Kamuda çalışan hekimlerin özel sektörde çalışmasını sınırlayan "Tam Gün Yasası"na revizyon geliyor. Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, “Değişikliğin hedefi kamu, vakıf ve özel sağlık sektöründeki bütün insan gücünü, en akılcı şekilde ‘mobilize’ etmek. İlla bir tarafa ağırlık vermek peşinde değiliz. Modeli dönüştürebiliriz, geliştirebiliriz, yeni model üretebiliriz" dedi.
"Sağlıktaki memnuniyetin, çalışan memnuniyetiyle birlikte at başı gittiğini biliyoruz", diyen Demircan, "Sağlık hizmetini verenlerin çok büyük fedakârlıkla çalışmaları gerekiyor. Ama hekim arkadaşları, hizmet verenleri yeterli derecelerde motive edememiş olabiliriz. Bunu da ortadan kaldırmak lazım. Çalışanlardaki memnuniyet oranlarının yükseltilmesinden yanayız. Bu çalışmaları yapıyoruz" ifadesini kullandı.
Hürriyet'ten Mesude Erşan'ın haberine göre Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın açıklamaları şöyle:
“Yasadakideğişikliğin iki nedeni var. Birinci neden, hekim açığımız. Türkiye’deki hekim sayısının OECD ülkeleri arasında en son sırada olması. 10 bin kişiye 180 hekim düşüyor. Beş - altı yılda pratisyen hekim açığını kapatacağız. Ama uzman hekim ihtiyacını kapamak öyle kolay olmayacak, 10 - 15 yılı bulacak. Elimizdeki hekim sayısı, talebe yetmiyor. Sağlık hizmetlerimizi az sayıdaki hekimle en üst düzeyde verebilmek için çalışma şartları üzerinde bir değerlendirme yapmak zorundayız. Sağlık turizminde de bu hekimlerden yararlanmak istiyoruz. Yetiştirdiğimiz insan gücü, üst düzey eğitim almış, tecrübeye sahip hocalarımız, sağlık çalışanlarımız hastanelerimizdeki bu imkânı değerlendirecek ve değerli hale getirecek. YÖK (tıp fakültesi hastaneleri için) ile çalışmaya başladık.
"Teklif, öneri bekliyoruz"
Henüz, ‘Şu şekilde hareket edeceğiz’ diye alınmış bir kararımız yok. Ama bu çalışmayı yaparken, kamuoyu önüne gündeme getirelim, konuyla ilgili taraflar görüşlerini oluştursunlar. Tabipler Odası, sağlıkla ilgili sendikalar, bu konuda söz söyleme yetkinliğine sahip herkes sözünü söylesin. Türkiye’deki sağlık mekanları ve insan gücünü en iyi şekilde, en verimli şekilde çalıştıracak modelin arayışını başlatmış bulunuyorum. Önerileri, teklifleri, tartışmaları bekliyoruz. Sonra gerekli düzenlemeleri yapalım. Alınmış bir karar yok. Her şey masanın üzerinde ve her şey tartışılır. Geçen süre içerisinde hem ben uygulamaları ilgiyle takip ettim hem de hekim arkadaşlarla yaptığımız değerlendirmelerde değişik analizler yaptık. Ama şimdi daha geniş ve kapsayıcı olacak inşallah.
2018’de adını koyarız
2018 içinde bunun adını koyarız. Değişikliğin hedefi kamu, vakıf ve özel sağlık sektöründeki bütün insan gücünü, en akılcı şekilde ‘mobilize’ etmek. İlla bir tarafa ağırlık vermek peşinde değiliz. Modeli dönüştürebiliriz, geliştirebiliriz, yeni model üretebiliriz. Biz şimdi tartışma zeminine konuyu çektik, açtık. İlgili taraflarla, tabip odaları, sendikalarla da görüşeceğim. Üniversiteyle zaten görüşüyoruz. Daha da geliştireceğiz. Masaya yatırıp, yapılabilir olanı bulmak ve en doğrusu, en verimlisini üretmek hedefimiz.
"Motive etmemiş olabiliriz"
Sağlık hizmetini verenlerin çok büyük fedakârlıkla çalışmaları gerekiyor. Ama hekim arkadaşları, hizmet verenleri yeterli derecelerde motive edememiş olabiliriz. Bunu da ortadan kaldırmak lazım. Sağlıktaki memnuniyetin, çalışan memnuniyetiyle birlikte at başı gittiğini biliyoruz. Çalışanlardaki memnuniyet oranlarının yükseltilmesinden yanayız. Bu çalışmaları yapıyoruz. Hekimlere karşı yapılmış en ufak olumsuz şeyi kendime karşı yapılmış sayarım. Çalışan arkadaşlarla inşallah çok güzel diyaloglarımız olacak. Biz 600 bin kişiyi aşan bir sağlık takımı, ekibiyiz. Hepimiz birlikte bu milletin hizmetindeyiz. Çok önemli görevler yaptıklarına inanıyorum arkadaşların.”
Türk Tabipler Birliği ile bozlar eriyor mu?
Son yıllarda Sağlık Bakanlığı'nın Türk Tabipleri Birliği ile temastan kaçındığının hatırlatılması üzerine Demircan, şöyle dedi:
“Tabip odaları, sendikalarla tüm çalışanlarımız bu takımın üyeleridir. Tabipler Birliği’nin randevu talebi var bizden. Ama biz de çağıracaktık zaten. Bugünlerde görüşmeyi gerçekleştireceğiz. Ülke için herkes farklı düşüncelere sahip olabilir. Ama ülkemizin, milletimizin hizmetinde olduğu sürece farklı meslek örgütleriyle dirsek temasında olabiliriz. Milletin hizmetinde olduğumuz sürece farklı düşünceler bizim zenginliğimizdir. Alternatif çözüm üretme imkanı sunar. Farkılıklarımız o nedenle kaynağımız. Bir bütünün parçalarıyız. Esneme elbette hekimlerin mutluluğunu artıracaktır. Sağlık hizmeti alan da veren de mutlu olmalı.”