Özer Uçuran Çiller kimdir?
Mühendis, bankacı ve iş insanı Özer Uçuran Çiller, 1937 yılında doğdu. Türkiye'nin 22. ve ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller ile evliliğinden iki çocuğu oldu. Evliliğinden sonra "Çiller" soyadını aldı.
Bir işçi çocuğu olan Özer Uçuran, bir memur çocuğu olan Tansu Çiller ile evlendikten sonra, "erkek çocuğu olmayan Çiller ailesinin soyadının devamı için Çiller soyadını aldığını" açıkladı.
Saint Joseph Fransız Lisesinde okuduktan sonra Robert Kolej'de (Boğaziçi Üniversitesi) mühendislik ve yüksek mühendislik tahsili yaptı. Amerika'da Boston ve Connecticut üniversitelerinden MBA derecesi kazandı. 1975 yılına kadar Amatek Inc. şirketinde Holding Ekonomik Kontroller Direktörü olarak görev yaptı. Bir dönem İstanbul Bankası Genel Müdürlüğü yaptı.
Batırılan banka, saklanan servet, tarihe geçen çıkın
Özer Uçuran Çiller, batırılan İstanbul Bankası Genel Müdürü olarak tahsis ettiği kuşkulu krediler ve sahibi olduğu Marsan Marmara Holding'in işleri/ilişkileri nedeniyle serveti tartışmalı bir isim oldu. Çiller çiftinin halen kullandığı Yeniköy'deki yalı, İstanbul Bankası'nın batmasının ardından alındı.
Tansu Çiller'in, 20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP'den parlamentoya girip önce Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı, 1993'te de Başbakan olduğu süreçte, yasa gereği yapmak zorunda olduğu servet beyanında gizlediği serveti ortaya çıkınca, Çiller mal varlığı Türkiye gündemine oturdu.
1994 yılında Umur Talu'nun Genel Yayın Yönetmeni olduğu Milliyet'in Washington Temsilcisi olan Turan Yavuz'un Çiller çiftinin ABD'de sakladığı malvarlığını ortaya çıkarması ve dönemin Cumhuriyet Ankara Haber Müdürü Doğan Akın'ın Çiller'lere ait Marsan Holding'in yıllarca vergi ödemediğini kapsayan dosyasıyla Türk siyaset tarihinin en büyük servet skandalı patladı.
17 Haziran 1994 Cuma günü yayımlanan Milliyet'in Turan Yavuz imzasıyla çıkan manşeti
Skandalın ardından izleyen dönemde TBMM'de Mal Varlığını Soruşturma Komisyonu kuruldu. Özer Uçuran Çiller, 28 Temmuz 1998'de bu komisyonda tartışılan servetinin kaynağına ilişkin olarak yöneltilen soruya verdiği "Kayınvalidemin ölümünden sonra tesadüf eseri bulduk, çıkınında saklamış" yanıtıyla tarihe geçti.
Çiller çiftinin serveti ve muhatap oldukları yolsuzluk iddiaları, ANAYOL Koalisyonu'nun Cumhuriyet tarihinin en kısa ömürlü hükümetlerinden birisi olmasıyla da sonuçlandı. 6 Mart 1996'da Tansu Çiller'in lideri olduğu Doğru Yol Partisi ile Mesut Yılmaz'ın lideri olduğu Anavatan Partisi arasında kurulan ANAYOL koalisyonu, 3,5 ay sonra, 6 Haziran 1996'da Çiller'in tartışılan serveti, 'örtülü ödenek' skandalı ve özelleştirme ihalelerini de kapsayan yolsuzluk iddiaları ardından dağıldı.
Örtülü ödenek skandalı
1996 yılında patlayan skandallarından biri de, Vakıfbank Merkez Şubesi'ndeki Başbakanlık örtülü ödeneğinden Çiller'in talimatıyla çekilen yüzlerce milyon lira oldu. Tansu Çiller önce "Bunu söyleyenler sadece şerefsiz değil milliyetsizdir de. İftiranın böylesinden Allah saklasın insanı" sözleriyle inkâr ettiği 500 milyar liralık (eski TL) bu paranın belgeleri 11 Mayıs 1996'da dönemin Hürriyet muhabiri Muharrem Sarıkaya tarafından ortaya çıkarılınca, bu kez "Nereye harcadığımı açıklarsam savaş çıkar, dünya birbirine girer" açıklamasını yaptı.
Başbakan Tansu Çiller bu skandalların ardından ANAP ile koalisyonu bozarak, bu süreçte hakkında "Varan 1", "Varan 2" başlıkları altında TBMM'de yolsuzluk dosyaları açıklayan Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi ile 28 Haziran 1996'da REFAHYOL Koalisyonu'nu kurdu. Tam bir yıl sonra, 30 Haziran 1997'de, 28 Şubat sürecinde dağılan bu koalisyonun kurulmasıyla, yolsuzluk soruşturmaları talep edilen dosyalar TBMM gündeminden kalktı.
"Second Gentleman"
1963 yılında Tansu Çiller ile evlenen Özer Çiller, 8 yıl ABD'de kaldıktan sonra Türkiye'ye döndü. Eşi Tansu Çiller'in siyasete atılıp 1993 yılında ilk kadın başbakan olmasından sonra Türkiye'nin ilk "second gentleman"ı ünvanını aldı. 2000'li yılların başlarından itibaren alternatif tıbba merak salan Özer Çiller'in bu konuda yayınlanmış kitapları bulunuyor.
TIKLAYIN | Pervin Buldan'dan Tansu Çiller'e: Senin eşin yatağında öldü bizimkiler ise senin emrinle işkenceyle
TIKLAYIN | Doğan Akın yazdı: REFAHYOL bir çürümenin koalisyonu olarak 28 Şubat'a direnemezdi...