşluğu doldurma denemesi başladı. Dünya ABD'siz bir düzen kurmaya başlıyor. Trump, ABD'yi görülebilir şekilde yalnızlığa sürükledi. Dünya bir ABD Başkanına gülüyorsa, durum ciddi demektir.”
DW,dpa,AFP/AG,DÇÜ
© Deutsche Welle Türkçe