Gündem
Deutsche Welle

Tagesspiegel: Çetrefilli durum diye buna denir

AB’nin Türkiye Büyükelçisinin istifası, Türkiye- Almanya ilişkileri ve EURO 2016 heyecanının sürdüğü Fransa’daki terör saldırısı, Alman basınında yer bulan ağırlıklı yorum konularından.

15 Haziran 2016 01:06


AB'nin Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Hansjörg Haber görevinden istifa etti. Haber istifasının gerekçesi konusunda henüz kamuoyuna bir açıklama yapmadı. AB Büyükelçisi mayıs ayında bazı gazetecilere vize muafiyetiyle ilgili yaptığı açıklamada, AB’nin vize muafiyeti için Türkiye’nin yerine getirmesini istediği 72 kriterin 2013'ten itibaren belli olduğunu belirterek, "Bir atasözümüz var. ‘Türk gibi başlayıp Alman gibi bitirmek’, burada tersi oldu" ifadelerini kullanmıştı. Haber, Türkiye ile AB arasındaki mülteci mutabakatı konusundaki açıklamaları nedeniyle Türk Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.

Halle kentinde yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung'un AB'nin Türkiye Büyükelçisinin istifasıyla ilgili yorumu şöyle:

“AB'nin Türkiye Büyükelçisinin sözleri, şayet gerçekten de öyle demişse çok diplomatik değil. Ama AB-Türkiye anlaşmasıyla ilgili söyledikleri doğru, anlaşmada ilerleme sağlanamıyor. Bunun bir nedeni AB'den kaynaklanıyor. Zira Türkiye'den Yunanistan’a geçmiş sığınmacıların iltica başvuru evrakları Yunan makamlarınca çok ağır inceleniyor. Böylece sınır dışı işlemleri yapılamıyor. Ama Türkiye’nin de payı yok değil: Türkiye bunun karşılığında Avrupa'ya gönderilecek mültecileri belirliyor, onların arasından eğitimsiz ve yaşlıları tercih ediyor.”

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi Almanya ile Türkiye arasındaki gerginliği konu alıyor:

"AB, Türkiye'nin terörle mücadele yasalarını Erdoğan'ın sözünden gitmeyen milletvekillerine karşı kullanmasını önlemek için bastırıyor. Türkiye bunu reddediyor, Başbakan vize muafiyetinden vazgeçmeyi tercih edeceklerini söylüyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan bizzat AB üyelik müzakerelerinde ilerleme istiyor. Ama bunu da Almanya frenleyip duruyor. Almanya-Türkiye ilişkilerinin daha iyi olduğu dönemlerde bile Merkel imtiyazlı ortaklıkta ısrar ediyordu. Çetrefilli durum diye buna denir."

Neue Osnabrücker Zeitung'un yorumunda ise Paris'te bir polis ailesine düzenlenen ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı ele alınıyor:

“Paris'teki çifte cinayet akıllara o büyük endişeyi getiriyor: Euro 2016 ne kadar güvenli? Statlardaki maçlar bu belirsizlilik eşliğinde oynanıyor. Kesin olan şey; terör Avrupa gerçeğinin bir parçası. Avrupa'da bu tehdidi oluşturanların sayısı arttı. Binlerce Fransız, Alman ve İngiliz mücahit olarak Suriye'ye gitti. Peki, buna tepkiler nerede kaldı? Bu gelişmeyi görmezden gelmek en az terörist hareketlerin sığınaklarına ses çıkarmamak kadar yanlış. Çünkü İslam dünyasındaki fanatiklerin sayısı arttıkça Avrupa'nın güvenliği de bir o kadar tehlikeye girmiş oluyor. Aşırı dinci fanatikler, Afganistan, Irak, Suriye, ve Libya'da bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor. Bu da tehdidin şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyük olduğu anlamına geliyor.”

Frankfurter Rundschau gazetesinin Euro 2016 ve terör konusundaki yorumuysa şöyle:

“Fransa’daki EURO 2016 esnasında korkulan terör saldırısı düzenlendi. 13 Kasım'daki gibi uzun uzadıya planlanmış bir saldırı değildi belki ama sinsice yapıldı. Saldırının detayları gün yüzüne çıktı. IŞİD’in öncelikli hedefinde polis ve devletin diğer temsilcileri yer alıyor. Bu olay EURO 2016’nın seyrini etkilemeyecek. Ama terörün gündelik hayatın bir parçası haline geldiğini, zehrini bu yönde akıttığını gösterdiği kesin. Terörün istediği etkiyi yaratmak için devasa mesajlar vermeye ihtiyacı kalmadı.”

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle